Başbakan Yardımcısı Atalay Van'da

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "Dışarıda, içeride hepsi ittifak etmişler. Bazen 'siyaset dışıyım' diyen, ama siyasetin göbeğine oturan bir yapı

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "Dışarıda, içeride hepsi ittifak etmişler. Bazen 'siyaset dışıyım' diyen, ama siyasetin göbeğine oturan bir yapı da var. Hepsinin ortak hedefi bu seçimde AK Parti'yi zayıf düşürmek" dedi. Toplu temel atma törenlerine katılmak ve açılışlarda bulunmak üzere Van'a gelen Atalay, Valilik ziyaretinin ardından AK Parti İl Başkanlığı tarafından bir düğün salonunda onuruna verilen akşam yemeğine katıldı. Yemekte partililere seslenen Atalay, kendisini Vanlı olarak gördüğünü belirterek, 18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma Günü dolayısıyla tüm şehitlere Allah'tan rahmet, ailelerine ise başsağlığı diledi. Konuşmasında daha sonra yerel seçimlerin önemine değinen Atalay, gündeminde bu yıl genel siyasetin hakim olduğu bu seçimin Türkiye'nin geleceğine de etki edebilecek bir seçim olacağını söyledi. Yerel seçim sonrası Cumhurbaşkanlığı seçiminin de konuşulmaya başlanacağına değinen Atalay, "1 Nisan'dan itibaren Türkiye, Cumhurbaşkanı tartışmalarına başlayacak. İlk defa sandıkta Cumhurbaşkanını seçeceğiz. Bugüne kadar Meclis seçiyordu ve her zaman orada büyük tartışmalar oluyordu. Partiler anlaşamıyor, genelde de siyaset dışından birini bulup onun üzerinde ittifak ediyorlardı. Dolayısıyla o sorunlu oluyordu. Şimdi sandık gelecek, vatandaşımız oyunu kullanacak ve cumhurbaşkanını seçecek. Bu ülkemiz için önemli bir demokratik adım oldu" diye konuştu. -"Hepsinin ortak hedefi bu seçimden AK Partiyi zayıf düşürmek" Gündemdeki konulara ve tartışmalara bakıldığında AK Parti'nin 11 yıllık iktidarından mutlu olmayanların olduğunu vurgulayan Atalay, bu süre içerisinde Türkiye'nin hem zenginleştiğini hem de demokratikleştiğini aktardı. Atalay, Türkiye'nin daha fazla özgürleşen ve büyüyen bir ülke olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Hangi rakam veya göstergeye bakarsanız bakın bunu görürsünüz. Uluslararası alana da bakarsanız görürsünüz. Kişilikli bir tutum içerisindeyiz. Bunlardan rahatsız olanlar var. Onun için şu an bir koalisyon var. Dışarıda, içeride hepsi ittifak etmişler. Bazen 'siyaset dışıyım' diyen, ama siyasetin göbeğine oturan bir yapı da var. Hepsinin ortak hedefi bu seçimde AK Parti'yi zayıf düşürmek. Ama hamdolsun son 10 günlere geldik. Partimizin genel merkezdeki kampanyasının koordinasyonunu yürütüyorum. Bugüne kadar daha çok neler yaptığımızı anlattık. Şimdi reklamlarımız ve programlarımız bu son 10 günde 2023'e doğru giderken Türkiye'de neler yapacağımızı anlatacağız. Televizyonlarda o reklamlarımız düşecek." Seçimin önemli olduğunu, sadece yerel yönetim seçimden ibaret bulunmadığını dile getiren Atalay, Türkiye'nin geleceği ile ilgili bir referandum gibi gördüklerini belirterek, şunları söyledi: "Türkiye'yi bu büyük yürüyüşte durdurmak isteyenler arasında ki hepsi birleştiler. Bazı yerlerde ittifak da yapıyor, bir birlerine destek de veriyorlar. Hiç bir araya gelmez MHP ile CHP, bazı yerlerde yardımlaşıyor. Ama milletimizin bize büyük bir teveccühü var. Elimizdeki son verilere göre beklenenin üzerinde bir oy alacağız ve 30 Mart akşamı herkese cevabı milletimiz vermiş olacak. 30 Mart akşamı Türkiye farklı bir akşamı yaşayacak." -"BDP, 60-70'li yılların jargonuyla etnik kimliğe dayalı bir siyaset yapar" Van'ı çok önemsediklerini, Başbakan başta olmak üzere Van'ın en fazla ziyaret ettikleri illerin başında geldiğini aktaran Atalay, ilin artık büyükşehir statüsünde olduğunu ve buna göre kentin artık ayrı bir fondan pay alacağını hatırlattı. Burada büyükşehir belediyesinin sorumluluğunun arttığını, bu nedenle seçimin Vanlılar için bir fırsat olduğuna inandığını dile getiren Atalay, sözlerinişöyle sürdürdü: "Bir ilkemiz vardır, hep açık konuşuruz. Bazen insanlar siyaseten der ki bunlar söylenir mi? Ama yine de düşündüğünü söyler Başbakanımız. Biz dürüst siyaseti her şeyin önüne koyduk. Sizler bu şehrin içerisinde yaşayanlarsınız. O deprem günlerinde çırpındık, o konteyner kentleri nasıl kurarım diye uykularımızı kaybettik. BDP belediyecilikten de yönetimden de anlamaz. BDP, 60-70'li yılların jargonuyla etnik kimliğe dayalı bir siyaset yapar. BDP belediyelerinin olduğu hiçbir yerde şehirlerimiz gelişmemiştir, gelişmez. İstediğiniz kadar gelir verin, o gelir şehre gitmez. Van'a yazık etmeyelim, Van'ı koruyalım ve emin ellerde olsun. Biz Van'a her zaman yatırım yaptık. Ben kendim deprem için sadece 5 milyar 250 milyon lira harcadım. Dirayetsiz, ehliyetsiz ellere o parayı verdiğiniz zaman heba olur. Bu seçimi Van için varlık, yokluk meselesi olarak görüyorum. Van'ın büyümesi için bir fırsat ve iyi ki bu fırsatlar var, iyi ki sandık var. Sandığın değerini çok iyi bilmeliyiz. Sandığın olmadığı yerde diktatörlük, yasaklar, tabular, faili meçhuller, işkenceler ve olumsuzluklar vardır. AK Parti dönemi, bu bölgelerde o çok yaşanan olumsuzlukları sildi süpürdü. Karanlık bir şey kalmıyor, her şeyi aydınlatıyoruz." -"Özerkliği sadece siyasi bir jargon olarak kullanıyorlar" BDP tarafından sürekli söylenen "Özerklik" kavramını eleştiren Atalay, ileri gelenleriyle yaptıkları konuşmalarda özerklikle ilgili hiçbir bilgi olmadığını belirterek, şöyle konuştu: "Özerkliği sadece siyasi bir jargon olarak kullanıyorlar. Bakın bizim sistemimiz, anayasamız, mevzuatımızda belediyelerle ilgili yapabileceğimiz en özerk yapıları zaten kurduk, bütün yasaları biz yeniledik. Bütün belediyelerimiz özerk yapılardır şimdi. Bunlar hangi özerklikten bahsediyorlar, anlamıyorum. Bir şey yok, seçimden sonra da değişecek hiçbir şey olmayacak. Ama bazen böyle bir kavrama tutunuyorlar. Biz, Türkiye'yi çok çalıştık. Biz Doğu ve Güneydoğu'nun da sorununu biliyoruz, Kürt kardeşlerimizin de çektiği geçmişteki haksızlıkları biliyoruz. Biz, dindar insanların da bu toplumda çektiklerini biliyoruz ve bir bir hepsini hallediyoruz. Biz öyle siyasi söylem olarak kullanmıyoruz, yapıyoruz. Türkiye değişti artık. Kürt kardeşim dilini konuşamıyor, konuşursa ceza. Müziğini dinleyemiyordu. Bugün artık değişti. Adaylarımız Kürtçe kampanya yürütüyorlar. Kürtçe, Arapça anadili olanlar, anadil mübarektir. Artık çocuklarına bunu öğretmek istiyorlarsa biz devletin okullarında öğretiyoruz artık. Artık bitti bunlar, konuşulmayacak. Peki BDP ne istiyor o zaman. Bakın özgürlükler alanı bizim alanımız, biz gerçekleştirdik ve gerçekleştireceğiz. Allah'ın izniyle Türkiye artık o sınırların hepsini aşıyor. Türkiye'ye, demokratikleşmenin ve özgürlüklerin gerçek manada geldiği bir dönem olarak anılacak. Biz buna inanıyoruz. Bu demokratik açılım, çözüm süreci, geçmişteki haksızlıkların önlenmesi, insan hakkı olarak bütün hakların her kesime, her yurttaşa eşit şekilde verilmesi yönünde elimizden gelen çabayı gösterdik." -"Irkçılığın her türlüsü sadece parçalar" Atalay, şu anda Türkiye'nin kardeşlik, birlik ve bütünlüğe ihtiyaç duyduğunu, Osmanlı İmparatorluğu'nun ittihatçıların ırkçılığı kurcalaması, geliştirmesi ile dağıldığını söyledi. Beşir Atalay, şunları kaydetti: "Irkçılığın her türlüsü sadece parçalar. İster Kürt, ister Türk ırkçılığı olsun hiç fark etmez, bütünleştirmez, parçalar. Herkesin dili, kültürü, geleneği, dini vardır. Bunların hepsi farklılık, farklılık ise zenginliktir. Hepsine değer verilerek bütün içerisinde yaşanılabilir. Biz, bunu sağlamaya çalışıyoruz. Bunun ötesinde hesapları olanlar varsa yanılırlar. Şimdi bir çözüm süreci yürüyor. Biz, hükümet olarak kararlıyız, samimiyiz ve bir yılı aşan bir süredir başta bu bölge olmak üzere tüm Türkiye daha rahat günler yaşıyor. Doğu, Güneydoğu bunun tadını, getirdiği rahatlığı daha iyi biliyor. Terör biterse buraların ekonomik olarak ne kadar canlanacağını biliyoruz. Onun için de çözüm sürecini biz ülkemizin en önemli sorunlarından birisi olarak görüyoruz ve şu anda üzerinde hassasiyetle duruyoruz. Bundan rahatsız olanlar var. 'Türkiye terörsüz yaşıyor' diye rahatsız olanlar, provoke edenler, süreci zehirleyici üslup kullananlar var. Her kesimi de takip ediyoruz. Herkesi bu hassasiyetlere davet ediyoruz. Özellikle BDP'lileri Van gibi yerde, seçim ortamında, ülkemizin her köşesinde herkes istediği gibi kampanya yürütüyor. Hiçbir liderin mitingine leke düşürtmedik, düşürtmeyiz. Olağanüstü güvenlik önlemi alıyoruz. Ama BDP burada terör estiriyor. Bilsinler buna müsaade etmeyiz. Partililerimiz olay çıkmasın, seçim ortamı sertleşmesin diye sabrediyoruz. Biz istersek sokaklarda çalışamazlar. Çözüm sürecinin ana hedefi, terör ve şiddet olmasın, siyaset konuşsun. Biz de, genel başkanımız da zor günlerden geldi. Ama biz şiddetle hak aramadık. Partimizi kurduk, demokrasinin içerisinde siyasi mücadele ile haklarımızın hepsini aldık. Böyle sokaklarda terör estirmeye müsaade etmeyiz. Arkadaşlarımızı biz tutuyoruz olay çıkmasın diye." Sandıktaki desteği gördükleri sürece risk göğüslemeye ve dik durmaya devam edeceklerini vurgulayan Atalay, kullanılan oyları kimseye yedirtmeyeceklerini dile getirdi. Türkçe ve Kürtçe basılan "Sessiz Devrim" adlı kitaba da değinen Atalay, eserde son 11 yılda özellikle çözüm sürecinin yer aldığı konuların yer aldığını belirterek, davetlilerden çıkışta almasını istedi. Son olarak partililere BDP'lilerin Meclisteki son demokratikleşme paketi ile ilgili konuşmalarını da izlemeleri tavsiyesinde bulunan Atalay, partinin demokratikleşme adımlarından rahatsız olduğunun böylece anlaşılacağını söyledi. Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz'ın da sonradan katıldığı yemekte AK Parti Van Milletvekilleri Mustafa Bilici, Fatih Çiftçi, Burhan Kayatürk, AK Parti İl Başkanı Abdullah Aras, büyükşehir ve ilçe belediye başkan adayları da hazır bulundu.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: