Başbakan Yardımcısı Arınç, Hatay'da:

 Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, eski BBP Genel Başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümüne ilişkin "Sabırla bunu beklemeliyiz ve gerçekten bir kaza mı

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, eski BBP Genel Başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümüne ilişkin "Sabırla bunu beklemeliyiz ve gerçekten bir kaza mı yoksa farklı bir şey mi? bunu inşallah ortaya çıkaracağız. Siyasi irade, adli iradenin mutlaka arkasındadır" dedi. Arınç, partisinin seçim merkezinde gazetecilere yaptığı açıklamada, Yazıcıoğlu'nun ölüm yıl dönümü nedeniyle ailesine, yakınlarına, partililerine ve Türk milletine başsağlığı dileğinde bulundu. Yazıcıoğlu ile çok eski yıllara dayanan dostluklarının olduğunu belirten Arınç, şunları söyledi: "Ben ülkücü hareketin içerisinde olmadım ama 80 darbesinden sonrası ülkücüleri en çok savunan bir avukat olarak görevimi yaptım. Onlarca ülkücü arkadaşımızın sıkı yönetimdeki davalarını üstlenmiştim. O da ülkücülerin genel başkanı olarak bizim bu hareketimizden dolayı her zaman saygı duymuştur. İnançlıydık ikimiz de, üçümüz de, hepimiz de. Ahlaklıydık, memleketimizi seviyorduk. O yüzden siyaset hayatında hep aynı şeyleri yaptık. Partilerimiz ayrıydı belki ama gönüllerimiz birdi. Kalplerimiz birdi ve hamdolsun ki hep aynı yolda, aynı istikamette yolumuza devam ettik. Bu olay tabiki hepimizi çok üzmüştür. O günlerde hepimiz çok büyük bir üzüntü içindeydik. Herkesin gözyaşı döktüğü günler yaşadık. Çünkü maalesef cesedine ulaşmak birkaç günü almıştı. Soğuk, karlı bir havadaydı ve çok bakımsız bir helikopterle yola çıkmıştı." Yazıcıoğlu'nun verdiği sözü tutan dürüst bir insan olduğuna dikkati çeken Arınç, kaza günü de verdiği sözü yerine getirmek için o beldeye gittiğini kaydetti. Yazıcıoğlu'nun ailesiyle de yakın ilişkiler içerisinde olduklarını anlatan Arınç, "Onlarla zaman zaman görüşüyorduk, yaptıkları toplantılarda da ben özellikle bu olayın açığa çıkarılması, gerçekten bir kaza değilse ve başkaları işin içine girmişse bu konuyla ilgili de gerçekleri ortaya çıkarmanın bize bir borç olduğunu ifade etmiştim" diye konuştu. Olayın araştırılması için mecliste bir komisyon oluşturulduğunu hatırlatan Arınç, şöyle devam etti: "Bu komisyon kurulacağı günlerde merkez yürütme kurulu toplantısındaydık. Başbakanımız da Muhsin beyi çok severlerdi. 'Bu komisyonun başına sen geç, meclis başkanlığı yaptın, hukukçusun, belki daha iyi olur' demişti ben de 'başüstüne' dedim büyük bir onurla. Fakat sonra 1 Mayıs'ta bizi bakan yapınca başka bir arkadaşımız buraya gelmişti onlar da çok çalıştılar, orada elde edilen bazı bulgular var. Daha çok kaza olduğu yönünde. Kazaya sebebiyet veren bazı unsurları dikkate aldılar. Sonra Cumhurbaşkanımız, Devlet Denetleme Kurulu'nu harekete geçirdi, o da görevini yaptı. O günkü radar kayıtlarından helikopterden elde edilen birtakım bilgi, belge veya delil diyebileceğimiz unsurlardan bu olayın sebebini araştırmaya cumhuriyet savcılığı devam ediyor. Sabırla bunu beklemeliyiz ve gerçekten bir kaza mı yoksa farklı bir şey mi? bunu inşallah ortaya çıkaracağız. Siyasi irade, adli iradenin mutlaka arkasındadır. Büyük Birlik Partisi camiası da 76 milyon insanımız da merak etmesin, adli soruşturma neticesinde Muhsin beyin kazası hakkında hepimiz bir bilgi edineceğiz. Olayın üstü örtülmüş değil, kimse buna cesaret edemez. Biz olayı an be an takip ediyoruz ama komplike bir olaydır bunun soruşturulması maalesef zaman almıştır." - Suriye uçağının düşürülmesi Suriye'de trajedik olayların yaşandığına işaret eden Arınç, ülkenin yanı başında bir ateşin yandığını, bu ateşin giderek büyüdüğünü ve Türkiye'ye zarar verdiğini ifade etti. Kayıtlara göre yüz bine yakın Suriyeli'nin ülkeye sığındığını aktaran Arınç, "Ben şahidim ki bakanımız Sadullah bey her gün hemen hemen Hatayımız'daki huzur ve sükunun bozulmaması, Hatay'ın yara almaması, Hatay'daki insanımızın refah, mutluluğuna gölge düşmemesi için kardeşlik kanatlarını açıyor, olayları yakından takip ediyor. Ve buraya hayatından endişe ettiği için sığınmacı olarak gelen insanlara da insani yardım götürüyordu" dedi. Arınç, Türkiye'den başka da Suriye'deki meseleye elinden geleni yapan bir başka ülke olmadığını vurguladı. Son yaşanan olayın Türkiye'nin egemenliğine yönelik bir saldırı olduğuna dikkati çeken Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çünkü bizim uçağımız düşürüldükten sonra angajman kuralları değişmişti ve 'Türkiye sınırlarımız geçilir, ihlal edilirse herhangi bir şekilde Türkiye'ye ve halkımıza zarar verilirse bunun karşılığı mutlaka verilecektir' diye bütün dünyaya sadece Suriye'ye değil ilan etmiştik. O yüzden 4 defa ikaz edilmesine rağmen birisi bu ikazlara uyup kaçmasına ama diğerinin bu tecavüzü devam ettirmesine karşı hava kuvvetlerimiz gereğini yapmıştır. Dünyadan da buna karşı hiçbir tepki gelmemiştir. Çünkü Türkiye haklıdır. Dileriz ve umut ederiz ki, Suriye'deki halklar inşallah yine huzur içinde yaşayacak noktaya gelsinler. Bu zulüm bitsin, bu trajedi sona ersin, bu kan dökülmesi bitsin." Arınç, Hatay'ın eskiden olduğu gibi Halep, Şam ve en yakınındaki beldelerle ve ilçelerle kucaklaşacağı günlerin yakın olmasını, Suriye'nin bütünlüğünün devam edeceği günlerin gelmesini diledi. Hatay için bu seçimlerin bir dönüm noktası olduğunu belirten Başbakan Yardımcısı Arınç, CHP ve MHP'nin karşı çıkmasına rağmen Hatay'ı büyükşehir yaptıklarını sözlerine ekledi.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: