Başbakan Yardımcısı İşler’den Gündem Değerlendirmesi

Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, “Hem Gezi olaylarının, hem 17 Aralık operasyonunun gizli hedefi ekonomik istikrarsızlık çıkarmaktır, ekonomiyi bozmaktır” dedi.Seçim çalışmaları kapsamında Konya’nın Ereğli ilçesinde bulunan Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, AK Parti İlçe Teşkilatı’nda gündeme dair açıklamalar yaptı. Sokakları harekete geçirme olayının Gezi olaylarının bir kopyası şeklinde olduğunu kaydeden Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, “İlk gün neredeyse 32 ilde protestolar yapıldı. Biz AK Parti olarak, Türkiye demokratik bir ülke, demokratik bir ülkede protestoyu bir hak olarak kabul ediyoruz. Ancak protestoların meşru zeminde yapılmasından yanayız. Siz protestoları polisi taşlamaya, polise molotofkokteyli atmaya, vurup kırmaya, yakmaya yıkmaya çevirirseniz bu protesto olmaktan çıkar, bu demokratik hak olmaktan çıkar. Bu ülkede yıllarca başörtüsü zulmü yapıldı. Başörtüsü mağdurları yüzlerce protesto yaptı. Siz hiç birinde gördüğünüz mü bir yerlerin yıkılıp yakıldığını, otobüslerin yakıldığını, polislerin dövüldüğünü, taş atıldığını, molotofkokteyli atıldığını. O zaman maksat hak aramak değil. Maksat üzüm yemek değil maksat bağcı dövmek bunun çok iyi anlaşılması lazım. Milletimiz bu sokak olaylarından dolayı mağdur durumdadır. Ekonomimiz zarar görmektedir. Hem Gezi olaylarında, hem 17 Aralık olaylarının gizli hedefi ekonomik istikrarsızlık çıkarmaktır, ekonomiyi bozmaktır. Çünkü terörden de artık medet bulamaz hale geldiler. Biz çözüm süreci de çok şükür 30 senedir bu ülkenin başında bela olan terör belasını da hal yoluna koyduk. Artık bir yılı aşkın zamandır kan akmıyor, gözyaşı akmıyor. Bizler çok şükür 11 yılda çok büyük badireler atlattık. Bu ülkede askeri vesayete son veren de AK Parti’dir. Allah’ın izniyle onların kalkışmış olduğu yargı darbesine de pabuç bırakacak bir iktidar değiliz. 30 Mart’tan sonra bütün bu yaşanan kavgalar gürültüler sıkıntıların asıl sebebi Cumhurbaşkanlığı seçimi. Cumhurbaşkanlığı seçimini ilk defa halkın doğrudan seçeceği Cumhurbaşkanı görev başında olacak. Bundan dolayı milletin doğrudan seçeceği kendi bağrından kopan kendi duygularını paylaşan, hislerini paylaşan bir cumhurbaşkanını seçtirmek istemiyorlar. Bütün bu karışıklıkların arkasında yatan esas sebep de budur” dedi.“509 BİN İNSAN DİNLENMİŞ”Ana muhalefet partisinin sürekli provokasyondan bahsettiğini de savunan İşler, “Ana muhalefet partisi bizim sokakları provoke ettiğimizi söylüyor. Bu akıllara ziyan bir açıklama. Kendileri hem genel başkan olarak, milletvekilleri de sürekli sokağı adres olarak gösteriyorlar. Hatta sokak gösterilerinde protestolarda ön sıralarda yer alıyorlar ve militanca tavırlar sergiliyorlar. Ama kendileri bunu yaparken bir yandan da bizi provokasyonla suçluyor. Doğrusu buna şaşırmamak elde değil. 30 Mart’a kadar bir takım provokasyonlar, tehditler, şantajlar, montajlar, kasetler, dublajlar gelebilir ama milletimiz artık şunu gördü. Bu kasetler, bu montajlar, bu dublajlar hiçbir fayda vermiyor, vermeyecek. 2012-2013 yıllarında yapılan dinleme rakamları hakikaten dudak uçuklatacak rakamlar. 509 bin insan dinlenmiş. Bu kadar insan dinlendi hakikaten şaşırtıcı bir rakam. Ama aynı zamanda bunların 217 bin tanesi mahkeme kararlarıyla dinleniyor. En ilginç olanı da burası. Bir takım dinlemeler yasal olmayan dinlemeler ama bir de yasal hale getirilerek yasal kılıflı hale getirilerek yapılan dinlemeler var ve bu sayı 217 bin. Yani bazı hakimlerin savcıların işi gücü yok dinleme kararı çıkartıyor. Böyle bir yapı var. Ve bunu tek hakimle alabiliyorlardı dinleme kararını. Şimdi biz iki hafta önce yapmış olduğumuz yasal düzenlemeyle buna son verdik. Bundan sonra oy birliği şartını getirdik. Üç hakim oy birliğiyle eğer dinleme kararı verirse o zaman yasal dinleme yapılabilecek. Aksi takdirde böyle bir şey söz konusu olmayacak. Ama bizim bu yapmış olduğumuz düzenlemelere karşı müthiş muhalefet uyguladılar. Anayasa Mahkemesi’ne yine götürme girişimlerinde bulundular” şeklinde konuştu.ERGENEKON TAHLİYELERİCezaevinden tahliyelerle ilgili de konuşan İşler, “Ergenekon sanıkları tutukluluk süresinin beş yıla inmesinden dolayı tahliye olmadılar. Bunun çok iyi anlaşılmasında fayda var. Ergenekon davası sonuçlandı. Üzerinden 7,5 aya yakın bir zaman geçti. Normalde mahkeme kararlarının gerekçeli kararlarının 15 gün içerisinde yazılması gerekirdi ancak bu kararı veren mahkemenin 7 ay geçmiş olmasına rağmen halen gerekçeli kararı yazmaması çok manidar. Türkiye’de erkler ayrılığı vardır. Yargı ayrıdır, hükümet ayrıdır, yasama ayrıdır. Fakat milletimiz herhangi bir olumsuzluk olduğu zaman bütün suçu hükümete atıyor. Mahkemelerin kararlarında yaptıkları yanlışlarda hükümetin herhangi bir suçu yoktur. Bunu milletimizin çok iyi bilmesi lazım. Biz herhangi bir hakime kararını yazdı diye bir dayatmada bulunamayız. Ancak kanunların kendilerine vermiş olduğu hakkı bu şekilde kötü kullanan hakimlerin de elbette yargı içerisinde gerekli cezayı alması gerekmektedir. Gerekçeli karar yazılmadığı için bireysel başvuru hakkını biz 2010 referandumunda vatandaşlarımıza verdik. Emekli Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un avukatı gitti bireysel başvurusunu yaptı. Ve Anayasa Mahkemesi 7 ay geçmiş olmasına rağmen gerekçeli kararın yazılmamasından dolayı burada bir kişilik hakkı ihlali olduğunu tespit etti ve tahliye kararını verdi. Buna binaen ağır ceza mahkemesi kararını verdi. Diğerleri ise başvurdular emsalden dolayı şu an serbest kaldılar tahliye oldular. Bu şu demek değildir; bu yargılanan arkadaşlar hüküm giyen arkadaşların beraat ettiği anlamına gelmez. Çünkü yasal süreç devam ediyor. Bu gerekçeli mahkeme kararı yazıldıktan sonra o sanıklar, hükümlüler ve onların avukatları da elbetteki bir üst mahkemeye Yargıtay’a gidip temyize gidecekler. Hukuk sürecini sonlandırma gayreti içerisinde olacaklardır” diye konuştu.Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler daha sonra bir düğün salonunda vatandaşlara hitap etti ve 30 Mart seçimlerinde desteklerini istedi.