Başbakan Yardımcısı Bozdağ: "Siyasi Partiler, Terör Konusunda Yarış Yapmaktanvazgeçmelidir. Terör Konusu Siyaset Üstü Bir Konu Olmalı"

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, terör konusunun siyaset üstü bir konu olması gerektiğini bildirdi.

Bozdağ, AK Parti Denizli İl Başkanlığı'nın mayıs ayı il danışma meclisinde yaptığı konuşmada, bütün annelerin Anneler Günü'nü kutladı.

Her insanın mutlu olacağı bir Türkiye'yi oluşturmak istediklerini belirten Bozdağ, AK Parti hükümetleri döneminde ülkede yaşanan değişim ve dönüşümü anlattı.

Bozdağ, Türkiye'nin ekonomisinin, ulaşımının, dış politikasının çok iyi noktada olduğunu, AK Partili kadroların gecelerini gündüze katarak çalıştığını dile getirdi.

2002'ye gelirken hükümetin yangın yerine döndüğünü, koalisyon hükümetinin ülkeyi bırakıp kaçtığını ifade eden Bozdağ, "Yangın varsa itfaiyecinin görevi o yangını söndürmek, yananları kurtarmak, yaralıları tedavi etmek, sıkıntıları gidermektir. Yangın varken 'Sıkıştım' deyip kaçmak yaraşmaz. Şimdi sayın Bahçeli meydan meydan konuşuyor. Bu milleti ekonomik, sosyal yangınla büyük felaketle bırakıp o gün kaçıp gittiler" dedi.

-"Hazinenin bekçileri değişti"-

AK Parti'nin iktidara gelmesiyle birlikte 230 miyar dolarlık gayrisafi milli gelirin 2012'de 784 milyar dolara çıktığını hatırlatan Bekir Bozdağ, şöyle konuştu:

"Türkiye'ye gökten para yağmadı, yerden altın da petrol de bulmadık. Ne oldu da nüfus artarken milli gelir 3,5 kat arttı. Olan şey çok basit. Millet hazinenin bekçilerini değiştirdi. Emin olmayanları, hazinenin içinde eli ayağı olanları gönderdi, hazineye sahip çıkacak milletin hakkına hukukuna sahip çıkacak ekibi getirip bekçisi yaptı. Bugün hazinede kimsenin eli, ayağı yoktur. Hazine milletindir, milletin imkanları için seferber edilecektir ve edilmektedir.

Ama birileri bundan hep rahatsız oldu. 'Ne güzeldi o günler' diyorlar. Haramdan servet ortaya koyanlar bizden fevkalade rahatsızlar. Muhalefet partileri 11 yıldır fellik fellik belediyelerimizde, merkezi hükümette başka yerlerde yolsuzluk arıyorlar, ama bulamadılar. Eğer bir yerde kuruşun, bu kadroda herhangi birinin cebine girdiğine dair ima yollu dahi olsa, bir bilgiye sahip olsalar, yeri göğü inletirler ama bulamıyorlar. Neden çünkü kadro sağlam. Biz bu delikleri tıkadığımız için 230 milyar dolar 784 milyar dolar oldu. İç ve dış pek çok soruna rağmen Türkiye bugün büyük bir sıçramayı gerçekleştirmiş ülke durumundadır."

Davos'ta bir araya elen ekonomi kurmaylarının Türkiye'nin ekonomiden sorumlu bakanından başarı hikayesini dinlemek istediklerini, Türkiye'nin dün ders alırken bugün ders veren ülke haline geldiğini vurgulayan Bozdağ, "Ülkemin, Türkiye Cumhuriyeti'nin itibarını yükseltmek böyle olur" dedi.

-"28 Şubat emretti, bunlar şak şak yaptılar"

MHP'nin meydanlarda söyledikleriyle uygulamalarının yüzde 100 ters olduğunu dile getiren Bozdağ, şöyle devam etti:

"Ben buradan Bahçeli'ye söylüyorum. Meydanlarda 1999'da Türkiye'nin 81 ilinin meydanında vaat edip de yerine getirdikleri tek bir icraatları yoktur. Ne vaat ettilerse Ankara'da yüzde 100 tersini yaptılar. Erkek, ürkek dediler, erkeklikleri meclisin kapısında bitti. Merhum Ecevit, Merve Kavakçı hanımefendiye Türkiye'nin parlamentosunda bir anaya, bir kardeşimize meydan okurken, parlamentoyu dar edecek şekilde orada konuşurken, kafayı öne eğip gözünün ucuyla bile etrafa bakamayanların erkekliği nasıl bir erkekliktir. 12 yaşını doldurmayan yavruların yaz Kur'an kurslarına gitmesini, 16 yaşını dolduramayan yavrularımızın örgün kuran kursuna gitmesini yasaklayan kanunu 2000 yılında bunların hükümeti çıkarttı. O kanunu da biz değiştirdik. 28 Şubat emretti, bunlar şak şak yaptılar.

İmam Hatip Lisesi mezunları polis akademisine, polis meslek yüksek okuluna giriyorlardı. 2001'de kanun çıkardılar, meslek lisesinden mezunların polis akademisine, polis meslek yüksekokuluna girişini kanunen yasakladılar. Bunlar kimin talimatı. Denizlililerin talimatı mıydı yoksa bu milletin sırtında boza pişirmiş 28 Şubat'ın bir talimatı mıydı- Adeta emir eri oldular şak, tak dediler yaptılar. Milletin emrettiklerini değil, millete rağmen birilerinin emrettiklerini yaptılar. Onlarcasını sayarım. Ne dedilerse yüzde 100 tersini yaptılar. Hiç bir MHP'li yetkili, genel başkan olmak üzere 'Millete şunu dedik şunu da yaptık' diyemezler. Varlarsa buyursunlar, söylesinler."

Türkiye'nin IMF'den borç alırken şu anda 14 Mayıs'ta tüm borcunu kapatacağını belirten Bozdağ, "Türkiye, IMF'ye 5 milyar dolar borç vermenin şartlarını konuşuyor" dedi.

Türkiye'nin dünle mukayese edildiğinde her alanda daha ileri noktada olduğunu ifade eden Bozdağ, şunları kaydetti:

"Haysiyet tellallığı yapanlar, yönettikleri Türkiye ile bugünkü Türkiye'yi mukayese etmeleri ve bu tellallıklarından dolayı utanmaları lazımdır. Hamdolsun Türkiye her alanda güçlü noktaya geldi. Ülkemizde yaşanan her sorunu kendi sorunumuz bildik. Onun için de samimi gayretle çözmek için yollara düştük. Biz büyük bir Türkiye'yi kurmak istiyoruz. Ne zaman bu ülkenin ana sorunlarından birini çözecek adım atsak birileri ayağa kalkıyor."

Üniversitede öğrenciyken merhum Turgut Özal'ın başbakan olduğunu ve 'Dağda 5 bin terörist var' dediğini anlatan Bozdağ, yıllar sonra 40 bin teröristin etkisiz hale getirildiğini ancak halen dağda 5 bin teröristin olduğunun söylendiğini ancak hiçbir neticenin alınamadığını belirtti.

Güvenlikçi politikalarla terör sorununu çözebilen bir ülkenin olmadığını, terörün beslendiği zemini kurutan ülkelerin netice aldığını anlatan Bozdağ, hükümetin bu alanda ciddi çalışmalar yaptığını kaydetti.

Kürtçe televizyonu hayata geçirdiklerini, bölgeler arasında ayrım yapmadan yatırım yaptıklarını dile getiren Bozdağ, şöyle devam etti:

"Televizyon açalım diyen kim olduysa 'Hain, bölücü' dediler, damga vurdular. 'Ülke bölünür' dediler. Bunu diyenler en büyük hizmeti PKK terör örgütüne yaptılar. Güneydoğu'da Türkçe bilmeyen kardeşlerimiz, analarımız, bacılarımız Türkçe televizyon izleyemediler ama terör örgütü ve yandaşları televizyon kurdular, uydular aracılığıyla vatandaşımızın evinin baş köşesine kuruldular, terör örgütünün propagandasını yıllarca yaptılar. Allah için doğru iş mi bu- Ama biz ne yaptık televizyonu serbest bırakan adım attık, özel televizyon kurulmasına izin verdik. Ülkeyi bütünleştirecek, insanlarımızın arasındaki sevgiyi, saygıyı güçlendirecek adımlar atıp, terörün istismar ettiği alanları kurutucu adımlar attık.

Ortaöğretimde Kürtçeyi seçmeli ders yaptık. Kıyamet mi koptu, memleket mi bölündü, noldu- Korkarsak bazı işlerde adım atamayız. Korkmadan doğru olanları cesur biçimde yapmamız lazım."

-"Terör herkesin meselesi"-

Terörün sadece AK Parti'nin değil CHP'nin de MHP'nin ve diğer bütün partilerin de meselesi olduğunu, partiler üstü bir konu olduğunu vurgulayan Bozdağ, dünyada terörle mücadelede başarılı olmuş ülkelerde kim iktidar olursa olsun diğer partilerin de bu konuda tek vücut olduğunu anlattı.

"Ama biz Türkiye'de bugüne kadar terör konusunda aynı dili konuşan bir noktaya gelmeyi maalesef başaramadık" diyen Bozdağ, şehit cenazelerinin iktidara saldırmak için fırsat olarak görüldüğünü ve bunun yıllarca bu şekilde kullanıldığını söyledi.

Bozdağ, şöyle dedi:

"Hiçbir iktidar terör saldırısında askerinin, polisinin, vatandaşının şehit edilmesini arzu eder mi- Etmez. Ama bizim hastalıklı zihniyet bunu bir saldırı vesilesi yapıp iktidarlara yüklenmeyi ve bu noktada ayrışık dil geliştirmeyi tercih etti. Biz her zaman söyledik. Terör konusu, siyasi partilerin rekabeti olmaktan çıkarılması lazımdır. Siyasi partiler, terör konusunda yarış yapmaktan vazgeçmelidir. Terör konusu siyaset üstü bir konu olmalı ve bütün partiler iktidarda bugün AK Parti var başka biri de olabilirdi, iktidarda kim olursa onun arkasında duran bir anlayışı Türkiye'nin her yerinde hayata geçirmemiz lazım. Siyasi partilerin genel merkezleri maalesef bu anlayıştan uzak. Anadolu'da başka yerlerde sağduğuyla siyaset yapan CHP'li, MHP'li, diğer partili kardeşlerim bu meselede birlikte hareket etme ve bu işe partiler üstü bakma anlayışını geliştirebilirler. Partilerin genel merkezlerini bu noktada zorlayabilirler. Buna Türkiye'nin şiddetle ihtiyacı vardır.

Bizim derdimiz terör bitsin, gözyaşı dinsin, kan dursun. Terör örgütü silahlarını bıraksın, tamamen PKK terörü diye bir şey kalmasın. Biz bunu diyoruz, muhalefet partileri bize hain, bölücü, işbirlikçi, memleketi sattınız diyorlar. Türkiye'nin en önemli meselesi olan terör meselesini iktidarla muhalefet biraraya gelip konuşamayacağız da neyi konuşacağız, MHP ile biraraya gelip bunu konuşmayacağız da neyi konuşacağız. Meclis bu memleketin her meselesinin konuşulup karara bağlanacağı en yüce çatının altıdır."

(Bitti)

Muhabir: Ramazan Ercan / Ali Rıza Karasu