Başbakan Soruları Cevapladı (2)

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Uludere konusunun sürekli gündemde tutulmasına tepki göstererek, "Bir yıldır bunu sürekli...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Uludere konusunun sürekli gündemde tutulmasına tepki göstererek, "Bir yıldır bunu sürekli gündemde tutma gayreti içerisinde olan mahfiller var. Ama Gediktepe'yi kimse gündemde tutmuyor, Başbağlar’ı kimse gündemde tutmuyor, Bingöl'ü kimse gündemde tutmuyor. Hantepe'yi kimse gündemde tutmuyor, Gaziantep'i kimse gündemde tutmuyor. Ya buralarda da onlarca insan maalesef asker, sivil şehit edildi. Niye bunlar acaba gündemde tutulmuyor da sadece burası gündemde tutuluyor?" diye sordu.

Reklam
Reklam

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TRT'de katıldığı bir televizyon programında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Uludere'de yaşanan olayın yıl dönümü olmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Başbakan Erdoğan, yürütülen idari soruşturmanın oradaki idarecilerle ilgili olduğunu söyledi. Yaşanan olayın yargı tarafından soruşturulduğunu anlatan Erdoğan, hem sivil yargı hem de askeri yargı boyutuyla incelemelerin sürdüğünü anlattı. Parlamentodaki kurulan komisyonun bir iki hafta içerisinde hazırladığı raporu açıklayacağını söyleyen Başbakan Erdoğan Uludere ile ilgili olarak şunları söyledi:

"Burası tabi iki yönüyle şuanda yürütülüyor. Bir sivil mahkeme/yargı, diğeri askeri yargı. İkisi de hala bu süreci çalıştırıyor, devam ediyorlar. Ve konuyla ilgili de biliyorsunuz parlamentodaki yani bu kurduğumuz komisyon, yani gerek silahlı kuvvetler olsun, gerek valilik olsun bütün hepsiyle gittiler görüşmelerini yaptılar. Raporu buna göre hazırlıyorlar. Yani şurada bir iki hafta içerisinde onlar bu hazırladıkları raporu açıklayacaklar.

Reklam
Reklam

Ben tabi burada özellikle şunun üzerinde durmayı faydalı görüyorum. Yani bu konuyla ilgili olarak ta baştan beri gerek şahsım, gerek Genelkurmay Başkanımız, Meclis Başkanımız, çeşitli bakan arkadaşlarımın hepimizin çeşitli açıklamaları oldu. Bizler burada üzüntülerimizi, her şeyimizi aynen sizin az önce ifade ettiğiniz gibi paylaştık, söyledik. Tabi bunu farklı yerlere çekmek suretiyle bunun üzerinden bir istismar mekanizması çalışıyor. Fakat burada bir şeye de ben dikkat çekmek istiyorum. Yani bakın bir yıl oldu bir yıldır bunu sürekli gündemde tutma gayreti içerisinde olan mahfiller var. Ama Gediktepe'yi kimse gündemde tutmuyor, Başbağları kimse gündemde tutmuyor, Bingöl'ü kimse gündemde tutmuyor. Hantepe'yi kimse gündemde tutmuyor, Gaziantep'i kimse gündemde tutmuyor. Ya buralarda da onlarca insan maalesef asker, sivil şehit edildi. Niye bunlar acaba gündemde tutulmuyor da sadece burası gündemde tutuluyor?

Kaldı ki buranın bir özelliği de var. Nedir; burası bir terör bölgesi, geçiş bölgesi ve böyle bir terör bölgesinde bir hata yapılmış olabilir. Ve bu hata da ki ben bizzat şeyler izledim, yani insansız hava araçlarının görüntülerini. Yani bu görüntüde net, insanı tanıma gibi bir şeyiniz söz konusu değil. Sadece bir hareketi takip edebiliyorsunuz. Onun için burada ne yazık ki değerlendirenlerde bir yapıcı tavır içerisinde değiller, tarafsız bir bakış ortaya koymuyorlar. Hemen vurun abalıya diyorlar. Ha kime vurulur burada? Askere vurulur, vur. İktidara vurulur, vur. Yaptıkları iş bu. Biz de diyoruz ki, şuanda işte bakın sivil, asker yargı bu konuyla ilgili çalışmasını yapıyor. Bekleyelim.

