Başbakan Yardımcısı Bozdağ'dan, Tuncel Yorumu

Konya'da mezun olduğu Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni ziyaret eden Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, BDP Milletvekili Sabahat Tuncel hakkında verilen ceza ile ilgili, Yargıtay onarsa anayasa hükümlerinin açık olduğunu söyledi.

Bir dizi programlara katılmak için Konya'da bulunan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, mezun olduğu Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni ziyaret etti. Burada beraberindekilerle hatıra fotoğrafı çektiren Bozdağ, gazetecilerin de sorularını yanıtladı. BDP Milletvekili Sabahat Tuncel hakkında terör örgütü PKK üyesi olmaktan verilen cezayla ilgili soruya cevap veren Bozdağ, "Yerel mahkeme kararı kesin, nihai bir karar değildir. Şu anda mahkemenin bir karar verdiğine ilişkin veriler var. Detayları henüz bilmiyoruz ama bu karar nihai karar değil. Yargıtay aşaması var. Yargıtay aşaması ne kadar sürecek, orası nasıl bir karar verecek, onu bilemiyoruz. Şuanda ilk derece mahkemesinin verdiği bir karar var. Süreç devam ediyor. Bu sürecin bitiminde netleşecektir. Karar onanırsa ona göre bir hukuksal süreç işleyecektir. Şuanda kesinleşmiş bir karar olmadığı için sonuca dair bir değerlendirme yapmak yanlış olur" dedi.

Ceza kesinleşirse ne olur sorusuna da yanıt veren Başbakan Yardımcısı Bozdağ, "Anayasa hükümleri açık ama henüz daha Yargıtay aşaması bitmediği için şimdiden Yargıtay şöyle karar verirse böyle olur diye bir değerlendirme yapmayı doğru bulmuyorum. Yargıtay ne karar verecek ona göre bakacağız. Onanınca neler olacağı çok açık belli. Anayasa'da yazıyor. Bozduğu zaman neler olacak o da usul yasalarımız yazıyor" şeklinde konuştu.

CHP'NİN DARBECİ GEÇMİŞİYLE YÜZLEŞMESİ ÇOK ÖNEMLİ

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Adnan Menderes'in kabrini ziyaretiyle ilgili de görüşlerini belirten Bozdağ, "Bunu ben CHP adına olumlu bir gelişme görüyorum. Yani darbeci geçmişiyle yüzleşmesi çok önemli. Çünkü 27 Mayıs 1960 darbesi CHP'nin ve CHP'nin alkışlarıyla gerçekleşmiş. O dönemde idamı coşkuyla karşıladığı, bütün Türkiye, o dönemde yaşayanlar ile kayıtlar bunun tanığıdır. Merhum Başbakanımızın idamını cinayet olarak değerlendirirken, öte yandan dersimizi de aldık derken, Silivri ile irtibatını sürdürmesi oldukça gayri samimi bir yaklaşımdır. Silivri'de devam eden davaların iddianamelerine baktığınızda demokratik parlamenter sisteme, meşru hükümete dönük darbe teşebbüsüne bulundukları iddiasıyla yargılananlar var. Sayın Kılıçdaroğlu bir yandan haklarında ciddi iddialar bulunan ve bu nedenle yargılanan kişilerden bazılarını milletvekili gösterirken, diğerleriyle ilgili de bunların yanında olması yargı süreci bittikten sonra bir tavır koyması gerekirken böyle iddialarla yargılananları destekleyen yaklaşımlar, eylemler, söylemler ortaya koyması bu noktadaki samimiyetine gölge düşürüyor. Eğer sayın Kılıçdaroğlu dersini almış da ezber bozduk diyorsa, ezberi bozan bir iş yapacak. Yarın milletvekilleriyle Silivri'ye gitmesini, meclis genel kurulunda Silivri müdafaasını yapmasını yasaklarsa o zaman Kılıçdaroğlu'nunu samimi olduğuna, gerçekten geçmişten ders aldığına inanırız. Onun ötesi günlük siyasal rantlara dönük adımlar olarak görünür" diye konuştu.