Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Tekirdağ Hükümet Caddesi'nde düzenlenen toplu açılış töreninde halka hitap etti.

"Buradan bütün Tekirdağ'a, Çerkezköy'e, Çorlu'ya, Hayrabolu'ya, Malkara'ya, Marmara Ereğlisi'ne, Muratlı'ya, Saray'a, Şarköy'e, oralarda yaşayan tüm kardeşlerime, tüm vatandaşlarıma selamlarımı, sevgilerimi yolluyorum" diyerek konuşmasına başlayan Erdoğan, bugün önce Tekirdağ'da, toplu açılış yapıp, ardından Çerkezköy'de ve akabinde Çorlu'da toplu açılış törenleri gerçekleştireceklerini belirtti.

Erdoğan, bugün Tekirdağ'da ve ilçelerinde, sadece son 3 yıl içinde tamamlanan tüm hizmetlerin resmi açılışının yapılacağını ifade ederek, şunları kaydetti:

Reklam
Reklam

"2006 yılında, biliyorsunuz, Tekirdağ'ımızda üniversite yoktu. Ama Tekirdağ'ı üniversite ile biz buluşturduk. Tekirdağ'ımıza bir üniversite kazandırdık. Tekirdağ'lı şairimiz, vatan şairimiz, mütefekkir merhum Namık Kemal'in ismini de bu üniversitemize verdik. Şu anda Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi hızla büyüyor, gelişiyor ve Türkiye'nin saygın üniversitelerinden biri olma yolunda kararlılıkla ilerliyor. Biz de üniversitemizin altyapısının güçlenmesi, imkanlarının artması için yoğun gayret sarfediyoruz."

Başbakan Erdoğan, "Bugün Namık Kemal Üniversitesinde yapımı tamamlanan 42 dersliğin, 4 amfinin, 24 laboratuvarın, rektörlük binası konferans salonu ve bir spor tesisinin açılışını yapıyoruz. 38 trilyon liralık bu eserleri bugün resmi olarak Namık Kemal Üniversitemize kazandırıyoruz" diye konuştu.

1 katrilyon 2 trilyon liralık yatırımın açılışı yapılacak

Toplu Konut İdaresi tarafından yapımı tamamlanan 420 konutun da yine bugün hak sahiplerine teslim edileceğini aktaran Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız, KOSGEP Hizmet Binası tamamlandı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız, Kültür Merkezi, içme suyu projesi ve lojman projelerini tamamladı. Gençlik ve Spor Bakanlığımız, Tekirdağ bir gençlik merkezi, bir stadyum, iki spor tesisi kazandırdı. Milli Eğitim Bakanlığımız, yine dersliklerini kazandırmaya devam etti. Bunun yanında da iki spor salonunu bitirdi. Sağlık Bakanlığımız bir hastane, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığımız liman yatırımlarını tamamladı. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız, İl Özel İdaremiz, belde belediyelerimiz, çok önemli yerel projeleri bitirdi. Özel sektörümüz Tekirdağ ve ilçelerinde 194 trilyon liralık yatırım gerçekleştirdi ve bini aşkın Tekirdağlı'ya istihdam sağladı."

Reklam
Reklam

"Farklı kalemlerde 318 trilyon liralık yatırım, eser ve hizmet bugün Tekirdağ ile buluşuyor" diyen Erdoğan, "Bitmedi. Bugün buradan Çerkezköy'e geçeceğiz, Çerkezköy'de 376 trilyon liralık yatırım açacağız. Çorlu'da 308 trilyonluk yatırım açacağız. Yani tek bir gün içinde 1 katrilyon 2 trilyon liralık yatırımı resmi olarak açacak, Tekirdağ'ımıza kazandıracağız. Bütün bu açışların Tekirdağ'ımıza hayırlı olmasını diliyorum" ifadesini kullandı.

"Köylerimiz, modern şehir haline dönüştüğü zaman bir başka güzel olacak"

Bu eserlerin yapımında emeği geçen bakanları, bakanlık çalışanlarını, valileri, İl Özel İdaresini, kaymakamları kutlayan ve özel sektör temsilcilerini tebrik eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Geleceğe yönelik daha bir çok açılışlarda birlikte olacağız, beraber olacağız. Ama artık yeni bir dönem başlıyor. Bu dönem nedir? Artık Tekirdağ büyükşehir. Biz 'Tekirdağ büyükşehir olacak' dediğimiz zaman muhalefet, başta CHP 'Olamaz böyle bir şey' dedi. Şimdi merak ediyorum, 30 Mart'ta, bu anamuhalefet acaba Tekirdağ'a nasıl gelecek? Ne diyecek? 'Biz büyükşehiri daha iyi yönetiriz mi' diyecek. Sen büyükşehire karşı çıktın. Büyükşehire karşı çıkan bir anamuhalefet olarak nasıl olacak da şimdi 'Biz büyükşehiri daha iyi yönetiriz' diyecek. Bir defa siz büyükşehir nedir bunu bilmiyorsunuz. Büyükşehirden anlamıyorsunuz. Köy nedir, mahalle nedir, bunlara sorsanız anlamazlar, bilmezler ve hep 'Köy olarak kalalım' derler. Neymiş, köyün özerkliği varmış. Böyle bir mantık olur mu? İnsanın özerkliği olur. İnsanın yaşadığı yerin de bizler için altyapısıyla üstyapısıyla güzelliği olur."

Reklam
Reklam

Şu anda şehirleşmenin ve modern şehirleşmenin gayreti içinde olduklarını vurgulayan Erdoğan, "Köylerimiz, modern şehir haline dönüştüğü zaman bir başka güzel olacak" dedi.

Başbakan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"İşte İstanbul'u bilenler bilir. Eskiden Kadıköy, köydü. Ama şimdi Kadıköy oldu. Bakırköy köydü, ama Bakırköy oldu. Şimdi oraların haline baktığınız zaman farklı. Eskiden Sefaköy, köydü. Ama şimdi Sefaköy'e geldiğiniz zaman bakıyorsunuz ki orada farklı bir ilçe oluşmuş. Bir başka güzellik var. Ne ile? Altyapısıyla üstyapısıyla büyükşehirin bütün imkanlarından istifade eden, nazım imar planlarıyla ilçenin uygulama planlarının birbiriyle uyumlu olduğu bir şehircilik anlayışını görüyorsunuz. Şehir ne demektir biliyor musunuz? Medine'den gelir. Medeni olmak demektir. Medeni olmak, şehirde oluşur, orada olgunlaşır ve onun için de bu büyükşehir anlayışını geliştirdik."

Erdoğan, "Temennimiz odur ki tüm ülkemizde şu anda 30 tane büyükşehir ve büyükşehir anlayışını inşallah diğer 51 vilayetimize de en azından imar bütünlüğü noktasında, altyapı, üstyapıdaki bütünlük noktasında taşımak suretiyle oraları da bu gelişmelerden inşallah istifade eder hale getireceğiz. Bunlar tabii adım adım olacak" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Başbakan Erdoğan, emaneti ehline teslim etmenin milletin hakkı ve yetkisi dahilinde olduğunu belirterek, şehirleri yönetemeyenlere bu yetkinin verilmesi halinde şehirlere yazık edileceğini söyledi.

Tekirdağ'ın yönetiminin emin ellere verilmesiyle değişime, dönüşüme şahit olunacağını vurgulayan Başbakan Erdoğan, iktidarda bulundukları 11 yıllık süreçte Tekirdağ'a eski parayla 6.5 katrilyon lira yatırım yaptıklarını belirtti. Başbakan Erdoğan, 11 yıl içinde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının 1.4 katrilyon lira, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının 1.4 katrilyon lira, İller Bankasının 1.3 katrilyon lira, Milli Eğitim Bakanlığının 479 trilyon lira, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 373 trilyon lira, TOKİ'nin 342 trilyon lira, Adalet Bakanlığının 270 trilyon lira, Sağlık Bakanlığının 180 trilyon lira, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının 153 trilyon lira, Özel İdarenin 166 trilyon lira, Gençlik ve Spor Bakanlığının 70 trilyon lira, KÖYDES'in 142 trilyon lira, Kültür ve Turizm Bakanlığının 24 trilyon lira, Vakıflar Genel Müdürlüğünün 23 trilyon lira, Kalkınma Ajansının 18 trilyon lira ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının da 11 trilyon lira yatırım gerçekleştirdiğini anlattı.

