'ORTADOĞU’DA DÜNYANIN EMPERYAL GÜÇLERİ KENDİ RACONLARINI KESİYORLAR'
Başbakan Binali Yıldırım, Çorum’daki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, kanaat önderleri ve işadamları ile Anitta Otel’de, akşam yemeğinde bir araya geldi. Burada yemek öncesi konuşan Başbakan Yıldırım, “Türkiye’yi ayrıştırmaya, bölmeye çalışanlar, mezhep ve meşrep kavgası çıkarmaya çalışanlar buna kulak vermesi lazım, biz bin yıldır bu topraklarda kardeşiz, biriz, beraberiz, bugünlere sevinçte de tasada da bir olarak geldik. Farklılıklara değil, ortak noktalara yoğunlaşarak ancak geleceğimizi inşa edebiliriz, aynı medeniyetin çocuklarımız aynı havayı soluyoruz. Akrabayız, dünürüz. Bir olan köklerimizi daha da güçlendirmeye devam edeceğiz. Ecdat bize çok güzel miraslar bırakmış. 6 bin yıllık tarihi var buranın. Kimler gelmiş, kimler geçmiş. Dünyanın ilk yazılı barış anlaşması bu topraklarda olmuş, Kadeş anlaşması. O zaman bu anlaşmayı yapan iki medeniyet var Hitit medeniyeti ve Mısır medeniyeti. Şimdi Mısır medeniyetinin hakim olduğu Ortadoğu’da, bugün dünyanın emperyal güçleri kendi raconlarını kesiyorlar. Bizim yapmamız gereken değerli kardeşlerim, bu mirasımıza sahip çıkmak, ülkemize, vatanımıza gözümüz gibi bakmak” dedi.
'TÜRKİYE BUNA BOYUN EĞMEZ'
Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'ndeki referanduma da değinen Başbakan Binali Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Birkaç gün önce hemen sınırımızın güneyinde, Kuzey Irak’ta bir referandum oldu. Bu referandum bizim bakımımızdan gayrimeşru bir referandumdur. Neden, çünkü bölge Suriye’de, Irak’ta zaten sorunlardan, krizlerden yorgun düşmüş bir bölge. Şimdi bütün bu sorunlar ortadayken, durup dururken bir referandum, bir ayrılma sevdasına kapılmaya, orada yaşayan milyonlarca Kürde, Araba, Türkmen’e gelecek vaat etmez. Onların hayatını kolaylaştırmaz. Onlara huzur, barış getirmez. Ne getirir, oradaki sorunların üzerine yeni sorunlar getirir. Onun için birtakım sorumsuz yöneticilerin ihtirasları uğruna bir bölgenin geleceğinin karartılmaya çalışılmasına bir karşıyız. Biz Kürtlere karşı değiliz. Kürt, Türk biriz beraberiz. Asırlardan beri kardeşiz. Burada işi saptırmanın anlamı yok. Bugüne kadar zulümden, her türlü baskıya karşı orada biz vardık, Türkiye’deki kardeşleri vardı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti vardı. 40 yıldır terörle mücadeleyi yapan biziz. Çok büyük bedeller ödedik, bundan sonra bedel ödemek istemiyoruz. Biz bütün dünyayı karşınıza alacaksınız. Türkiye’nin bunca yaptıklarını hiçe sayacaksınız, bir maceraya girişeceksiniz. Kusura bakmayın Türkiye buna boyun eğmez. Buradan, Çorum’dan, kardeşliğin merkezinden şunu ifade ediyorum ve herkes duysun istiyorum; Biz gerek Irak’ta, gerek Suriye’de, hudutlarımızın güneyinde yapay devletler oluşmasına asla izin vermeyeceğiz. Bu Türkiye’nin milli güvenlik meselesidir. Orada da yaşayan kardeşlerimizin hukuku, Türkiye’de yaşayan vatandaşlarımızın hukuku gibidir. Bugüne kadar Irak’ın her sıkıntısında yanında olduk, fakat görüyoruz ki iyi niyetimiz görünmezlikten geliyor ve bu yöndeki uyarılarımız maalesef dikkate alınmıyor.”
'TÜRKİYE'YE YANLIŞ YAPANLAR, BEDELİNİ ÖDEYECEKLERİNİ BİLSİN'
İstikrar ve huzur istemeyenlerin yıllardan beri devam eden sıkıntıları daha da artırmaya çalıştıklarını dile getiren Başbakan Yıldırım, “Gaza gelmeyin. Arkanıza geçen, sırtınızı sıvazlayanlar işler tersine gittiği zaman sizi ulu orta bırakırlar. Biz bu topraklarda birlikte kaderimiz, geçmişimiz, geleceğimiz ortak. Coğrafya kaderdir, kaderinizi değiştiremezsiniz. Onun için orada yaşan Türkmenler, Araplar, Kürtler, Ezidiler, Süryaniler istiyoruz ki; yıllardan beri çektikleri çileye yeni çileler eklenmesin bizim dostça uyarılarım bundandır. Ama bu uyarılarımız yankı bulmuyorsa, tabii ki bu gelişmelerden ülkemizin olumsuz etkilenmemesi için de her türlü tedbiri almak bizim hakkımızdır. Türkiye sadece güçlü bir ülke değil, etrafında olup bitenlere kayıtsız kalacak bir ülke değil, aynı zamanda milletimizin geleceğini düşünmek zorundayız. O nedenle bu söylenenleri herkes can kulağıyla dinlemelidir, ona göre hal ve hareketini belirlemelidir. Türkiye’ye yanlış yapanların mutlaka bunun bedelini ödeyeceklerini akıllarından çıkarmamaları gerekir” diye konuştu.
Türkiye'nin zor bir coğrafyada olduğunu söyleyen Başbakan Yıldırım, “Etrafımızda adeta ateş çemberi var. Yıllardan beri Suriye’de savaş var. Irak’ta istikrarsızlık var. Ama bu istikrarsızlığın, bu savaşın sebebi oradaki masum insanlar değil. Oralarda hesabı olan, ora ile hiçbir ortak bağı olmayan insanlar. Maalesef o bölgede yaşayan Müslüman diyeceğimiz birtakım insanlar da onların oyunlarına alet oluyor, onu da görüyoruz, ancak Türkiye bir yandan bekası için terörle mücadelesini yaparken, bir yandan da bölgedeki tahribatların yarasını da sarıyor” şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz