BERLİN (İHA) - Die Tageszeitung'un 10 Haziran 2005 tarihli sayısında Jürgen Gottschlich imzasıyla yayımlanan yazıda, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, ABD Başkanı George W. Bush ile yaptığı görüşmede ikili ilişkilerin iyileştirilmesi için çalıştığı ifade edildi.
Gazete, ABD Başkanı George W. Bush'un, Çarşamba günü Washington'da Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ile yaptığı görüşmeden sonra elindeki metni kameralar önünde son derece rutin bir şekilde okuduğunu ve "Türkiye bizim stratejik ortağımızdır ve öyle kalacaktır. Başbakan Erdoğan'ı yöneticilik yeteneğinden dolayı tebrik ediyoruz ve Türkiye'yi komşuları için demokratik bir örnek olarak destekliyoruz" dediğini kaydetti. "Türk Hükümeti'nin beklediği tüm önemli sözcükleri yerine koymak için 2 dakika yeterliydi" denilen yazıda, Erdoğan'ın, Bush'tan bir randevu alabilmek için 6 aydan fazla beklemek zorunda kaldığı öne sürüldü.
TBMM'nin Mart 2003'te ABD Ordusu'nun Kuzey Irak'a Türk toprakları üzerinden girmesine onay vermek istememesinden bu yana, Bush'un adamlarının "demokratik İslamcılara" duyduğu hayranlığın hızla soğuduğu belirtilen yazıda, şu görüşlere yer verildi:
"Muhafazakar düşünce kuruluşları, ABD'nin jeopolitik çıkarları bakımından Ankara'yı silmişlerdi. ABD'nin Irak'taki savaş yönetimine duyulan öfke, Türkiye'de giderek artmıştı. Ancak, muhafazakar Türk Hükümeti, Washington ile bir kırılmayı ne ekonomik ne de siyasi açıdan göze alamayacağına inanıyor ve gerginlikleri gidermeye çalışıyor. Erdoğan, Şaron'la görüşmek için Kudüs'e gitti. ABD askeri helikopterlerinin alımı için bir anlaşma imzaladı ve Türkiye'nin, ABD'nin Orta Doğu'yu demokratikleştirme girişimini desteklediğini açıkladı; fakat Bush, Erdoğan'ı uzun süre bekletti. Türk televizyon kanalları, Erdoğan'ın Washington'a geldiği Salı günü hiçbir ABD'li resmi yetkilinin karşılamaya gelmediğini bildirdi. Çarşamba günü, buluşmanın planlandığı gibi 30 dakika değil, bir saat sürdüğüne işaret edildi. Türk-Amerikan ilişkilerini yeniden bir ayrıcalıklı ortaklığa dönüştürmek için bunun yeterli olup olmadığı, İstanbul'daki birçok yorumcuya göre şüpheli. Diplomasi muhabiri Semih İdiz, "Neredeyse tüm stratejik konularda farklı fikirde olduktan sonra, stratejik ortaklık ne demek?" diye soruyordu. Ne Irak, ne Suriye ne de İran'a ilişkin politikada görüş birliği var. Bölgede yeni askeri müdahaleler olması, Türkiye için bir kabus. Fakat, Avrupa Birliği (AB) içindeki huzursuzluklar nedeniyle Erdoğan, şu şıralar uzlaşı arıyor. Afganistan'da girilen angajman genişletilmek isteniyor ve ABD'nin -AB'den farklı olarak- Kuzey Kıbrıs'ın tecridine son vermeyi ve doğrudan uçak seferleri başlatmayı gözden geçirmeye istekli görünmesine seviniliyor".
Erdoğan'ın Washington'da, Irak'taki ABD Ordusu'na yaptığı sert eleştirileri duymak bile istemediği ifade edilen yazıda, "Asıl muhalefetin Amerika karşıtı olduğunu, ayrıca Bush'un bu konudan hiç bahsetmediğini söyledi; fakat bunu aynı gün ABD'li milyarder George Soros İstanbul'da yaptı. 'Şimdiki ABD yönetiminin politikası nedeniyle Amerikan karşıtlığı dünya çapında o kadar yaygın hale geldi ki, Türkiye bu konuda bir istisna değildir' diyen Soros, Türkiye' nin en iyisi Bush yerine AB'ye güvenmesi gerektiğini söyledi" denildi.