Reklam
Reklam

Erdoğan, yatırımların devam edeceğini ifade ederek, Tekirdağ'ın büyükşehir olmasıyla ödeneklerinin artacağını, yeni ve eski ilçelerin altyapı, üstyapı yatırımlarından nasibi alacağını ifade ederek, sadece Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Tekirdağ'ın 72 kilometre olan bölünmüş yollarına 223 kilometre yeni bölünmüş yol ilave ettiğini, yapılan harcamaların 1993-2002 yılları arasında yapılan harcamaya kıyasla 5 kat arttığını söyledi.

Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İstanbul-Kınalı-Tekirdağ yol yapımındaki kalite çalışmalarını, buna biz özellikle BSK dediğimiz bütün bu çalışmalarını bu dönemde yaptık. Tekirdağ-İpsala, Çorlu-Lüleburgaz, Çorlu-Çerkezköy, Tekirdağ-Marmara Ereğlisi ve çevre yolu, bütün bu çalışmalar bu arada yürürken Hayrabolu Çevreyolu, Tekirdağ Çevreyolu, Çorlu-İstanbul, Çorlu-Şerefli-Tekirdağ biten yollar, hepsi bu döneme ait vermiş olduğumuz hizmetler. Devam eden yollar var, Çerkezköy-Kapaklı-Saray, İpsala-Tekirdağ yolları da şu anda devam ediyor.
Açılışını bizzat gelip yaptım. Tekirdağ-Muratlı çift hat elektrikli demiryolu bitti. Bunu biz yaptık. 10. Marşı'nda biliyorsunuz, demir ağlarla ördük diyorlardı, acaba bugüne kadar Gazi'den sonra bir kilometre demir ağlarla Türkiye'yi ören var mı bizim kadar? Yok. Gazi Mustafa Kemal gitti, o orada bitti. Biz geldik, biz başladık. Şu anda biz, öyle katar türü demir ağlar yapmıyoruz. Biz, yüksek hızlı tren yapıyoruz. Ankara-Eskişehir, Ankara-Konya, Konya-Eskişehir bütün buralar bitti. Bununla kalmadık boğazın 62 metre derinliğinden MARMARAY'ı yaptık. Pekin'i, Londra'ya bağladık. Şimdi onun biraz daha güneyinde tüp geçit, üst üste iki tüp, ondan da otomobiller geçecek. Onun yapımı devam ediyor 2015'te onu bitireceğiz. Boğazın üzerinde üçüncü gerdanlık Yavuz Sultan Selim Köprüsünü yapıyoruz. O da 2015'te bitecek, televizyonlarda her halde kuleleri izliyorsunuz, süratle yükseliyor. Biz tarih veririz ve fevkalade durum olmadıktan sonra o tarihte bitirir milletimize teslim ederiz? Çünkü bize bu yakışır, muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmak böyle olur, lafla olmaz. CHP lafını yapar, biz ise icraatını yaparız. Bunları yapacağız. Artık şehir merkezlerine tırlar girmeyecek, 3. köprü hattından gidecek, benim vatandaşım da otomobiliyle çok daha rahat şekilde seyahatini yapacak."

Reklam
Reklam

Başbakan Erdoğan, 47 yıl sonra Tekirdağ'a, Tekirdağ-Muratlı hattıyla demiryolunu getirdiklerini ve Tekirdağ Limanından Almanya'ya ihracat sürecini başlattıklarını belirterek, Türkiye'nin iktidarları döneminde havacılık alanında yaşadığı gelişmeleri anlattı. Türkiye'nin 2003'te, dış hatlarda yılda 25 milyon yolcu taşındığını, 2013'te bu rakamın 75 milyona ulaştığını, 2003'te 80 dış noktaya olan dış hat uçuşun, 2013 yılında 236 noktaya çıktığını ifade eden Başbakan Erdoğan, "Neredeyse dünyanın her bir ucuna artık bizim bayraklı uçaklarımız uçuyor, Türk bayrağını artık onlar her yerde dalgalandırır hale geldi" diye konuştu.

Yurt içinde uçak kullanan vatandaş sayısının da 8.5 milyondan 76 milyona yükseldiğine dikkati çeken Başbakan Erdoğan, "Bu bir bakıma neyi gösteriyor? Türkiye'nin refah düzeyini de gösteriyor. Yani benim vatandaşım artık uçakla da seyahat edebilir hale geldi" dedi.

Çocukluğunda seyahatlerinde uçağı kullanamadığını, o dönemlerde sadece Türk Hava Yollarının bulunduğunu, ama bugün özel sektörle birlikte 6 firma bulunduğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, iktidara geldiklerinde 26 olan havaalanı sayısını 52'ye çıkardıklarını, İstanbul'a yılda 100 milyon kapasiteli üçüncü havalimanı yaptıklarını ve onun da 2017 yılında tamamlanacağını söyledi.

Reklam
Reklam

Ergene Havzasındaki çevre kirliliği

Başbakan Erdoğan, Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ illerinin bulunduğu Ergene Havzasına yönelik projelerini bulunduğunu da belirterek, şöyle devam etti:

"Bu havzadaki toplam belediye sayısı 53, nüfus 1 milyon 150 bin kişi. Bu havzada 2 bin 37 adet sanayi tesisi bulunuyor. Ergene Havzası, Trakya maalesef çok hızlı şekilde kirleniyor, tabii güzellikler hızlı şekilde bozuluyor. Belediyelerin bu meseleyi çözmesi gerekirdi, bunların da tamamına yakını CHP belediyesi. Bu belediyeler ne yazık ki bu sorunu çözmedi, çözemedi. Biz, bu adımı atacağız dedik, çünkü hiçbir proje üretmediler. Çevre deyince, ağaç deyince, yeşil deyince istismar etmek için öne çıkanlar bu kirlilik karşısında ne yazık ki sustular, konuşmadılar. Neredeydi Geziciler, Ergene Çayını niye gelip de görmediler, o kirliliği niye görmediler, oralara atık suyu atanların niye görmediler? Hani bunlar çevreciydi, nerede bunların çevreciliği? Laf ola beri gele, bunlarda böyle bir şey yok. Polise taş atmak, polise hakaret etmek, kanlı terör örgütleriyle hareket etmek konusunda maşallah çok becerikliler, ama işe gelince orada yoklar, proje üretmeye gelince orada yoklar, uygulamaya gelince orada yoklar. Yıllardır Trakya bölgesinde belediyelerini bir kısmını onlar idare ettiği halde neredesiniz, Ergene boyunca hiçbir meseleye çözüm üretemediler, hiçbir derde deva olamadılar, taş üstüne taş maalesef koyamadılar."

Reklam
Reklam

Erdoğan, CHP'li belediyelerin Edirne'de, Kırklareli'de, Tekirdağ'da eserleriyle, hizmetleriyle değil, başka şeylerle konuşulduğunu belirterek, iktidara, Ak Parti'ye çamur attıklarını söyledi.

Anamuhalefet partisinin "Hükümet belediyelere operasyon yaptırıyor" iddiasını gündeme getirdiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, "Sevsinler sizi. Türkiye'de yargı bağımsızdır, iddiaya bakar, delile bakar, somut verilere bakar, kararını ona göre verir. Biz de hükmet olarak belediyeler konusunda elimizdeki yetkiyi aynı şekilde, somut verilere dayanarak kullanırız" dedi.

MGK toplantılarındaki bilgilerin sızdırılması

Erdoğan, "Bugünlerde bir grup gazeteci, köşe yazarı, bunlar üzerinde gizlilik belgesi olan ve Milli Güvenlik Kurulu toplantılarındaki bilgilerin sızdırıldığı ortaya çıktı. Hükümeti fişlemekle suçlayanlara sesleniyorum; hükümeti fişlemekle suçlayanlar öncelikle acaba bu istihbari bilgileri, bu gizlilik bilgilerini acaba bu adamlarınıza, yandaşlarınıza kimler sızdırdı, bunu ortaya koyun" diye konuştu.

Anayasada bu konularla ilgili çok açık, net yasaklar olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Yasaklar insanların fikir özgürlüklerinde olursa biz karşıyız, ama devletin öyle mahremleri vardık ki bu mahremleri kimsenin teşhir etmeye, ifşa etmeye hakkı yoktur. İnsanların da kendilerine ait mahremleri vardır, bunları da kimsenin teşhir etmeye hakkı yoktur. İşte bununla ilgili olarak gerek Başbakanlık gerek Milli Güvenlik Kurulu gerek Milli İstihbarat Teşkilatı suç duyurusu yaptı. Şimdi bakıyorum da bazı medya grupları maşallah el ele vermişler, bunlar düne kadar hiçbir araya gelemezlerdi, şimdi bir araya gelmeye başladılar. Bunu özgürlük olarak iddia ediyorlar, bunun adı özgürlük değil, bunun adı düpedüz bu ülkeye, bu vatana ihanettir, başka bir şey değildir."

"Tekirdağ'ı neden konuşmuyorsunuz?"

Tekirdağ Belediyesiyle ilgili yargı sürecine müdahale yetkilerinin olmadığına işaret eden Erdoğan, yargının kararını kendisinin vereceğini söyledi.

"Ama ben burada şunu söylemek durumundayım; ey muhalefet, siz 'yolsuzluk' diyordunuz, hükümete çamur atıyordunuz, iftira atıyordunuz. Tekirdağ'da neredesiniz? Tekirdağ'ı neden konuşmuyorsunuz? Burayı neden gündeme getirmiyor, neden burayla ilgili yorum yapmıyorsunuz?" ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Yolsuzluk konusunda bunlar neyse, çevre konusunda, yeşil konusunda, temiz hava, temiz su konusunda işte böyle samimiyetten uzaklar. 94'te İstanbul'a Belediye Başkanı olduğumda İstanbul susuzluktan kıvranıyordu. İstanbul'da Büyükşehir Belediyesi kimdeydi? Cumhuriyet Halk Partisindeydi. Ondan devraldım. Susuzluk vardı, çöp vardı, hava kirliliği vardı ama biz görevi devraldık, hamdolsun 2 yıl içerisinde ne susuzluk, ne çöp, ne hava kirliliği. Bunların hiçbiri kalmadı ve temiz bir İstanbul'u dünya gündemine taşıdık."

"Ergene'ye 3,2 milyar lira yatırım yaptık"

Ergene Havzası konusunda belediyelerin bir şey yapmaması üzerine bu işe de el attıklarını anlatan Erdoğan, buradaki felaketi görünce Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nu arayarak "Ne gerekiyorsa süratle bunu biz yapalım" şeklinde talimat verdiğini dile getirdi.

Bütün Ergene Havzasını ele alarak kapsamlı bir eylem planı hazırladıklarını ifade eden Erdoğan, 2011'de açıkladıkları eylem planı kapsamında Hükümet olarak Ergene'ye 3,2 milyar lira yatırım yaptıklarını bildirdi.

Ergene Havzası, Edirne, Kırklareli, Tekirdağ topraklarında atık su arıtma tesislerinin inşası, dere ıslahı, ağaçlandırma, erozyon kontrolü, katı atık bertaraf tesisleri gibi 15 ayrı proje uyguladıklarını belirten Erdoğan, Ergene'nin 158 kilometresinin ıslah edildiğini, devam eden projeler sonunda ilave 160 kilometre yatak ıslahının gerçekleştirileceğini ve toplamda 318 kilometre dere yatağı ıslahının yapılmış olacağını kaydetti.

Ağaçlandırma çalışmalarına da hız verdikleri havzada kirlilik göstergelerinde önemli düşüş bulunduğunu anlatan Erdoğan, bu gelişmenin kendilerini ziyadesiyle mutlu ettiğini söyledi.

"Bizim Haliç ile ilgili attığımız adımı biliyorsunuz. Haliç'i temizlediğimiz gibi Ergene'yi de 2013-2017 yılları arasında temizleyecek, kurtaracak ve bölgenin verimli ovalarının sulanmasında kullanacağız" diyen Başbakan Erdoğan, bütün çevresinin de yemyeşil bir alan haline geleceğini ifade etti.

