Başbakan Yardımcısı Işık Batman’da

Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Zeytin Dalı Harekatı’nın planlandığı gibi devam ettiğini belirterek, “Esed rejimi eğer PYD/YPG’ye karşı bir mücadele için Afrin’e geliyorsa eyvallah ama PYD/YPG güçlerine destek için Afrin’e geliyorsa Türkiye bu konuda kendi bildiği yoldan geri dönmez, gerekeni yapar” dedi.Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, bir dizi ziyarette ve incelemelerde bulunmak için Batman’a geldi.

Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Zeytin Dalı Harekatı’nın planlandığı gibi devam ettiğini belirterek, “Esed rejimi eğer PYD/YPG’ye karşı bir mücadele için Afrin’e geliyorsa eyvallah ama PYD/YPG güçlerine destek için Afrin’e geliyorsa Türkiye bu konuda kendi bildiği yoldan geri dönmez, gerekeni yapar” dedi.
Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, bir dizi ziyarette ve incelemelerde bulunmak için Batman’a geldi. Diyarbakır’dan karayolu ile kente gelen Işık, valiliği ziyaret etti. Işık’ı valilik girişinde, Vali Ahmet Deniz, Belediye Başkan Vekili Ertuğ Şevket Aksoy, Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aydın Durmuş ile kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticileri karşıladı.
Burada açıklamalarda bulunan Başbakan Yardımcısı Işık, Doğu ve Güneydoğu’daki kamu hizmetleri ve kamu yatırımlarının koordinasyon görevini yürütmek için bölgeye geldiğini belirtti. Işık, “Başbakanımızın özelikle Doğu ve Güneydoğu’daki kamu hizmetlerinin kamu yatırımlarının koordinasyonu görevini Başbakan Yardımcısı olarak bana tebliğ etmesinden ve Cumhurbaşkanımızın bu konudaki onayından sonra bölgemizde bütün illerimizi tek tek ziyaret ediyoruz. Bölge çok uzun yıllar maalesef terör örgütünün uyguladığı baskı ve şiddet politikasından çok acılar çekti. Can güvenliği endişesi ile yapılması gereken özel sektör yatırımları maalesef uzun süre yapılamadı. Bundan dolayı da bölge Türkiye’nin diğer bölgelerine göre arzu edilen ekonomik sıçramayı gerçekleştiremedi. Bunun birinci derecede sorumlusu terör örgütünün kendisidir ve terör örgütünün uzantılarıdır” dedi.

Reklam
Reklam

“Terör toparlanamaz hale geldi”
Ancak son dönemlerde terörle çok yoğun mücadele ile birlikte bölgede huzur ve sükunet ortamının sağlanmış olduğuna dikkat çeken Başbakan Yardımcısı Işık, “Allah’a hamdolsun artık terör örgütü bölgede baskı uygulama gücünden çok çok uzaklaştı. Terör örgütünü güvenlik güçlerimiz artık bölgede toparlanamaz hale getirdi. 35 yıllık süreçteki en başarılı terörle mücadele dönemini yaşıyoruz. Güvenlik güçlerimiz askeri ile polisi ile jandarması ile güvenlik korucuları ile valilerimizin ve ilgili kamu yöneticilerimizin koordinasyonunda son derece başarılı bir terörle mücadele yürütüyorlar. Tabi bu terörle mücadelenin sadece güvenlik boyutu tek başına gereklidir ancak yeterli değildir. Terörle mücadelenin güvenlik boyutunun yanında ekonomik boyutu, sosyal boyutu, manevi boyutu tüm diğer boyutlarının da en az güvenlik boyutu kadar önemsenmesi ve bununla ilgili yapılması gereken çalışmaların yapılması önemli. Bu konuda hükümetin koordinasyondan sorumlu üyesi olarak bütün bu çalışmaları büyük bir dikkat ve titizlikle yerine getirmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

Reklam
Reklam

“Afrin harekatı planladığı gibi gidiyor”
Türk Silahlı Kuvvetlerinin Afrin’de terör örgütü PYD/YPG’ye karşı yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatına değinen Başbakan Yardımcısı Işık, şunları kaydetti:
“Türk Silahlı Kuvvetleri özellikle bölgenin terörden tamamen temizlenmesi ve bölgenin kesinlikle bir huzur bölgesi olması için yoğun bir çalışma yürütüyor. Biliyorsunuz daha önce Fırat Kalkanı Harekatı ile 2 bin kilometre kareden fazla alan DEAŞ terörü başta olmak üzere terör örgütlerinden temizlendi. Tabi bölgemizde maalesef bela bir tane değil. Sadece DEAŞ terör örgütü bölgenin güvenliğini ve istikrarını tehdit eden örgüt değil. Bunun yanında PYD/YPG terör örgütü ve artık bugüne kadar hep özellikle söylemekten imtina ettikleri batılı ülkelerin ve batı medyasının söylemekten imtina ettikleri ve saklayamadıkları terör örgütü PKK’nın Suriye’deki milis yapısı ve Suriye kolu olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu PYD/YPG’nin bölgeden tamamen def edilmesi sadece Türkiye’nin milli güvenliği için olmazsa olmaz değil, aynı zamanda bölgenin istikrarı için de bölgenin huzuru ve barışı içinde olmazsa olmaz. Şuanda harekat planlandığı gibi gidiyor. Daha hızlı gidebilir miydi gidebilirdi. Ancak özellikle en fazla dikkat ettiğimiz konu orada sivillere zarar vermemek, sivillerin zarar görmesini engellemek. Tabi ki kendi askerlerimizin de özellikle güvenliğini düşünerek çok dikkatli çok planlı bir harekat sürüyor. Şuana kadar önemli miktarda köy ve yerleşim terör örgütünden tamamen temizlendi. Adım adım da Afrin’e doğru ilerleyiş sürüyor. İnşallah askerimizin dikkati gayreti, bölge halkının özellikle Türk Silahlı Kuvvetlerine ve Özgür Suriye Ordusuna gösterdiği destek ve yardım inşallah bu harekatın başarı ile sonuçlanmasına vesile olacak.”

Reklam
Reklam

“Türkiye bu yoldan dönmez, bildiğini yapar”
Suriye ordusunun Afrin’e gireceği haberlerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Başbakan Yardımcısı Işık, şu ifadelerde bulundu:
“Esed rejimi kendi halkının huzurunu barışını düşünmüş olsaydı bu Suriye meselesi zaten ortaya çıkmayacaktı. Halkın demokratik taleplerine meşru zeminde cevap vermek yerine, halkın demokratik taleplerine kafalarına bomba yağdırarak cevap veren ve Suriye’nin de bölgenin de adeta tam bir karmaşa içine sürüklenmesine sebep olan Esed rejimi ve Esed’in kendisidir. Şimdi kalkıp ‘Afrin’i savunacağız, Afrin’de PYD/YPG destek vereceğiz’ gibi ifadeleri bizim açımızdan bir anlam ifade etmez. Burada Esed eğer, PYD/YPG’ye karşı bir mücadele için Afrin’e geliyorsa eyvallah ama PYD-YPG güçlerine destek için Afrin’e geliyorsa Türkiye bu konuda kendi bildiği yoldan geri dönmez, gerekeni yapar. Bu noktada bölgenin daha fazla acı çekmemesi ve bölgede daha fazla sıkıntı yaşanmaması için Esed rejiminin kesinlikle PYD/YPG’ye arka çıkan pozisyona gelmemesi, aksine bölgeden bu terör örgütünün temizlenmesine yönelik çalışmalara en azından katkı vermesi beklenir. Bunu yapmasa Türkiye bildiğini yapar.”

Reklam
Reklam

“İstismarcıların izole edilmesi için tedbirler alınacak”
Çocuğa karşı nitelikli cinsel istismar suçları ile ilgili yasal düzenlemeler yapılacağına işaret eden Başbakan Yardımcısı Işık, şunları söyledi:
“Bu olay hepimizin yüreğini kanatan, hepimizin böyle bir fiil nasıl olur diyebileceği maalesef olaylar bunlar. Hiçbirimizin kabul edemeyeceği olaylar. Bu konu ile ilgili biliyorsunuz pazartesi günü külliyede Cumhurbaşkanımızın başkanlığındaki bakanlar kurulunda çok kapsamlı değerlendirmeler yapıldı ve Başbakan Yardımcımız Recep Akdağ başkanlığında 6 bakanımızdan oluşan bir komisyon kuruldu. Bildiğim kadarıyla bugün komisyonumuz ilk toplantısını yapacak. Bu konu ile ilgili yasal düzenlemeler başta olmak üzere olayın psikolojik boyutu, sosyolojik boyutu, olayın sebep sonuç ilişkisi içerisinde tüm yönlerini masaya yatıracak ve oradan çıkacak rapor hükümetimiz içinde TBMM’de çok önemli bir rapor olacak. Biz de Bakanlar Kurulu üyeleri olarak doğrusu arkadaşlarımızın bu çalışmalarını bir an önce yapmasını bekliyoruz. Bu konuda Türkiye çok net bir duruşa sahip. Bu ruh hastalarını, bu psikopatların toplumdan izole edilmesi ve bir daha böyle bir olayın yaşanmaması için alınması gereken tüm tedbirler kararlılıkla alınacak. Bundan dolayı kamuoyunun hiçbir endişesi olmasın.”

Reklam
Reklam

“Türkiye’de fiili baraj 50+1’dir”
Son olarak seçim barajına ilişkin açıklamalarda bulunan Başbakan Yardımcısı Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Cumhurbaşkanlığı sistemine geçilince artık baraj yüzde 50+1’e çıktı. Yani fiili baraj 50+1’dir. İlk turda eğer herhangi bir aday 50+1’e ulaşamıyorsa ikinci tura geçilecek. Dolayısı ile ittifakların artık seçimlerden önce oluşması ve kamuoyuna bunun duyurulması ve ittifaka girecek partilerin bu birlikteliğini seçim pusulalarına yansıtması aslında demokratik açıdan son derece doğru. Türkiye daha önce çok yaşadı biliyorsunuz seçimlerden önce partiler birbirlerine söylemediğini bırakmıyordu. Ama seçimlerden sonra birbirlerine en ağır ifadelerle yüklenen partiler koalisyon ortağı olmuş. Halk A,B ve C partileri hükümet kursun diye oy verirken bir bakıyorsunuz D ve E hükümeti kurmuş. Şimdi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde bunların tamamen önüne geçilmiş oluyor. İttifaklar açık, şeffaf bir şekilde seçimden önce oluşacak ve seçime halk kimin Cumhurbaşkanı olacağını ve nasıl bir hükümetin kurulacağını seçimden önce bilecek. Yani hiçbir şey sürpriz olmayacak. Dolayısı ile bu konu zaten dediğim gibi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bir takım ittifakları da zorunlu kılıyor. Onun için ben bu yasanın hayırlı olmasını temenni ediyorum. Elbette daha meclis içinde bu yasa teklifi AK Parti ve MHP’nin birlikte hazırladıkları bu teklif mecliste çok tartışılacak. Komisyonlarda tartışılacak, daha sonra genel kurulda tartışıldıktan sonra yasalaşacak. Özellikle ben komisyon çalışmalarını çok önemsiyorum. Komisyon çalışmalarında tüm partilerin bu yasa teklifine destek vermelerini ve yapılaması gereken eğer farklı çalışmalar da varsa, katkıları varsa, katkılarını sunup herkesin kabul edeceği yasa şeklinde meclisten çıkmasını arzu ediyorum.”

Reklam
Reklam