Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay Diyarbakır’daki STK temsilcileriyle bir araya gelerek çözüm sürecini değerlendirdi. Görüşmelerin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Atalay, “Yaptığımız görüşme çok olumlu geçti. Endişe bildirenler de var, şu da olsun diyenler var, ama o sürece bağlanmış umut ve destek çok yüksek” dedi.
Çeşitli inceleme ve temaslarda bulunmak üzere dün akşam saatlerinde Diyarbakır’a gelen Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker beraberlerindeki heyet ile dini kanaat önderleri ve STK temsilcileriyle çözüm sürecini değerlendirmek üzere toplantılar düzenledi. Başbakan Yardımcısı Atalay, Diyarbakır’da çözüm süreci konusunda fikirlere başvurduğu dini kanaat önderleri ve STK temsilcileriyle geçen görüşmeleri düzenlediği basın toplantısı ile paylaştı. Görüşmelerin çok verimli geçtiğini ifade eden Atalay, çözüm sürecine büyük desteğin olduğunu belirtti. Atalay tarafından düzenlenen basın toplantısına, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı M. Mehdi Eker, Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, AK Parti Diyarbakır eskili Milletvekili Abdurahman Kurt ile AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Aydın Altaç katıldı.
“BEKLENTİLER BÜYÜK”
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, çözüm sürecinde görüşme yaptıkları herkeste büyük beklentilerin olduğunu ifade ederek, “Dün akşam belli bir kanaat önderleri ile toplantımız oldu. Bu toplantılarda 40’ın üzerine çıkarsa sayı, toplantı hedefine ulaşmıyor. Onun için seçerek, grup grup yapıyoruz. Diğer STK temsilcilerini de toplayarak, dinleyeceğiz daha sonra. Genelde toplum kesimlerinin ve kanaat önderlerinin STK’ların süreçle ilgili umutlarının, beklentilerinin büyük olduğunu, destekleri de çok büyük seviyede. Bundan büyük memnuniyet duyuyoruz. AK Parti olarak biz vatandaşlarımızın görüşlerini önemsiyoruz” diye konuştu.
“TÜRKİYE’Yİ NORMALLEŞTİRME MÜCADELEMİZ VAR”
Türkiye’nin değiştiğini anlatan Atalay, AK Parti olarak Türkiye’yi normalleştirme mücadelesini yürüttüklerini belirtti. Atalay, "İktidarımız döneminde Türkiye çok değişti, devlet değişti, tabular yıkıldı, demokrasi gelişti, demokrasi derinleşti, hamdolsun artık her sorun tartışılıyor, konuşuluyor. Hiçbir şey artık halı altına süpürülmüyor. Cesaretli adımlar atarak, riskler alarak, yolumuza devam ediyoruz. AK Parti olarak en baştan demokrasi mücadelemizi sürdürüyoruz. Bir yandan geçmişte yapılan yanlışları, devletin yanlışlarını düzeltiyoruz, devlet bugün kendisiyle yüzleşiyor. Vatandaşını tekrar kazanmak için geçmişteki hatalarını telafi için uğraşıyor. Biz Türkiye’yi normalleştirmek için mücadele ediyoruz. Bir restorasyon yapıyoruz AK Parti olarak. OHAL’i kaldırdık. Bir yandan anayasa ile ilgili çalışma sürüyor, bir yandan yıllardır yürürlükte tuttuğumuz milli birlik ve kardeşlik sürecinde, çözüm süreci diye bir evre yürütüyoruz. Bugün STK temsilcileri de anayasa beklentilerini dillendirdiler” dedi.
“SİVİL ANAYASA YAPILMASI İÇİN KARARLIYIZ”
Anayasa uzlaşma komisyonunun çalışmalarını da değerlendiren Başbakan Yardımcısı Atalay, sivil anayasa yapma konusunda kararlı olduklarını ifade etti. Atalay, “Biz iki dönemdir seçim beyannamemizin başına anayasayı koyduk. Anayasa ile ilgili ilerleme olması için elimizden gelen çabayı sürdürüyoruz. Yeter ki anayasa yapılsın diye biz bu komisyona sadece 3 milletvekili verdik. Başbakanımız o süreyi telaffuz etti. Yaklaşık Mart ayı sonu gibi eğer uzlaşma komisyonunda anayasa ile ilgili mesafe alınırsa biz çok memnun olacağız. Eğer orada bir oyalama taktiği yürütülürse, biz bunları seziyoruz. Bazı partiler mevcut anayasa ve sistemden ne kadarını korursak o kadar kardır diyorlar, öyle yaklaşıyorlar. Eğer sonuç çıkmazsa biz alternatif yöntemler arayacağız. Partilerin dördü ile değilse üçüyle, en azından biriyle, referanduma götürecek bir sayıyı bulursak, bu anayasayı yapmaya kararlıyız. Bu anayasa mutlaka yapılmalıdır. Bu partilerin hepsi olabilir, herhangi birisi de olabilir. Mecbur kalırsak onu da deneyeceğiz. Biz burada anayasanın yapılmasında engel değiliz olmayacağız. Başbakan ve parti olarak bunu önemli görüyoruz. Eğer bütün diğer konularda uzlaşma sağlanır ve konu sadece başkanlık sistemine kalırsa, o konuda biz esneyeceğiz, tavizler vereceğiz. Özellikle Diyarbakır’da bu konuyu STK’lar çok dile getirdiği için sizlerle de bu yaklaşımı paylaşmayı uygun görüyorum” diye konuştu.
“TOPLUMSAL ATMOSFER BİZE ÇOK DESTEK VERİYOR”
Çözüm sürecinde Türkiye’de önemli bir toplumsal atmosferin oluştuğunu kaydeden Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, atmosferin büyük destek sağladığını ifade etti. Atalay, "Biz riskler alan cesaretli adımlar atan bir hükümetiz. Milletimiz bu yönde her gün biraz daha destek veriyoruz. Son seçimde yüzde elli oy aldık. İktidarda olan partiler aslında biraz oy kaybedebilir, ama biz her seçimde biraz daha fazla destek aldık. Şu an aldığımız oyların biraz daha üstündeyiz. Bu bize güç veriyor. Şu anda bu çözüm süreciyle ilgili Türkiye’de iyi bir atmosfer oluştu. Hem STK’lar olarak hem bütün bölgede vatandaşlarımız olarak terörün bitmesi, kardeşliğin gelişmesi için büyük bir arzu var. Demokrasinin yolu açık. AK Parti de, başta genel başkan olmak üzere, kadroların bir çoğu da zamanında pek çok haksızlıklara uğradı. Ama bizim yolumuz demokratik mücadele. Biz bir bir o haksızlıkları temizlemeye çalışıyoruz. Kan dursun, terör bitsin ve her şey daha rahat konuşulsun. Ret inkar, asimilasyon politikalarının uygulandığı bir ülke değil artık. Eğer terör biterse daha da rahat konuşabileceğine inanıyoruz. Bu toplumsal atmosfer bize çok destek veriyor. Büyük bir rüzgar var. Bu rüzgarın karşısına kimse geçemez. Geçen hafta Kızıltepe, Midyat mitingi, orada vatandaşların gösterdiği ilgi, coşku ve umut bizim için çok önemli destekler ve göstergeler. Bunu Diyarbakır’da da görüyoruz. Bütün STK’larda bu desteği gördük. Ondan büyük bir memnuniyet duyduk. Bu toplantılarımızın bir amacı da şu oluyor. Bizler görüşlerimizi ifade ediyoruz, destek veriyoruz. Bize bu süreçte söyleyeceğiniz bir şey var mı diye soruyoruz. Bir uyarı olabilir, teklif olabilir. Ortak akılla, herkesin düşüncesini söylemesini de bu süreçte çok değerli görüyoruz. Burada tabi hepimizin hassasiyetleri olması gerekiyor. Sürecin hassasiyetlerini biliyoruz. Provokatif gelişmelere karşı endişeliyiz. Son Karadeniz, Sinop olayları, epey kurgulanmış, onu şimdi daha da iyi biliyoruz. Orada da bu konularda son gelişmelerle ilgili güvenlik birimlerinin de açıklamaları oldu. Orada hangi örgütlerin organize ettiğini de iyi biliyoruz. Bunlar normal Karadenizlilerin tepkileri değil. Şu süreç artık şunu gösterdi, bu konular artık Türkiye’de yorgunluğa ulaşmış. Özellikle kanın durması, terörün bitmesi konusunda Türkiye’de büyük bir destek var. Bütün bölgeler destek veriyor. Karadeniz ve Sinop’ta olan o olaylar normal Karadenizli vatandaşlarımızın tepkisi değil. Sosyal medyada geliştirilmiş bir süreçtir. Ayrıntılarını bilerek bunu söylüyorum. Başbakanımız da bunu ifade etti, seçilmiş milletvekilleri her yerde görüşlerini dile getirebilmelidir. Diyarbakır’da bütün görüşmelerden çok memnun kaldık. Bütün STK temsilcilerine teşekkür ediyorum. Diyarbakırlılara teşekkür ediyorum. Bu güzel medeniyet şehrimiz inşallah korkuları yener, imar gerçekleşir, kendini tamir eder, kepenkler kapanmaz, insanlar korkusuzca yaşar, bütün çocuklar bizimdir, bütün gençler bizimdir” dedi.
“İMRALI’YA GİDECEK İSİMLERE TAKILMAMAK GEREKİYOR”
Açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını alan Atalay’a bir gazetecinin BDP’nin dün akşam açıkladığı İmralı Adası'nda Öcalan ile görüşecek isimleri sorması üzerine Atalay, “Bizler bu sürecin içeriği ile ayrıntısıyla ilgili çok konuşmuyoruz. Bunun bir sebebi var. Önceden konuşarak, gereksiz spekülasyonları önlemek istiyoruz. Süreci zedeleyecek değerlendirmelerden kaçınalım istiyoruz. Hükümetimiz çok titiz bir çalışma içinde, strateji çalışılıyor. Şu mu görüşülecek bu mu gidecek, isimlere takılmamak gerekiyor. Büyük bir rüzgar bu önüne karşı durulmaz. Yakalanmış büyük bir atmosfer, olumlu bir atmosfer, herkese düşen bunu olumlu değerlendirmek. Gelişmeler de kapalı kalmıyor ama biz istiyoruz ki her şey olgunlaştıktan sonra açıklansın” diye konuştu.
Terör örgütü DHKP-C’ye yapılan son operasyonlar konusunda bir gazetecinin sorusuna yanıt veren Atalay, DHKP-C ile ilgili belki son zamanlarda bir iki olay ama ABD büyükelçiliğine yapılan saldırı ile gündeme geldiğini söyledi. Atalay, "İntihar saldırısında bulunan kişi Türkiye’den Almanya’ya gitmiş, oradan istemişiz ama vermemişler, İsviçre Yunanistan’a geçmiş, Türkiye’ye sonra gelmiş. AB’nin bir payı var, ismi var. Ama ben tehdit edilen üst yöneticiler listesi gibi bir şey elimde yok. Büyük bir liste ortada yok, onu biliyorum. Zaman zaman bir iki isim olabilir. Genel olarak benim söylemek istediğim bu” diye konuştu.
KCK’dan önceki gün tahliyelerin olmasını nasıl değerlendirdiği sorusuna cevap veren Başbakan Yardımcısı Atalay, bunları yargının yürüttüğünü söyledi. Atalay, "Herhalde bu son kendini en iyi ifade edebileceği dilde, savunma yasal düzenlemelerden sonra, maalesef bir tıkanma olmuştu. Biraz önce içerde de gündeme geldi. Bu savunma diliyle ilgili konu aslında bizim hukuk sistemimizde var. Dili bilmeyen tercüman aracılığıyla savunmasını yapar. Ama yargıda bir tıkanma olduğu için yasamada düzenleme yaparak, yeni bir yasal düzenleme yaparak o yolu açmış olduk. Herhalde bu süreçler biraz daha hızlı yürüyor diye düşünüyorum. Ama biz de yürütme ve yasamanın hassasiyeti vardır, hele yürüyen bir yargı süreciyle ilgili ise” ifadelerini kullandı.
Bir gazetecinin, “Kanaat önderlerinin çözüm sürecine yaklaşımı nasıldı? Sorusuna yanıt veren Atalay, bunun çok olumlu olduğunu söyledi. Atalay, "Endişe bildirenler de var, şu da olsun diyenler var ama o sürece bağlanmış umut ve destek çok yüksek. Ama burada tavsiyeler var. Kararlılık gösterilsin deniliyor. O konudaki kararlılık çok yüksek. Çok da acele edilmesin ama çok da uzamasın anlamında veyahut daha somut teklifleri var. Hepsi konuşuyor, söz alıyor. Diyarbakır’da siyaset kuvvetlidir. Özellikle STK’larda bu var, çok iyi değerlendirmeler yaparlar. Görüşmemiz çok verimli oldu. Çok büyük bir destek var, umut var, hatta herkes sınavda diye onlarda diyor. Bu konuda engel olan, bu konuda çekilen, bu süreci sabote eden, tıkayanlar, burada sınavı kaybeder anlamında ifadeler var. Biz Diyarbakır’daki bu havadan güç alarak ayrılıyoruz. Buradaki havayı atmosferi oraya da taşıyacağız” diye konuştu.
EKER: “HERKES BU SÜRECİN GELİŞMESİNDEN MEMNUN VE İYİMSER”
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın konuşmasının ardından söz alan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ise kısa bir değerlendirme yaptı. Eker, "Dün akşam kırk civarındaki kanaat önderleriyle, bugün de 36 civarı STK temsilcisi ve meslek odası başkanı ile bir değerlendirme yaptık. Değerlendirmenin esası yaşadığımız süreç. Türkiye’nin en acı meselesini, Kürt meselesini çözmeye yönelik şu an yaşanan sürecin değerlendirilmesiydi. Özellikle kamuoyunu temsil eden arkadaşlarımızın duygularını paylaşması, varsa ikaz edeceği bir nokta varsa vermelerini istedik. Bir herkes bu sürecin gelişmesinden memnun ve buna ait herkes umutlu ve iyimser. Ortak ifade bu. Hem kanaat önderlerinin hem STK temsilcilerinin. İki peki bizden talepleri ne? Ne söylendi? Bu işin acelesiz ama süratli çözülmesi gerektiğini söyledi. Sürecin acele edilmeden ama süratle sürdürülmesi gerektiğini söylediler. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Bu şekildeki istişare mekanizması devam ediyor. Sayın Başbakanımızın ve partimizin tavrı da budur” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz