Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Ümraniye Belediyesi ve Bayburtlular Derneği tarafından düzenlenen iftarda “Suriye’de bugün zulüm varken, her gün Esad yönetimi oradaki kardeşlerimizin üstüne tankıyla, topuyla, tüfeğiyle ölüm kusarken, Türkiye’nin buna seyirci kalması beklenemez” dedi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Ümraniye Belediyesi tarafından Hekimbaşı Spor Tesisleri'nde düzenlenen ''Engelliler ve Yaşlılar İftarı''nda katılarak vatandaşlarla bir süre sohbet etti. Bozdağ, daha sonra Ümraniye Belediyesi ve Bayburtlular Derneği tarafından düzenlenen iftara katıldı. Burada konuşma yapan Bozdağ, Türkiye'nin, ülke içinde huzurun, sükunun, selametin, saadetin, refahın olması için çaba gösterirken, dünyada olan biten karşısında da aynı duyarlılıkla hareket ettiğini belirtti.
Bozdağ, “Suriye'de bugün zulüm varken, hergün Esad yönetimi oradaki kardeşlerimiz üzerine tankıyla, topuyla, tüfeğiyle ölüm kusarken, Türkiye'nin buna seyirci kalması beklenemez. Bazıları, 'bırakın, karışmayın, ilişmeyin, bulaşmayın' diyorlar. Hâlbuki biz komşuyuz. Komşudan öte kardeşiz. Kardeşinizin evinde bir yangın varsa, orada kardeşinizin çocukları yanıyorsa veya komşunuzun evinde yangın varsa, komşunuzun evlatları orada yanıyorsa, eğer siz komşu olarak, siz kardeş olarak 'Buna karışmam, ben buna bulaşmam' derseniz, o zaman siz insani bir davranış ortaya koymuyorsunuz demektir, vicdani bir davranış ortaya koymuyorsunuz demektir, haktan hukuktan yana bir davranış ortaya koymuyorsunuz demektir. Türkiye, Suriye'de yaşananlar karşısında insan olmanın gereğini yapıyor, vicdanlı olmanın gereğini yapıyor, haktan, hukuktan yana olmanın gereğini yapıyor. Birileri ne derse desin, yangını söndürmek için ölen insanların ölümünü durdurmak için ve onların da yaşama tutunması için elinden gelen çabayı sarf ediyor, sarf etmeye de devam edecek'' diye konuştu.
Birilerinin, Suriye'de olan bitenler üzerinden hesap yaptığını ifade eden Bozdağ, insanlar ölürken, öldürülürken hesap yapanların, kendi politikalarını bunun üzerine inşa edenlerin, bunun hesabını Allah'a, tarihe ve vicdanlarına veremeyeceğini söyledi. Suriye'de 25 bin civarında insanın hayatını kaybettiğini, 50 binden fazla insanın da bu ülkeden Türkiye'ye geldiğini, başka ülkelere gidenlerle birlikte yüz binlerce insanın ülkesini terk etmek durumunda kaldığını anlatan Bozdağ, ''Bazı ülkeler hala bir takım hesapların peşinde koşuyor. Suriye'de kanın durması için bin kişi öldü yetmedi, 5 bin öldü yetmedi, 10 bin öldü yetmedi, 20 bin öldü yetmedi, daha kaç bin insan ölmesi lazım?'' şeklinde konuştu.
Myanmar ve Arakan'daki Müslümanların gördüğü zulme de değinen Bozdağ, ''Dünyanın her bir yerinde böyle örnekler var mı diye baktığımızda, nerede Müslüman varsa orada bu örneklerin çok olduğunu görüyoruz. Uluslararası toplum, burada yaşananlar karşısında da maalesef kör, sağır, dilsiz durumdadır'' ifadelerinin kullandı. Türkiye'nin Arakan'da akan kanın durması, yoksulluğun çaresinin bulunması için üzerine düşeni yaptığını ifade eden Bozdağ, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, kızı Sümeyye Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve eşi ile birlikte kalabalık bir grubun Myanmar'a gittiğini hatırlatarak Türkiye’nin Somali’de olduğu gibi bir yardım elinin de Arakan’da olduğunu ifade etti.
Türkiye'de hesap yapanların, hem Suriye üzerinden, hem bu yapılan yardımlar üzerinden hükümeti yıpratmak isteyenlerin, çok büyük iftiralar yapıtığını ifade eden Bozdağ, konuşmasına şöyle devam etti:
“Gazetenin bir tanesi manşet yapıyor; 'Bir yandan Türkiye şehidine ağlıyor, öte yandan biz Myanmar'a ağlıyoruz' diye. Bre vicdansızlar, insafsızlar, yapılacak iş mi bu? Böylesi olay üzerinden hesap yapılır mı? Ama bizimkilerin gözü dönmüş. Her olay üzerinden 'Acaba AK Parti'ye, Tayyip Erdoğan'a ve hükümetine nasıl zarar veririz?' onun hesabını yapıyorlar.
Türkiye, dünün Türkiye'si değil. Dün 230 milyar dolar milli geliri olan Türkiye'nin, bugün 772 milyar dolar milli geliri var. Allah'a şükür bu ülke, bir yandan terörle mücadelesini sürdürürken, öte yandan Somali'den gelenlere kucağını açarken, Suriye'den gelenlere yardım edebilir. Arakan'daki kardeşlerinin imdadına koşabilir. Afganistan'daki kardeşlerine yardım edebilir. Bizim bu gücümüz var, bu imkanımız var. Şimdi beyefendiler tutturmuş, 'Sadece şu iş var, bu iş bitmeden öbürünü yapmayın'. Sizin kendi evinizde iş yaparken, elektrik işiniz var, su işiniz var, başka işiniz var, tedaviniz var, araba tamiriniz var, 'Aman ben önce birini bitireyim, sonra öbürüne geçeyim' mi diyorsunuz? İmkanınız varsa, hepsini beraber yapıyorsunuz. Bunlar, zayıf Türkiye'nin, güçsüz Türkiye'nin, çaresiz Türkiye'nin hülyasını kuran insanlar. Güçlü Türkiye'yi, büyük Türkiye'yi anlayamıyorlar. Bugünün büyük Türkiyesi, terörle de mücadelesini yapıyor, Somali'ye de koşuyor, Arakan'a da koşuyor, Suriye'ye de kucağını açıyor, açmaya da devam edecektir''
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz