Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eski mahallesi olan Beyoğlu Kaptanpaşa ile diğer Ok Meydanı
bölgesinde bulunan Piyalepaşa, Fetihtepe, Keçicipiri Mahallesi, Ok Meydanı Tarihi sit alanları olarak
bilinen 14 bölge, Anıtlar Kurulu tarafından, 15 Eylül 2010 tarihinde alınan karar ile binalardan temizlenmesi kararı kabul edildi.
Anıtlar Kurulunun bu kararını duyan ve bölgede oturan mahalle sakinleri, 06 Şubat 2011 tarihinde, Okmeydanı Çevre Koruma Derneğinin yapmış olduğu toplantıda, karara büyük tepki gösterdiler.
Alınan bu karar ile bölgede oturan yaklaşık 12 bin vatandaş, doğrudan etkilenmektedir.
2005 Yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Beyoğlu Tarihi Ok Meydanı bölgesinde
7 ada ile ilgili yıkım kararı alınmış ve bu adaların üzerinde bulunan binaların bir kısmı, 2005 yılında
yıkılmıştı. Ok Meydanı tarihi sit alanları ile ilgili geçmişte yapılan bu tasfiye çalışmaları,
Ok Meydanında oturan vatandaşları, rahatsız etmiş ve büyük tepkilere neden olmuştu.
Şimdi yine aynı şekilde tepkiler neden olan, İstanbul 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Bölge Kurulunun 15 Eylül 2010 Tarihli karar ile Sit alanlarının, binalardan arındırılması kararı, Ok Meydanında oturan vatandaşların uykusunu kaçırmıştır.
2. Nolu Anıtlar Kurulu Kararında;
“Ok Meydanı bölgesinde Tarihi Sit alanı olarak bulunan 14 bölgenin, Ok Meydanı
Tarihi Sit Alanı olarak devamına ve bölgedeki tarihi eserlerin yine aynı bölgede kurulacak Açık Hava Müzesine taşınması ve bölge ile ilgili Etkileşim Geçiş Alanına ilişkin plan ve çevre düzeni projelerinin yapılarak bir yıl içerisinde kendilerine gönderilmesini, anıtlar kurulu ilgili kurumlardan talep etti.” Anıtlar Kurulunun kararı bölge de ki oturan vatandaşlar tarafında duyulunca tepkilere neden olmuştur.
Konu ile İlgili açıklama yapan, CHP Beyoğlu Eski Meclis Üyesi Saim GÜL;
“2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma kurulunun 15 Eylül 2010 tarihinde almış olduğu 3770 numaralı karar ile, Ok Meydanı Tarihi Sit alanı olarak bilinen 14 bölgenin, binalardan arındırılarak aynı zamanda sit alanı dışında kalan yerler için, Etkileşim geçiş alanına ilişkin planların ve çevre düzeni planın yapılması ve bir yıl içerisinde kendilerine gönderilmesini, yazı ile ilgili kurumlardan talep etmiştir. Diğer taraftan, bölgede yapılacak bir açık hava müzesi ile bölgede bulunan tarihi eserler ve menzil taşları bu açık hava müzesine taşınması planlanmaktadır.
Sonra ki süreç de, ilgili kurumların Ok meydanı Tarihi Sit alanı Etkileşim geçiş bölgesi ile ilgili, 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planlarının hazırlanması söz konusu olacaktır.
Bu planların hazırlanmasında, görüş beyan edecek olan kurumlar, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Beyoğlu Belediyesi, Vakıflar Genel Müdürlüğü, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ilgili Bakanlıklara bağlı kurumlar, konu ile ilgili Odaların üyeleri ve 1/5000 planları hazırlayacak olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi olacaktır. Bu görüşler, Belediyenin plan çalışmalarını şekillendirecek ve planın esası için temel oluşturacaktır.”
GÜL; “Anıtlar kurulu tarafından alınan bu kararı neden ile Ok Meydanında oturan vatandaşların gelecekleri ile ilgili endişeli oldukları ve bu konu ile ilgili yetkililerin vatandaşlara bilgi vermesi gerektiğini" ifade etti.
Saim GÜL; “Burada en önemli olan konu, Mutlak Koruma Alanı olarak tespit edilen, Tarihi sit alanı olarak bilinen 14 bölge vardır ve bu 14 bölge de yaklaşık 12 bin kişinin oturduğu tahmin edilmektedir. Burada
oturan yurttaşların mağdur edilmemesi için, gerekli olan her türlü çaba göstermelidir.
