Başbakan Yıldırım'dan Çok Sert Açıklama 2019'a Kadar Seçim Yok

Başbakan Binali Yıldırım'dan Seçimle İlgili,Çok Sert Açıklama 2019'a Kadar Seçim Falan Yok Sözleri Gündeme Bomba Gibi Düştü

Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye İhracatçılar Meclisi Toplantısı'nda konuştu. Yıldırım, konuşmasında "Referandum sonrası 2019'a kadar seçim olmayacak" ifadelerini kullandı.

Yıldırım'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Sizler sayesinde Türk ürünleri dünyanın dört bir yanına yayılıyor. Türkiye'nin gücünü, potansiyelini dünyaya tanıtan sizlesiniz.

"UZUN ÖMÜRLER DİLİYORUM"

15 Temmuz'da gelecek için, çocuklarımız için meydanlara inen, canını seve seve veren şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Gazilerimize uzun ömürler diliyorum.

Reklam
Reklam

"2017 YILI ÇOK DAHA GÜZEL OLACAK"

Ümitsiz olmaya gerek yok. 2017 yılı çok daha güzel olacak. Buradan söylüyorum. Hesabınızı ona göre yapın. Beklemeye gerek yok. Bu yapılan algı operasyonları Türkiye'nin gerçek gücünü yansıtmıyor. Türkiye'nin gerçek gücü ve gerçek potansiyeli, kabiliyeti bunun çok çok üzerinde.

"HÂLÂ TEMİZLEYEMEDİK"

Geçen yıl yaptığınız ihracattan ne kadar fazla ihracat yaparsanız onu destekleyeceğiz. Alın terine akıl terini de katarak, dünyada fark yaratacağız. Bulunduğumuz coğrafya dünyanın adeta merkezi konumunda... Türkiye, 3 saatlik bir uçuşla 56 ülkeye erişebilecek bir noktada yer alıyor.

15 Temmuz'u yaşamış bir ülke olarak, kamu kurumlarının içerisine yuvalanmış, bütün kurumların sistemini adeta zehirlemiş bir alçak örgütün oluşturduğu mikropları hâlâ temizleyebilmiş değiliz, bunun için gayret ediyoruz. O yüzden de bürokraside, kollukta, yargıda, askerde hala bu temizlik harekatı devam ediyor, bir müddet daha devam edecek.

"İŞİN ADINI DOĞRU KOYMAMIZ LAZIM"

Bu örgüt, küresel bir terör örgütü. İşin adını doğru koymamız lazım. Sadece Türkiye'nin başının belası değil, birçok ülkenin de potansiyel tehdidi olan bir örgütten bahsediyoruz. Bunlar bütün değerlerimizi kullandılar. Bizi biz yapan kutsallarımızı yok ettiler. Verdikleri tahribatın ölçülmesi, adeta imkansız hale geldi. Ama yapacakları en son iş, silahlı darbe girişimiydi. Onu da yaptılar, boylarının ölçüsünü de aldılar. Bundan sonra ne yapmak isterlerse, bu millet misliyle karşılık verecektir.

Reklam
Reklam

"ALGI OPERASYONU TÜM HIZIYLA DEVAM EDİYOR"

Türkiye'de istikrarın bozulacağı, ekonominin kötüye gideceği yönünde yine bu alçak terör örgütünün ülkemiz dışında belirli mihraklarda acımasızca bir algı operasyonu tüm hızıyla devam ediyor. Ama ne yaparsa yapsınlar asla başarılı olamayacaklar. Çünkü yaptıkları iş, yanlış iştir. Yaptıkları iş, ne insanlığa sığıyor ne hukuka sığıyor ne de vatandaşlığa sığıyor.

Enerjimizi azaltan, hızımızı kesen bu bürokrasi canavarına karşı birlikte mücadele edelim. Bu bizim ortak geleceğimiz. Devletin görevi vatandaşın işini zorlaştırmak değil, devletin görevi vatandaşın işini kolaylaştırmak, önünü açmak, sorunlarını çözmek. Burada da ciddi bir direncin olduğunu biliyoruz, kaynağını da biliyoruz. Ama sabredin, bunların hepsinin üstesinden geleceğiz.

"ÖNÜMÜZDE BİR İŞ KALDI"

Belirsizlik diye bir şey yok. Bakın buradan söylüyorum, Türkiye'nin geleceğinde belirsizlik yok. Belirsizlik varmış algısı oluşturmaya çalışanlar var, çok net. Önümüzde bir iş kaldı. Onda da bir mesafe katettik. Darbeden kalan ve 2007 Cumhurbaşkanı seçilememesinden kaynaklı, daha sonra referandumla Cumhurbaşkanının halk tarafından seçiminin gerçekleşmesiyle ortaya doğan bir mevcut durum var.

Reklam
Reklam

"SINIRLI BİR DEĞİŞİKLİK YAPACAĞIZ VE REFERANDMA GÖTÜRECEĞİZ"

Bu durum, Anayasa'yla uyuşmuyor. Şimdi yapacağımız iş bu hükümet sistemini mevcut Anayasa'yla uyumlu hale getirmek ve böylece bu alandaki enerji kaybına da son vermek. Bu da belli. Bu çok kapsamlı bir değişiklik olmayacak, sınırlı bir değişiklik yapacağız ve en kısa sürede de referanduma, milletin önüne götüreceğiz.

"2019'A KADAR SEÇİM OLMAYACAK"

Ondan sonra artık seçim filan yok. 2017'de seçim filan yok, 2018'de yok, 2019'a kadar hiçbir şey yok. İşinize gücünüze bakın kardeşim."

Küresel ticaretteki daralma öncelikle sizleri etkiliyor. Yeni yöntemler ve çareler üretmeliyiz."