Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler:

Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın tehlikeli bir provokasyon içerisinde olduğu yönündeki sözlerini eleştirdi. İşler, “İktidar olarak biz niye provokasyon yapalım. İktidarlar kaostan beslenmez ki. Provokasyonu yapanlar kendileri dikkat ederseniz. Dünkü olaylarda fiilen destek veriyorlar. Dolayısıyla muhalefet bu tür provokasyonları yapıyor” dedi.Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, partisinin Yenimahalle’deki seçim irtibat bürosunun açılışına katıldı. Burada gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandıran İşler, bir gazetecinin, “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bugün yaptığı yazılı açıklamada, ‘Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın tehlikeli bir provokasyon içerisinde’ olduğunu söyledi. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusu üzerine, “İktidar olarak biz niye provokasyon yapalım. İktidarlar kaostan beslenmez ki. Provokasyonu yapanlar kendileri dikkat ederseniz. Dünkü olaylarda fiilen destek veriyorlar. Dolayısıyla muhalefet bu tür provokasyonları yapıyor. Bu ilkte değil. Daha önceki olaylarda da gördük ki CHP’de aşırı, solcu, militan milletvekilleri var. Her olayda bildiğiniz gibi başrol oynadılar. Dolayısıyla provokasyonu yapan kendileri. Ama Kılıçdaroğlu zaten iftiralarıyla, yalanlarıyla tescilli birisi. Ben biraz önce yapmış olduğum konuşmamda da söyledim. İşte mahkeme kararlarıyla kendisinin müfteri olduğu tescillenmiş oldu” diye konuştu.Kılıçdaroğlu’nun aklına eseni söylediğini belirten İşler, “Deliliz, mesnetsiz konuştuğu içinde bu tür olaylara fırsat veriyor maalesef” dedi.“YARGI ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMAMIŞTIR”Ergenekon tahliyelerini de değerlendiren İşler, şunları kaydetti:“Ergenekon da son günlerde yaşanan tahliyelere baktığınız zaman biliyorsunuz İlker Başbuğ paşayı Anayasa Mahkemesi tahliye kararı verdi. Vermesinin sebebi ne? Kendisi hakkında mahkemenin vermiş olduğu karar, gerekçeli karar maalesef 7 ay geçmesine rağmen yazılmadı. Dolayısıyla burada Anayasa Mahkemesi bir hak ihlali olduğuna hükmetti ve tahliyesine karar verdi. Ona binaen de ağır ceza mahkemesi tahliye etti. Şimdi onu emsal kabul ederek diğerleri hakkında da tahliyeler söz konusu. Tahliyeler beraat anlamına gelmez. Yargılamalar devam ediyor. Ancak burada şunu altını çizmekte fayda var. Bu mahkemeler verdikleri kararın gerekçeli karanı 7 ay geçmesine rağmen yazmamaları büyük bir eksiklik. Büyük bir oyalama olarak ben bunu görüyorum. Mahkemeler üzerine düşeni maalesef yapmamışlar. Türkiye’de şöyle bir algıda var; her hangi bir sıkıntı olduğu zaman hemen hükümet suçlanıyor dikkat ederseniz. Bizde kuvvetler ayrılığı var. Yargı tamamen bağımsızdır. Hükümet olarak bizim yargıya müdahalemiz söz konusu değildir. Biz hükümet olarak hakime neden kararını yazmadın, yaz bakayım yazmazsan işine son veririm böyle bir şey söz konusu değil. Ve 15 günde yazması gereken gerekçeli kararın 7 ay geçmesine rağmen yazılmamasını milletimizin çok iyi değerlendirmesi lazım. Bundan dolayı burada hükümetimizin bir eksikliği yok. Yargı üzerine düşeni yapmamıştır. Yargıdaki yapılanmayı hepiniz biliyorsunuz. 17-25 Aralık operasyonlarında bunları yaptılar. Bizde HSYK düzenlemesiyle elimizden gelen tedbiri alma gayreti içerisinde olduk.”