Yani sit alanı içerisinde oturan vatandaşlarımızın, gelecek beş veya on yıl içersinde, tasfiye kararı ile karşı karşıya kalabilme kaygısı olduğu gibi diğer Sit alanı dışındaki kalan yerlerde oturan vatandaşlarımızın da aynı şekilde yeni 1/5000 plan çalışmaları sonucu mağdur olması söz konusu olabilir.. Çünkü; buralarda oturan vatandaşlarımızın büyük bir çoğunluğunun tapusu olmadığı gibi, bölgede yaklaşık 60 bin kişinin
oturduğu tahmin edilmektedir.
Ayrıca hazırlanacak olan Etkileşim geçiş bölgesi ile ilgili 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planlarının kendilerine ne getireceklerini bilmiyorlar. Hazırlanacak Beyoğlu 2. Bölge imar planlarında
mevcut imar durumu, ada veya parsellerin mevcut alanı, yol payı veya yeşil alan ile ilgili değişiklikler yapılabilir. Dolayısıyla sit alanı olmayan yerlerde de, bir belirsizlik söz konusu olduğu gibi bu çalışmaların uzun süreceğini ve sorunlar yaşanacağını tahmin ediyorum.” dedi.
GÜL; sorunların çözülmesi ve vatandaşların mutlu olması için ilk önce, Büyükşehir Belediye
Başkanı Kadir TOPBAŞ ve Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah DEMİRCAN’nın,
bölgede oturan vatandaşları dinlemesi ve sorunları birlikte çözme anlayışını göstermesi gerekir. Dedi.
GÜL; Her iki Başkanın, yaklaşım tarzı ve yönetim şekli birazcık değişmeli ve yönetim hakkını toplumla paylaşmalı, aynı zamanda şeffaf olmalıdır. Bu konu ile ilgili çözüm önerilerimi daha önce Meclis Üyesi olduğum dönemde bölgede oturan vatandaşlarımızla paylaştım, maddeler halinde size kısaca ifade edecek olursam;
1- Ok Meydanı Bölgesinde bir planlama merkezi kurulmalıdır. Etkileşim geçiş bölgesi ile ilgili, 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planları Ok Meydanın da, kiralanan veya inşa edilen bu planlama merkezinde yapılması. Yani sorunun merkezinde, vatandaşın bilgisi ve katılımı doğrultusunda yerinde çözüm aranmalı ve birlikte planlama ve çalışma anlayışı sergilenmelidir.
2- Etkileşim geçiş bölgesi ile ilgili, 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planları
yapılırken, ilgili Belediye tarafından oluşturulacak İhtisas Komisyonlarında, bölgede
bulunan, Sivil Toplum Örgütleri, Muhtarlar, Şehir Plancıları ve konu ile ilgili
derneklerin temsilcilerine görev almalıdır. 5393 Sayılı yasanın 24 maddesi
bu imkanı sağlamıştır.
3- 1/5000 ölçekli planlar hazırlanırken acele edilmemeli, en küçük detaylara bile bölgede oturan vatandaşlarımızla paylaşılmalı, sürekli bilgi verilmeli. Aynı Zamanda, Yerinde Dönüşüm yapılmalı ve kesinlikle vatandaşların, başka yerlere gönderilmesi düşünülmemeli, başka bölgelere sürülmesi doğru bir tavır olmaz, ekonomik ve sosyal yönden sorunlara ve büyük tepkilere neden olur.
4- Hazinenin, 4706 nolu yasanın 4 cü ve 5 ci maddelerine göre, belediye devrettiği
işlemi bitmiş parsellerin, satışının hızlandırılması ve tapuların verilmesi gerekiyor..
Burada ki en önemli problem de, 2010 yılında yükselen arsa rayiç bedellerinden dolayı
vatandaşların alım gücünün düşmesidir. Tabi, buna da bir çözüm bulunmalı, mesela,
taksit sayısının 12 yıla çıkarılması mümkün olabilir.
5- Siyasilerin, yapılan çalışmaları, vatandaşlara açıkça anlatması gerekir. Çekinmesi, gizlemesi, yanıltması veya yüzeysel olarak geçiştirmesi, doğru olmadığı gibi siyasi bir fayda da sağlamaz. Net olması lazım, Samimi Olması lazım, Doğru söylemesi lazım ve vatandaşın hakkını koruması lazım. Yoksa Siyasilerin Koltuğu Sallanır, Koltuk Sallanıyor Kadir Bey…., Koltuk Sallanıyor Ahmet Bey…, tabi bu işin espirisi…” dedi.