Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Bahçeli'ye Türkeş'in Dokuz Işık Kitabı Üzerinden Yüklendi

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, MHP lideri Bahçeli'nin, başkanlık sisteminin, Başbakan Erdoğan'ın Türkiye'yi sultanlık sistemiyle yönetme isteğini ortaya koyduğu ve Türkiye'yi böleceği yönündeki eleştirilerine Alparslan Türkeş'in Dokuz Işık kitabıyla cevap verdi. Bozdağ, "Türkeş de mi Türkiye'nin bölünmesini, parçalanmasını istiyordu. Türkeş de mi Türkiye'nin sultanlıkla yönetilmesini istiyordu. Öyle görünüyor ki MHP'nin Dokuz Işık'tan ilham almadığı, başka yerlerden ışık aldığı da çok açık bir şekilde görülüyor" dedi.

Bozdağ, Türkiye'ye resmi bir ziyaret gerçekleştiren Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud'la Yurtdışı Türkler Başkanlığı'nda bir araya geldi. Görüşmenin ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplayan Bozdağ, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, başkanlık sistemi konusundaki eleştirilerinin hatırlatılması üzerine, Alparslan Türkeş'in Dokuz Işıkla ilgili kitaplarının içinde Başkanlık sistemiyle ilgili ifadelerin yer aldığına işaret ederek, Türkeş'in o kitaplarda Türkiye'nin tarihine, geleneklerine, töresine en uygun sistemin yürütmenin tek olduğu, yasamanın tek olduğu başkanlık sistemi olduğunu ifade ettiğini hatırlattı. Bozdağ, "O zaman Sayın Bahçeli'ye sormak istedim. Merhum Alparslan Türkeş sultanlık mı istiyordu? Türkiye'yi bölecek başkanlık sistemi mi istiyordu? Dokuz Işık'ta yazan, merhum Alparslan Türkeş'in kaleminden çıktığına inandıkları bu bilgiler doğruysa o zaman Dokuz Işık'tan ilhamını almayan bir MHP var demektir. O zaman Sayın Türkeş'in görüşleri hakkında ne diyor, kamuoyuyla paylaşmaları lazım. Türkeş de mi Türkiye'nin bölünmesini, parçalanmasını istiyordu. Türkeş de mi Türkiye'nin sultanlıkla yönetilmesini istiyordu. Öyle görünüyor ki MHP'nin Dokuz Işık'tan ilham almadığı, başka yerlerden ışık aldığı da çok açık bir şekilde görülüyor. Merhum Türkeş'in başkanlık sistemi hakkında ne dediğini sadece Sayın Bahçeli'nin değil bütün MHP'lilerin okumasını istiyorum" şeklinde konuştu.

AK Parti istişare toplantısında BDP'lilerin dışındaki dokunulmazlık fezlekelerinin de işleme alınacağı yönünde karar alındığı haberlerinin doğru olup olmadığı sorusu üzerine Bozdağ, bunların tamamının, basının yazdığı konular olduğunu ifade etti. Basının dün içerideki toplantıda olmadığını ancak dışarıya yansıyanlara bakıldığında içeride varmış gibi bir takım şeylerin yazıldığını gördüklerini ifade eden Bozdağ, Başbakan Erdoğan'ın dün yaptığı konuşmada AK Parti grubunun dokunulmazlıklar konusunda nerede durduğunu çok açık ifade ettiğini söyledi. Sürecin tamamıyla Anayasa-Adalet Karma Komisyonu'na ait olduğunu belirten Bozdağ, "Karma komisyon bu konularla ilgili gerekli değerlendirmeleri yapacaktır. Ona göre hangileriyle ilgili kaldıracak, hangileriyle ilgili kaldırmama kararı verecek, bunların kararını Karma Komisyon verecektir. Partilerin bağlayıcı karar almalarını zaten Anayasa yasaklıyor. Bütün bunlar Karma Komisyonu'nun ve Genel Kurul'un takdirinde olan kararlardır. Gündeme geldiğinde de AK Parti grubu her zaman olduğu gibi doğru olanı yapacaktır" dedi.

İsrail'in yeni yerleşim yerleri açma girişimleriyle ilgili soru üzerine Bozdağ şöyle konuştu:

"İsrail uluslararası hukuka riayet etmek zorundadır. Uluslararası hukukun gereklerine uymak zorundadır. Ama bugüne kadar bu kararlara uymamıştır. Son ateşkesten sonra da yeni yerleşim yerleri açma kararı almıştır. Bunu fevkalade yanlış bir adım olarak görüyoruz. İsrail uluslararası hukukun çizdiği sınırlar içinde kalmalı ve Gazzelilerin hakkına, hukukuna tecavüz eden yaklaşımlardan vazgeçmelidir. Umarım bu ateşkes başka alanlarda da olumlu adamların gelmesine yardımcı olur. Umarız İsrail hükümeti bu adımlarından vazgeçer ve uluslararası toplum da İsrail'in daha tehlikeli adımlar atması konusunda ikazlarda bulunur."

BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak'ın dünkü grup toplantısında 'dokunulmazlıklar kaldırılırsa Meclis'e gelip gelmemeyi düşünürüz' dediğinin hatırlatılması üzerine ise Bozdağ şöyle konuştu:

"Meclis herkesin meclisidir. Türk milletinin temsil edildiği yerdir. Milletin temsilcisi olan herkese de sonuna kadar açıktır. Milletin temsilcisi olanların bulunacağı yer TBMM'dir. Başkalarının temsilcisi olarak kendisini görüyorsa o zaman dilediği yere gitmekte serbesttir. Eğer milletin temsilcisiyse gelir Meclis'e, Kandil'in temsilcisiyse o zaman Kandil'e gidebilir."