Başbakan Yıldırım canlı yayında soruları yanıtladı

Yıldırım: (5) "(Bedelli askerlik) Profesyonel askerliğe geçtiğimiz için bu dikkate alınması gereken bir husus. Benim düşüncem bu. Buradan elde edilecek kaynağın da savunma sanayimizi güçlendirme için kullanılması gerekir" - "Bizim için Mümbiç'teki PKK varlığı bir tehdittir, güvenlik meselesidir ve mutlaka çözülmelidir. Bir şekilde çözülecek" - "Bizim hedefimiz ilk turda seçimi halletmek, milleti ikinci tura yormaya lüzum yok"

İZMİR (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, profesyonel askerliğe geçildiği için bedelli askerliğin dikkate alınması gereken bir husus olduğunu belirterek, "Benim düşüncem bu. Buradan elde edilecek kaynağın da savunma sanayimizi güçlendirme için kullanılması gerekir." dedi.

CNN Türk, 24 TV, A Haber ve Habertürk'ün Alsancak Garı'ndan yapılan ortak canlı yayınında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yıldırım, geleceğin yapay zekada, dijital ekonomide, sanal gerçeklikte yani teknolojide olduğunu, gençlerin teknoloji içinde yetiştiğini belirtti.

Reklam
Reklam

İnternet çağının bilgi toplumu çağı olduğunu, bilginin de en büyük güç olduğunu dile getiren Başbakan Yıldırım, "Bilgiye sahip olursanız, bilgiyi üretirseniz, bilgiyi paraya, güce çevirirseniz o zaman fark atarsınız." değerlendirmesinde bulundu.

Gençlerin bedelli askerlik ve öğrenci affına dair sosyal medyadan gelen sorularını da yanıtlayan Yıldırım, bu iki konuya da bakış açılarının müspet olduğunu ifade etti.

Binali Yıldırım, şöyle konuştu:

"Orada yalnız şöyle bir istismar olmaması gerekir, onu iyi anlatmak lazım. Bir yandan terörle mücadele veriyoruz, bir yandan bedelli falan, istismar edilecek bir konu gibi gözüküyor. Ancak bu da toplumsal talep, çünkü biz yavaş yavaş askerlikte profesyonelliğe geçtik, 15 Temmuz'da hızlı bir şekilde. Vatani görevlerini yapan askerlerimiz arka planda görevlerini yapıyorlar. Profesyonel askerliğe geçtiğimiz için bu dikkate alınması gereken bir husus. Benim düşüncem bu. Buradan elde edilecek kaynağın da savunma sanayimizi güçlendirme için kullanılması gerekir. Bir de öğrencilerin hakikaten af konusu da şu şekilde olumlu düşünebiliriz. Bunlar teröre bulaşmadılarsa, öyle veya böyle ailevi nedenlerle veya kim yeterli ilgiyi okula gösterememekten dolayı uzak kalmışsa, okuldan ayrılmak durumunda kalmışsa bunlara bir imkan sağlanması gerektiğini düşünüyorum."

Reklam
Reklam

Yıldırım, FETÖ nedeniyle görevlerinden uzaklaştırılan kamu görevlilerinin olduğunu hatırlatılması üzerine ise şunları kaydetti:

"Buradaki bakış açımız çok açık. Bir kere bu darbeye bilfiil iştirak edenler zaten mahkemelerde büyük oranda hesabını veriyor. Tahmin ediyorum bu yıl sonuna kadar tamamlanmış olur yargılanmaları, bunun için gayret ediyoruz, mahkemelerin işlerine karışmamız söz konusu değil ama bize diyorlar ki 'yerimiz yok, personelimiz yok', bunları temin ediyoruz, yeter ki bu işler hızlansın. Bunun adını Cumhurbaşkanımız koydu, 'ibadet, ticaret, ihanet'. İhanetin affı yok, bunlara parasal destek sağlayan, bile bile yani bilmeyerek değil bunlar da işin içinde ama bir de ibadet olsun diye, 'para topluyoruz hayır olsun' diye bunları ayrı tutmamız lazım ama kamuda da bilerek ya da bilmeyerek ağına düşmüş olanlar var. Ama biz başlangıçta işi riske edemedik, tedbirli davrandık. Şimdi biliyorsunuz bunlara hukuk yolu kapalıydı, açığa alınanlar, memurlukla ilişkisi kesilenler, ne yaptık, biz itiraz komisyonu kurduk, kanun çıkardık."

Reklam
Reklam

Bu sürecin ağır işlediğine dair yorumların olduğunu belirtilmesi üzerine Başbakan Yıldırım, "O konuyu hızlandırıyoruz." diye konuştu.

- "Hala normalleşme süreci yaşıyoruz"

Yıldırım, devletin 15 Temmuz'dan itibaren çok büyük sarsıntı geçirdiğini belirterek, "Hala bu normalleşme sürecini yaşıyoruz." ifadesini kullandı.