Reklam
Reklam

Ve burada hatayen böyle bir şey de yapmış olabilirler. Çünkü o asker Gediktepe'de dalga geçildi kendisiyle. Niye orada komutan kalkıp da diyince 'işte biz bunları köylü zannettik, çoban zannettik' dediğinde, 'çoban zannetmiş' böyle dalga geçiyorlardı. Haftalarca onu yazdılar, çizdiler. 'Ne demek, vuracaktınız. Kışlaya kadar onlar nasıl geldiler? Nasıl kışlaya saldırabildiler' bu söylendi. Şimdi bir defa o atmosferin içerisinde zaten asker olayları değerlendiriyor. Eee, böyle bir şey de olunca ve görüntüler bu şekilde verildiği anda da kararı veriyorlar ve bu karar üzerine de bu operasyon yapılıyor.

Kaldı ki sınırımız içerisinden yapılan atışlar var. Bu atışlarda da hep askerin tespiti şudur; 'kaçakçı olursa ya durur ya geri döner. Ama terörist durmaz, o yürür' diyor. Bunların kendilerine göre tabi bazı kuralları var. Şimdi bu kural içerisinde yürüyüş devam ettiği için ha bunlar demek ki katırların sırtında silahlar var bunlarla beraber yürüyüş devam ediyor. Ama tecrübeli olanlardan 5-6 tanesi biliyorsunuz kaçıyor ve onlar kurtuluyor. Böyle bir durumla karşı karşıyayız. Ve bu gerçeği de görmek durumundayız.

Reklam
Reklam

Tabi ki olayı daha önce de söylediğimiz gibi, acı bir olay, acı bir hadise... Tabi ki burada yaşanan olay karışında biz mesela huku vesaire neticelensin ondan sonra kararımızı vermeden toplandık hemen bir karar verdik. 'Yahu beklemeyelim, hiç olmazsa bu acılarını, meydana gelen buradaki durumu biz tazminatlarla, vesairelerle hafifletelim' diye bir adım attık. Hemen aileler konuşmadan bakıyorsunuz ki belli parti hemen açıklamalar yapmaya başladı. Sizden giden kimse yok, orada acısı olanlar başka. Bırakın da onlar kararını versin. Biz muhtarları dinliyoruz farklı, onları dinliyoruz farklı."

"AİLELER ÖRGÜTLERİN OYUNUNA GELMESİN"

Başbakan Erdoğan, Uludere ile ilgili açıklamalarını sürdürürken, "Ailelere ne söylemek istersiniz?" şeklindeki soru üzerine ise, ailelerden örgütlerin ve istismarcıların oyununa gelmemelerini istedi.

"Benim söyleyeceğim şey şudur; yani burada ben kasta mahsus bir şey asla düşünmüyorum. Çünkü bütün ilgililerle, başta Genelkurmay Başkanım olmak üzere, samimi olarak onlarla konuştuk. Hepsi bir üzüntünün bir defa içindeler. Bu bizim burada hatayen böyle bir şey de olmuş olabilir. Onun için burada teenni şart.

Reklam
Reklam

Benim Uludereli vatandaşlarıma, kardeşlerime söyleyeceğim şey; lütfen bazı öyle ucu bucağı belli olmayan örgütlerin oyununa gelmeyin. Yani bu örgütlerin oyununa gelir de böyle bunlar alıyorlar, parlamentoda gezdiriyorlar, buralara getiriyorlar, başka yerlere götürüyorlar... Yani bunlar bence onların oyuncağı olmaması lazım. Onların malzemesi olmaması lazım. Şuanda yargı mekanizması çalışıyor. Ve bu yargı mekanizmasının kararının beklenmesi lazım.

Niçin bu istismarcıların oyununa geliyorsunuz? Diyorlar ki, 'Efendim işte biran önce bitsin bu iş.' Ya kardeşim öyle olaylar oldu ki bu ülkede 20 seneyi aştı karara bağlanamadı. Yani ben gayrimenkul davalarını söylemiyorum ha. Onların içinde 40 yıl, 50 yıldır süren davalar var. Ama bu tür davalarda da 10 yıl, 20 yıl süren davalar var. Şimdi biz orayı beklemek durumundayız yani. Orasını beklemeden ben kalkıp da yürütme olarak nasıl böyle bir kararı verebilirim? Bunlar bittikten sonra kararını verirler, karar neyse bunun gereği yerine getirilir."

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz