Başbakan Yardımcısı Yılmaz: Ülkede Insanları Öldürmenin Hiçbir Gerekçesi Olamaz

Aziz ÖNAL/BİNGÖL, Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, memleketi Bingöl'de Ak Parti Bingöl Milletvekilleri Enver Fehmioğlu, Şebnem Koçakelçi, Vali Yavuz Selim Köşger, Bingöl Belediye Başkanı Yücel Barakazi ve vatandaşlarla birlikte Tekstilken'in temelini attı. Törende konuşan Yılmaz, seçim hükümetinde Kalkınma Bakanlığı'ndan Başbakan Yardımcılığı'na geçtiğini belirterek, "Biliyorsunuz, anayasal bir hükümet. Diğer taraftan, hükümetin yapması gereken işler neyse, hepsini detaylı yaparak ülkenin vesayetine sahip çıkacağız. Ülkemizi seçimlere götüreceğiz. 1 Kasım'da, çok da uzak olmayan bir gelecekte halkımız sandığa gidecek. İradesini sandığa özgür bir şekilde yansıtacak. Ondan sonra daha farklı bir siyasi ortam içerisinde demokrasi yolunda devam edecek" dedi.
Bingöl ve Diyarbakır'ın iç içe, komşu ve kardeş iller olduğunu ifade eden Yılmaz, "Ben Başbakan yardımcılığımdan sonra ilk ziyaretimi yapıyorum. Bingöl, her şeyden önce memleketim. Diğer taraftan iki dönem Bingöl Milletvekili oldum. Bu dönemde de Diyarbakır milletvekiliyim. Diyarbakır ve Bingöl iç içe, komşu iki ilimiz. Her iki il de temsil etme şerefine kavuştuğum için, Allah'a şükrediyorum. Gerek vekil olarak gerek bakan olarak bütün ülkemize ve bu illerimize hizmet etmeye gayret ettim. Bundan sonra da Başbakan Yardımcısı olarak aynı şekilde hizmet etmeye gayret edeceğim" diye konuştu.
Ak Parti'nin 13 yılda önemli hizmetleri gerçekleştirdiğini söyleyen Yılmaz, "Bingöl'de iken şunun altını çizmek istiyorum. Bu bölgede yaşayan insanımızın en temel arzusu, huzurun ve güvenin olduğu ortamda geleceği daha güzel bir şekilde inşa etmektir. Diğer bölgelerde de insanlarımız ne istiyorsa, bu bölgede yaşayan insanımızın da temel arzusu budur. Demokratik hakların, özgürlüklerin olduğu bir ortamda herkesin kendisini rahatça ifade ettiği, rahatça fikirlerini ortaya koyduğu bir ortamda hizmetlerin devam etmesi ve insanların aileleriyle birlikte geleceğe hazırlanmalarıdır. Burada tabi hizmetlerin artması, kalkınmanın artması, altyapının gelişmesi, nitekim son 13 yılda biz Ak Parti hükümeti olarak bu bölgemize çok özel bir önem verdik. Batı da ne varsa, Doğu da da o olsun dedik. Bütün ülkemize aynı baktık. Böyle hizmetler yaptık. Bingöl'ümüze de çok önemli hizmetler yaptık. Bingöl artık çok farklı bir il haline geldi. Altyapısıyla, üstyapısıyla görünür bir şekilde 13 yıl önceki bir fotoğrafı koyun, şimdiki Bingöl'ün fotoğrafını koyun, aradaki farkı görmek mümkün. Konutlarıyla, altyapısıyla, yollarıyla, üniversitesiyle, hastaneleriyle, eğitim kurumlarıyla, havalimanıyla, organize sanayi bölgesiyle, yeni bir takım tesisleriyle, gençlik spor alanında yapılan yatırımlarıyla, birçok alanda baktığınız zaman Bingöl hakikaten çok farklı bir yere gelmiş durumda" dedi.
"HALKIMIZ UZUN ZAMANDIR TERÖR BELASIYLA KARŞI KARŞIYA"
Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, terörün ülkenin huzurunu kaçırdığını belirterek, "Bu gelişmeler Bingöl'ün istihdamına da yansıdı. 2002 yılına geri döndüğümüz zaman sadece 11 bin kayıtlı istihdam vardı. Geldiğimiz noktada üç kattan fazla artmış durumda. Özellikle huzur ve güven ortamının pekiştiği dönemlerde, rahat olduğumuz dönemlerde Bingöl'de yaşayan insanımızın daha fazla yatırım yaptığı, dışarıdan da ilgi gördüğünü hep birlikte gördük. Bu bölgelerimiz aslında birçok potansiyele sahip. Maalesef halkımız uzun zamandır terör belasıyla karşı karşıya. Bütün Türkiye'ye zarar veriyor. Bütün Türkiye'nin huzurunu kaçırıyor. En fazla da bu bölgenin huzurunu kaçırıyor. Bu vesileyle ben terörü bir kez daha lanetlemek istiyorum" dedi.
Başbakan Yardımcısı Yılmaz, hep birlikte teröre karşı durulması gerektiğini ifade ederek, "Kim yaparsa yapsın, kime karşı yaparsa yapsın, hangi gerekçelerle savunmaya çalışırsa çalışsın, teröre hep birlikte karşı durmamız lazım. Türkiye demokratik bir ülkedir, bütün demokratik kanalları açık bir ülkedir. Böyle bir ülkede silah kullanmanın ve insanları öldürmenin hiçbir gerekçesi olamaz. Son dönemlerde şehitlerimiz oldu, hepsine Allah rahmet eylesin. Milletimize sabırlar diliyorum. Bir taraftan da terör ortamı içerisinde birliğimizi, beraberliğimizi bozmaya çalışanları da uyarmak istiyorum. Terörün amacı insanları birbirine düşürmektir, birbirinden ayırmaktır. Halkımızın Doğu'da ve Batı'da birbirimize düşmemesi lazım, aksine birbirimizle daha fazla kucaklaşmamız lazım. Kardeşliğimizi daha fazla pekiştirmeliyiz. Terör unsurlarıyla, terörü kullanan bir takım kesimlerle geniş toplumsal kesimleri birbirine karıştırmak, terörün ekmeğine yağ sürmek demektir. Terörün zeminine güç vermek demektir. Biz terör unsurlarıyla halkı birbirinden ayırmak durumundayız. Çok şükür bizim bin yıllık bir tarihimiz var. Kardeşliğimiz ve tecrübelerimiz var" dedi.