Kamuda herkesi sözleşmeli yapmanın mümkün olmadığını dile getiren Binali Yıldırım, şöyle devam etti:

"Bizde sözleşmeli çok az var, öğretmenlerde var, bir de KİT'lerde filan var, onun içinde burada şey olmasın, millet sanki herkesi sözleşmeli yapacağız falan diye bir şey yok. Önce Anayasa var. Türkiye'nin bu farklı kamu personel rejimini gözden geçirmesi lazım. Ücret bakımından sorunlar var, statü bakımından sorunlar var, sosyal güvenlik açısından sorunlar var, bütün bunları bir homojen yapıya kavuşturmaya ihtiyacı var. Adını ne koyarsanız koyun, bu bugünün işi değil. İleride bütün toplum kesimleriyle, sendikalarla, diğer siyasi partilerle hep bir araya geleceğiz, memleketin menfaati neyi gerektiriyorsa onu yapacağız. Şu andaki sözleşmeliler, özellikle öğretmenler devam edecek. Doğu'da, Güneydoğu'da bazı yerlerde öğretmen açığımız var, toplamda öğretmen sayısı öğretmen ihtiyacını karşılıyor ama eşleşme yok, bir yerde fazla, diğer yerde az. Onun için öğretmen alıyoruz. Bu sene de yine almaya devam edeceğiz. Sözleşmeliler zannediyorum 5-6 yıl çalıştıktan sonra istediği yere gidebilecek."

Reklam
Reklam

Yıldırım, Mümbiç için ABD'nin önceki Dışişleri Bakanı döneminde bir anlaşma yapıldığını ve 90 günlük yol haritasının belirlendiğini söyledi.

- "Mümbiç'teki PKK varlığı bir tehdittir"

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun göreve başlamasının ardından bu sürecin tekrar değerlendirildiğini aktaran Başbakan Yıldırım, şöyle konuştu:

"Biz buradaki meseleyi beraber çözelim, çözmek istediğimiz de burada bulunan PKK uzantıları PYD, YPG gibi uzantılar buradan çekilsin gitsin. Çünkü buranın yerlileri Araplar ağırlıklı olarak, Türkmenler var, başka etnik gruplar var. PKK çökmüş oraya, insanların tepesinde maalesef boza pişiriyor. Biz Amerika'ya diyoruz ki 'Zaten eskiden bize sözünüz vardı, burası boşalsın, terörden temizlensin'. Bunu yapmazlarsa biz güvenlik açısından ne gerekiyorsa yaparız. (Afrin tipi operasyon) Ümit ediyorum böyle bir şeye ihtiyaç kalmaz, Amerika ile yapmamız daha doğru. Çünkü orada Amerika varlığı da var, Rusya varlığı da var, diğer koalisyon güçleri de var. Biz NATO içinde herhangi bir gerginliğe meydan vermeyi arzu etmeyiz. Onun için de öncelikli olarak Amerika ile çözmek istiyoruz ama bizim için Mümbiç'teki PKK varlığı bir tehdittir, güvenlik meselesidir ve mutlaka çözülmelidir. Bir şekilde çözülecek."

Reklam
Reklam

Yıldırım, Amerika'nın Türkiye ile ilişkilerini geliştirmek istiyorsa bir kaç adım atması gerektiğini de belirterek, "Atması gereken birinci adım; FETÖ'yü bir kere yargılamaya başlayacak, onun hakkında bir yasal süreç başlatacak ve bize iade edecek. İki; Amerika Suriye'de Türkiye'nin düşmanı olan, Türkiye'nin birliğine, beraberliğine, halkına tehdit olan YPG-PYD unsurlarıyla iş tutmaktan vazgeçecek. Üç; Türk halkının güvenini kazanmak için daha çok çaba sarf edecek. Türk halkı bu darbenin nereden kaynaklı olduğunu sorsan ne der? O halde bu algıyı değiştirmesi lazım Amerika'nın, onun için adımlar atılması lazım. Biz her türlü şeye hazırız." şeklinde konuştu.

ABD'nin rahip Andrew Craig Brunson olayını sürekli gündeme getirdiğinin hatırlatılması üzerine Binali Yıldırım, "Onlarda yargı bağımsız da bize gelince mi bağımsız olmuyor. Hakan Atilla'nın ne günahı var? Yedi sefer gitmiş ses soluk yok, 8'inci seferde FETÖ'cülerin ihbarıyla en az 15 yıl 8 ay verilsin diye mahkemeye tavsiyede bulunuluyor." dedi.

Reklam
Reklam

Yıldırım, Türkiye'nin ABD ile ilişkilerini dostane şekilde sürdürmeye kararlı olduğunu vurgulayarak, "Savunma sanayinde ve ekonomik alanda ciddi ilişkilerimiz var, bütün bu birikimleri yok etmek istemiyoruz ama bu tek taraflı olacak bir şey değil. Amerika'nın da gayret göstermesi lazım. 'Biz yapıcıyız ama anlaşalım, bizim dediğimiz gibi olsun' dersek olmaz. Anlaşmak ne demek, anlaşmak karşılıklı 'peki' demek." diye konuştu.

Seçim tahminin sorulması üzerine Başbakan Yıldırım, "Bizim hedefimiz ilk turda seçimi halletmek, milleti ikinci tura yormaya lüzum yok. Milletin işi gücü var, yaz geliyor, temmuz ayı, herkesin işi gücü var. Yani ikinci tura bırakmak haksızlık olur. Oran vermek prensibim değil, kafamda oranlar var ama vatandaş dayatma gibi algılar bunu." ifadelerini kullandı.

(Bitti)

Anahtar Kelimeler: