Başbakan Yardımcısı Arınç, Bursa'da

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "paralel yapı" tartışmalarına ilişkin, "Ne yapmışlardır, neyi nasıl yapmışlardır, ceza kanunlarına göre veya bir başka

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "paralel yapı" tartışmalarına ilişkin, "Ne yapmışlardır, neyi nasıl yapmışlardır, ceza kanunlarına göre veya bir başka kanuna göre suç sayılan eylemleri nasıl planlamışlardır, buna yönelik adli ve idari soruşturmalar yapılıyor. Adli ve idari soruşturma yapmadan, 'Ben bu adamı beğenmedim, zaten bunlar da hep bize karşıydı' diyerek 5'inci dünya ülkeleri gibi bir uygulama yapamayız" dedi. Kestel Belediye Başkanı Yener Acar'ı makamında ziyaret eden Arınç, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Arınç, bir basın mensubunun, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olması durumunda başbakanlık için sizin isminiz geçiyor. Bursa'dan bir başbakan çıkar mı?" sorusuna, "Bursa'dan büyük devlet adamları çıkmış" yanıtını verdi. Cumhurbaşkanlığı seçiminin AK Parti için iki bakımdan büyük önemi bulunduğunu belirten Arınç, birincisini "cumhurbaşkanının kim olacağı" diye niteledi. Bunun çok önemli olduğunu dile getiren Arınç, "İnşallah adayımızı tespit edeceğiz ve inşallah birinci turda en yüksek oyla cumhurbaşkanı olarak seçilmesi için elimizden geleni yapacağız. Bu çok tabiidir. İkinci önemli olan tarafı da AK Parti'nin, geleceğe hangi kadrolarla yürüyeceği. Çünkü AK Parti'nin daha çok iktidar olması ve seçimleri kazanarak bu başarısını sürdürmesine ülkemizin de halkımızın da büyük ihtiyacı var" ifadesini kullandı. Milletvekili genel seçimlerinin gelecek yıl yapılacağını hatırlatan Arınç, AK Parti'nin 4 yıllık yeni dönemde de iktidar olmak zorunda bulunduğunu anlattı. Bunun için başbakanlığa kimin geleceği, genel başkanın kim olacağı ve kongrenin ne zaman yapılacağının da düşünüldüğünü bildiren Arınç, şöyle devam etti: "Bunların düşünülmesi de tabii. Sadece cumhurbaşkanlığı değil aslında, Bu cumhurbaşkanımızı o noktaya kadar getiren hükümetimiz, partimiz de ne olacak, onun da çalışmasını yapmamız lazım. Bunlar hepsi parti içerisinde ve parti dışındaki kanaat önderleriyle sivil toplum kuruluşlarıyla her zaman görüşülüyor ve bu konuda bir yol haritası, adayımızın açıklanmasının ardından da kendiliğinden gündeme gelecektir. Bu gelişmeleri o zamana bırakalım." Londra'da, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in de katılımıyla düzenlenen toplantıda bir gazetecinin salondan çıkarılmasıyla ilgili görüşünün sorulmasının ardından Arınç, konuyla ilgili bilgisi bulunmadığını belirtti. Hangi toplantıda, hangi gazetecinin ne sorduğunu, ne yaptığını takip etmelerinin gerekmediğini vurgulayan Arınç, "Sayın Cumhurbaşkanımızın, Amerika'da Harvard Üniversitesi'nde konferans verirken Türk olduğunu ifade eden bir densizin söylediklerini ben o konudan çok daha iyi hatırlıyorum. Demek ki bir cumhurbaşkanına bile onu küçültücü beyanlarda bulunabiliyor bir insan. Ne yapalım, Türkiye'de de var böyleleri, dışarıda da var demek" diye konuştu. - "Bunlarla mücadele de hukuk içerisinde olacaktır" Arınç'a, Başbakan Erdoğan'ın "paralel yapı" hakkındaki açıklamaları anımsatılarak, "Önümüzdeki günlerde bu konuyla ilgili isimler ön plana çıkacak mı?" sorusu da yöneltildi. Erdoğan'ın, her konuşmasının arkasından "Türkiye'de bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin içerisinde ona paralel olarak yapılanmış bir yapı var ve biz bu yapıyla mücadele edeceğiz" dediğine değinen Arınç, şunları kaydetti: "Bunu tartışacak hiçbir şey yok. Hepimiz şuna inanıyoruz ki bu devletin içerisinde, adı ne olursa olsun, kendi yargısını, kendi emir komutasını, kendi düzenini kurmaya çalışan başka bir yapı varsa buna hiçbirimiz müsaade etmeyiz. Böyle bir yapının ortaya çıkardığı bazı gerçekleri görmezden de gelemeyiz. Bunlarla mücadele de hukuk içerisinde olacaktır. Madem ki bir hukuk devletiyiz. Yani ne yapmışlardır, neyi nasıl yapmışlardır, ceza kanunlarına göre veya bir başka kanuna göre suç sayılan eylemleri nasıl planlamışlardır, buna yönelik adli ve idari soruşturmalar yapılıyor. Adli ve idari soruşturma yapmadan, 'Ben bu adamı beğenmedim, zaten bunlar da hep bize karşıydı' diyerek 5'inci dünya ülkeleri gibi bir uygulama yapamayız. Hukukun içerisinde kalmaya mecburuz. Hukukun içinde kalarak bu mücadeleyi yani 'Bir tek Türkiye Cumhuriyeti Devleti vardır, onun dışında hiçbir yapılanmaya izin vermeyeceğiz' sözünü hayata geçiriyoruz. Bazı soruşturmalardan somut neticeler evet çıkıyor, bazıları iddianame haline geliyor, davalar açılıyor, bazıları idari tedbirlerle görevlerinden uzaklaştırılıyor, başka pasif görevlere götürülüyor. Çünkü bir insanın davranışlarının tamamı suç olmayabilir ama suç olmasa bile bir yapıyla direkt veya endirekt ilişkisi bulunuyorsa ve yarın o yapıyla birlikte hareket edebileceği konusunda en azından dolaylı olarak bazı çabaları görülmüşse onu alırsınız, buradan bir başka tarafa geçirirsiniz. Nitekim bazı kurumlarda yapılan bundan ibarettir. Maaşını ellemezsiniz, meslekten atamazsınız ama pasifize edecek bir noktaya onu idari tedbirlerle getirebilirsiniz. Hükümetimiz bu konuda hukukun içinde kalmaya azami dikkat gösteriyor. Biz de bu dikkati kendi işlerimizde fazlasıyla göstermeye çalışıyoruz."

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz