Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Suudi Heyeti Kabul Etti

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, İslamafobiya karşısında ABD ve Avrupa'nın ortak tavır geliştirmek zorunda olduğunu belirterek, "İslamafobiya karşısında yönetimler ortak tavır geliştirmezlerse, yarın ortaya çıkacak durumlar karşısında daha zor durumda kalabilirler” dedi.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Suudi Arabistan İslami İşler, Vakıflar, Davet ve İrşat Bakanı Dr. Salih bin Abdulaziz ile Başbakanlık Merkez Bina’da görüştü. Basına kapalı olarak gerçekleştirilen görüşmenin ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Suudi Bakan ile sabah saatlerinde bir görüşme gerçekleştirmeyi düşündüklerini, ancak Yozgat’taki şehit cenazesine katılması dolayısıyla görüşmenin akşam saatlerine ertelendiğini söyledi. Suudi Bakan Salih bin Abdülaziz ile yaptıkları görüşmede, Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkileri ele alma imkanı bulduklarının altını çizen Bozdağ, özellikle Diyanet İşleri Başkanlığı ile Suudi Arabistan İslam İşleri Bakanlığı arasındaki işbirliğinin önemi üzerinde durulduğunu kaydetti. İslam’ın, Kur'an-i Kerim ve sünnetin doğru anlaşılabilmesi için yapılabilecek çalışmalar üzerinde Suudi Bakan ile birlikte değerlendirmelerde bulunduklarını belirten Bozdağ, “Bu çerçevede İslam alimleri arasında görüş alışverişlerinde bulunacak ortamların çoğaltılmasının önemine birlikte vurgu yaptık. Ayrıca şuanda ABD’de ortaya çıkan film, Fransa’da ortaya çıkan karikatür ve Almanya’da Federal İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan ancak şuanda ertelenen afişlerle ilgili değerlendirmelerde bulunduk. Bu çerçevede şunu kendilerine ifade ettim ve bunu paylaştılar. İslam düşmanlarının, İslam’a dönük düşmanlıkları Kur’an-ı Kerim ve sünnete, Peygamberimize bir zarar vermez. Çünkü, bu düşmanlıkların zarar verme ve kabiliyeti ve yeteneği yoktur. Ama Müslümanlarının davranışlarının yanlış olması, İslam’la uygun olmayan bir takım şeyler yapmaları, esas o Müslümanlara zarar verir. Bu nedenle bir takım tepkiler ortaya konurken de doğru tepkiler ortaya koymak, İslam’ın doğru yüzünü anlatmak için bizim çalışmalar yapmamız gerektiğini vurgu yaptık” diye konuştu.

“İSLAMAFOBİYA KARŞISINDA BATI'LI YÖNETİMLER ORTAK TAVIR GELİŞTİRMELİ”

Suudi Bakan ile yaptıkları görüşmede, Batı'da yükselen İslamafobiya karşısında, bu ülkelerin tedbir almaları üzerinde de durdukları kaydeden Bozdağ, konuşmasına şöyle devam etti:

“ABD’de, Avrupa’da ve başka ülkelerde İslamafobiya karşısında yönetimlerin ortak tavır geliştirmelerinde kayda vardık. Çünkü İslamafobiya karşısında yönetimler ortak tavır geliştirmezlerse, yarın ortaya çıkacak durumlar karşısında daha zor durumda kalabilirler. Bütün dinlere saygının olduğu esas olduğu bir dünyada herkes daha rahat edebilir. Hıristiyanlık'a, Yahudilik'e, İslam’a ve başkaca dinlere karşı bütün insanların saygılı olması ve o dine inanlara karşı da saygılı olması, eylem ve söylemlerine bu saygıyı yansıtmasının dünyanın huzur ve barışının önemli olduğunun altını vurguladık. Bu noktada bir anlayış birliğinin olması da fevkalade önemli. Biz batı ülkeleriyle olan ilişkilerimizde de bu konuları dile getirmeyi, oralarda da bu noktalarda sağlıklı adımlar atılması ve doğru tedbirler alınması konusunda çalışmalar yapmakta fayda olduğunu görüştük. Umarız ki; Batı'lı ülkeler de bu konuda sağlıklı adım atarlar.”

“İSLAM’I ANLAMAYANLARIN YAPMIŞ OLDUĞU DAVRANIŞLAR İSLAM’A ZARAR VEREMEZ”

Suudi Bakan Dr. Salih bin Abdülaziz ise, Türkiye’ye gerçekleştirdiği resmi ziyaret kapsamında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile bir görüşme yaptıklarını ve görüşmede Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdülaziz’in selamlarını ilettiğini söyledi. Suudi Arabistan Krallığı Din İşleri Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyeti Diyanet İşleri Başkanlığı arasındaki ilişkilerin nasıl geliştirilebileceği konusunda çalışmalarının olduğunu kaydeden Abdülaziz, “Bu ziyaretlerimizin amaçlarından biriside iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da ivme kazandırılmasıydı. Tabii ki Suudi Arabistan ve Türkiye arasında siyasi, ekonomik ve güvenlik alanında ilişkiler son derece güzel. Bu ilişkilerin geliştirilmesinin yanında, dini alandaki ilişkilerin geliştirilmesi de önemlidir. Özellikle Kur’an-ı Kerim ve sünnetin doğru anlaşılması için çalışmalarımız oldu. Dini konularda aşırıya gidilmemesi ve radikalleşilmemesi konusunda da çalışmalarımız oldu. Bunun yapılmaması için ne gibi tedbir alınması konularına değildik. Ben ve şuandaki heyetimize gösterilen misafirperverlikten ve güler yüzlülükten dolayı teşekkür ediyorum. Cumhurbaşkanı Gül’ün ardından Başbakan Yardımcımıza da bir ziyaret gerçekleştirdik. Görüşmemizde İslam’ın doğru çerçevede, doğru usullerle diğer insanlara aktırılması konularına değindik. Kur’an-ı Kerim ve sünnetin doğru anlaşılması konusunda büyük çalışmalar yapılması gerektiğine değindik. Basın aracılığı ve diğer araç gereçlerle Müslümanlığa hakaretin kesinlikle İslam’a zarar vermeyeceği hakikatini vurguladık. Müslüman olsun veya olmasın, hiç kimseye saldırıda bulunulmasının İslam’i yönden caiz olmadığını vurguladık. Özellikle basın organlarının da konuyu bu şekilde ele almaları içinde vurguda bulunduk” diye konuştu.

İslam’ın hak din olduğunu ve bu dini anlamayanların yaptığı davranışların İslam’a zarar vermeyeceğini söyleyen Abdülaziz, Türkiye’nin daveti dolayısıyla teşekkürlerini iletti.

Görüşmenin ardından Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Suudi Bakan ve beraberindeki heyeti kapıya kadar uğurladı.