"30 Mart'a kadar el ele vermemiz lazım"

Trakya için önemli bir adım daha atacaklarını bildiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu adım kısa adıyla TRAGEP, yani Trakya Gelişim Projesi. Bunun da adımını atıyoruz. Ergene Havzası temizlenmesi dahil TRAGEP, toplam 10 katrilyon, buraya yatırım yapacağız. Atıksu arıtma tesislerini hızla inşa ediyoruz. TRAGEP kapsamında Ergene Havzasında 12 belediyenin evsel ileri atık su arıtma tesisi Devlet Su İşleri tarafından inşa ediliyor. Katı atık bertaraf tesislerini kuruyoruz, yani çöplerin bertaraf edilmesi. Trakya Bölgemizde artık bu vahşi depolamadan inşallah modern depolamaya geçiyoruz. Tekirdağ'da belediyelerin yapamadığını Hükümet olarak biz yapıyoruz, biz yapacağız. Onların neyle uğraştığını, neyle meşgul olduğunu, gündemlerinde nelerin olduğunu çok açık, net biliyorsunuz. Ama bizim gündemimizde Marmaray var, bizim gündemimizde evelallah Yavuz Sultan Selim üçüncü boğaz köprüsü var, demiryolları var, karayolları var."

Cumhuriyet tarihinde 79 senede 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yaptıklarına işaret eden Erdoğan, kendilerinin ise 11 yılda 17 bin kilometre bölünmüş yol yaptıklarını dile getirdi. "Aramızdaki fark bu" ifadesini kullanan Erdoğan, "Neredeyse Cumhuriyet tarihindeki derslik kadar biz 10 yıla derslik sığdırdık. Hatta Cumhuriyet tarihi demeyeceğim, Osmanlı'nın da o dönemden, Cumhuriyet dönemine kadar dahil olmak üzere hepsi. O kadar dersliği biz bu dönemde yaptık" dedi.

Şu anda Trakya'daki gündemlerinde Trakya Gelişim Projesi olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Ama diyorum ki bunu yerel yönetimle güçlendirelim. 30 Mart'a kadar el ele vermemiz lazım, çalışmamız lazım. Trakya'da bölgesel değişimi, dönüşümü sağlamamız lazım. Buna var mıyız, kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Evelallah, o zaman bu çok daha hızlanır. Onların yapmadığını da biz hizmet siyasetiyle yapacağız. Çünkü biz bu millete efendi olmaya gelmedik, biz bu millete hizmetkar olmaya geldik. İstismar siyasetine fırsat vermeyeceğiz. Hizmet edeceğiz, netice alacağız, net olarak bunu ortaya koyacağız" diye konuştu.

"Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı çatısı altında toplanacağız"

Tekirdağ'da attıkları adımların durmak bilmeden devam ettiğini ve edeceğini, hiç ara vermeyeceklerini belirten Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Çok gayret ettik, çok gayret edeceğiz. Biz de Türküyle, Kürtüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Romanıyla, Boşnakıyla Arnavutuyla el ele vereceğiz, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Çanakkale Savaşı'nda Türkü, Kürtü, Lazı, Çerkezi, Romanı, Boşnakı, Arnavutu nasıl bir beraber olduysak, bugün de bir beraber olacağız. Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir olduk, beraber olduk ve Cumhuriyeti bu şekilde güçlü kıldık. Hiç endişe etmeyin, dik duracağız, dikleşmeyeceğiz. Hep birlikte Türkiye olmanın inşallah mutluluğunu yaşayacağız. Sivas'ın ötesine geçemeyenler bu ülkeyi ihya edemezler. Hakkari'ye gidip orada bayrağımızı sallayamayanlar bu ülkede bayrağımızı konuşamazlar. Biz Hakkari'de de bayrağımızla vardık, 4 hafta önce, Diyarbakır'da da bayrağımızla vardık. Biz Afyonkarahisar'dan çıkarken bir şey söyledik, 'tek millet' dedik, 'tek bayrak' dedik, 'tek vatan' dedik, 'tek devlet' dedik. Bugün aynı şeyleri söylüyoruz. Tek millet. Hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı çatısı altında toplanacağız. Ayrıma yer yok, ayrımcılığa yer yok. Hep beraber Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız, birinci sınıf vatandaşız, hep beraber. En doğudan en batıya, en kuzeyden en güneye, bölgesel milliyetçiliğe yer yok. 780 bin kilometrekareyle vatan topraklarımız hep birlikte ihya olacak. Batıyı ayağa kaldır doğuyu ihmal et, olmaz. Kuzeyi ihya et güneyi ihmal et, olmaz. 780 bin kilometrekareyle iftihar edeceğiz, övüneceğiz. Her yer ayağa kalkacak, Batı nasıl ülkelerinin her yerini ayağa kaldırıyorsa biz de ayağa kaldıracağız. İzmir hangi güzelliklere sahipse Van da sahip olacak. Sinop hangisine sahipse Hatay da sahip olacak. Konya da Kayseri de Trabzon da Samsun da... Hepsi sahip olacak. Böyle iftihar edeceğiz, ondan sonra da gururlanarak rahatlıkla dünyanın neresine gidersek gidelim, şimdi nasıl pasaportumuzu gösterdiğimiz zaman saygı duyuyorlarsa, nasıl paramız şimdi artık pul olmaktan çıktıysa, dünyada itibar görmeye başladıysa, bundan sonra güçlenerek bu paramızla da dünya piyasalarında yürümeye devam edeceğiz."

"Bu ülkede Sivas'ın ötesini bilmeyenlerin olduğunu bilir misiniz?" diye soran Erdoğan, "Öyle siyasiler var ki Sivas'ın ötesine gidemezler. Ama biz 81 vilayette varız. Biz hepsine gidiyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Başbakan Erdoğan, "Bu ülkede parayı pul edenler şimdi bizim karşımıza çıkmış konuşuyorlar" ifadesini kullanarak, şunları kaydetti:

"Hani 1 rakamı var ya bunun yanına 6 tane sıfır koydular, biliyorsunuz. Eskiden biz zengin kime derdik? Birisi milyonerse, milyoner derdik, zengin. Milyarder, zengin. Bizi öyle hale düşürdüler ki sıfır koya koya paramızın değeri tamamen yok oldu. Biz 6 sıfırı atacağız dediğimizde birileri çıktı köşelerinde şunu yazdı, hatırlayın, 'Enflasyon patlar' dediler. Biz 6 sıfırı attık, enflasyon patladı mı? Tam aksine enflasyon çatladı. Bu ülkede üç haneli enflasyonu gördük biz. Göreve geldiğimizde yüzde 30'du. Ama şimdi enflasyon, dikkat edin 6, 7 buralarda. Bu canavar artık cebimizden gitti. Biz ne dedik, 'Vatandaşımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz.' İşçi maaşlarında, memur maaşlarında, emeklide, hepsinde de dikkat edin zamlar hep enflasyonun üzerindedir, enflasyonun altında asla biz bugüne kadar zam yapmadık. Paramızın satın alma gücünü artırdık."

"Kulağı olup duymayanlar, gözü olup görmeyenler..."

Evde engelli çocukların korunmasını hayata geçirdiklerini ve bu çocukların bakımını üstlenen annelere özel destek vermeye başladıklarını ifade eden Erdoğan, geçmişte böyle hizmetlerin olmadığını belirterek, "Daha da iyileri olacak. 230 milyar dolar milli gelirle aldık, 786 milyar dolar milli gelire ulaştık. Nereden nereye geldik. Devletin borçlanma faizi yüzde 63'tü ama şimdi yüzde 6-7. Kimin cebinden çıkıyordu bu paralar, milletin cebinden çıkıyordu. Şimdi benim vatandaşımın cebinde kalıyor bu para. Kazandırdıklarımız bunlar" diye konuştu.

Geçmişte Ziraat Bankasının işçiye, köylüye ve çiftçiye yüzde 59 faizle kredi verdiğini ancak şimdi yüzde 0-7 aralığında faizle kredi verildiğini vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:

"Göreve geldiğimizde, görev zararı ilan eden bir Ziraat Bankası vardı 16 milyar ama şimdi Avrupa'nın sayılı bankası durumuna gelmiş bir Ziraat Bankası var, yolsuzluk hortumları kesildiği için. Halk Bankası yüzde 46 faizle esnafa kredi veriyordu. Şimdi yüzde 5, nereden nereye... Aradaki fark esnafımın cebinde kaldı. Biz buyuz. Kardeşlerim kulağı olup duymayanlar, gözü olup görmeyenler, dili olup hakkı söyleyemeyenler var. Onun için çok koşacağız, çok anlatacağız ve inşallah neticeyi de çok daha farklı bir şekilde alacağız."

Tüm Türkiye'ye seslendiğini dile getiren Erdoğan, konuşmasını, "Beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısının sözlerini okuyarak tamamladı.

MYNET'DEKİ TÜM HABERLER İÇİN TIKLAYIN!

Anahtar Kelimeler: