Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, TSK'nın sınır ötesi harekat icra edebilmek için uzun hazırlık süresine ihtiyacı bulunmadığını belirterek, "Emir verilirse çok kısa sürede icra edilebilir" dedi.
Başbuğ, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile Eğirdir'de düzenlediği basın toplantısında, teröristlerin iş birlikçileri ile ilgili bir soruyu yanıtlarken, hukuka göre hakim kararıyla bile konutta, iş yerinde önleme araması yapılamadığını belirterek, bir iş birlikçi yakalanıp mahkemeye çıkarıldığında mahkemenin iş birlikçinin bunu "bilerek ve isteyerek yapma" şartını aradığını, bu nedenle yapılan eylem ispat edilemediği için iş birlikçinin ceza almadığını söyledi.
Dinleme konusunda da bazı sorunlar olduğunu ifade eden Başbuğ, bu konunun da terörle mücadele için çok önemli olduğunu vurguladı. El yapımı patlayıcı maddelerin imalatında kullanılan gübrenin dağa nasıl gittiğini soran Başbuğ, "İş birlikçi kasabadan, köyden alıyor gübreyi belirli bir noktaya götürüyor, oraya bırakıyor ve terörist bunu alıp kullanıyor" dedi.
Başbuğ, Elazığ'ın Karakoçan bölgesinde jandarma özel harekat timlerinin gece görüş sistemleri vasıtasıyla gece köyde kalıp erzak alan ve sabah bir evden çıkan gurubu tespit ettiğini, ancak parkalarının içine gizlenen silahları göremedikleri için herhangi bir müdahalede bulunamadıklarını anlattı. Başbuğ, "Biz terörle mücadeleyi hukuki olarak yürütmek mecburiyetindeyiz. Bölgede dağda göçer de var. Ayırmak çok zor, kimin köylü kimin terörist olduğunu. Bizim güvenlik güçleri de ABD'liler gibi
gördüğünde tetiğe basabilir. Kimin terörist kimin köylü olduğunu ayırt etmek mecburiyetindeyiz ama bunun ne kadar zor olduğunu lütfen anlayın. Oradaki olayda da silahı göremiyorlar ve 'dur, kimsin' diye sual sorma mecburiyetinde kalıyorlar. 5 saniye içinde olan olay ve ilk ateş karşı taraftan geldiği için şehit veriliyor. Güvenlik kuvveti de sormadan tetiğe basabilirdi ama 3 köylü de olabilirdi. Mayın dışında verdiğimiz şehitlerin büyük bir bölümü de terörist mi, değil mi diye ayrım yapma
ihtiyacımızdan doğuyor" dedi.
Başbuğ, geçmişte bölgede Türkiye'nin, 4 büyük harekat gerçekleştirdiğini ifade ederek, "Burada da bir kavram kargaşası var. Büyük çapta harekat icra edilirken aynı zamanda eş zamanlı olarak yurt içinde de operasyonlar devam eder. Sanki bir kanaat var, sınır ötesi harekat icra edilirken yurt içi harekatlara ara veriliyor" dedi.
Sınır ötesi harekatın hazırlık süresi ile ilgili olarak da Başbuğ, "TSK'nın sınır ötesi harekat icra edebilmek için uzun hazırlık süresine ihtiyacı yoktur. Emir verilirse çok kısa sürede icra edilebilir" dedi.
Başbuğ, psikolojik harekat ile ilgili bir soruyu yanıtlarken de 23 yıl geçmesine karşın niye hala terörle mücadelenin sürdüğünün sorulabileceğini belirterek, terörle mücadelenin devletin bütün kurumlarını ilgilendirdiğini söyledi. Bu mücadelenin güvenlik, ekonomik, sosyokültürel, psikolojik harekat yönlerinin bulunduğunu dile getiren
Orgeneral Başbuğ, kendilerinin güvenlik alanından sorumlu olduklarını, bunun da teröristi bulup etkisiz hale getirmek olduğunu kaydetti.
Orgeneral Başbuğ, şunları söyledi:"Güvenlik, ekonomi, sosyokültürel alanlar ve psikolojik harekat faaliyetlerinin eş zamanlı olarak yürütülmesi, terörle mücadelede en iyi stratejidir. Yalnız güvenlik ile bitmiyor, eş zamanlı yapılırsa terörle mücadele sürecini elbette kısaltır. Türkiye Cumhuriyeti'nde psikolojik harekatı koordine edecek bir teşkilat yok. 57. Hükümet'ten beri gündeme getiriyoruz. Bu 4 alandaki faaliyetleri eş zamanlı götürebilmek için devletin bir yapılanmaya ihtiyacı vardır. Bunu nedense sağlamayamadık. Devletin bir yapılanmaya kesinlikle ihtiyacı var. Burada asker, bürokrat, akademisyen, sivil olacak, 24 saat inceleyecek, teklifler götürecek. Bu yapılanma sağlanamamıştır. Altyapı kurulamazsa sistem çalışmaz. Bu yapılamazsa terör sürecinin uzamasına etken olur."
Terörist eylemler azaldığında terörün bittiği gibi yanlış bir kanıya kapılındığını vurgulayan Başbuğu, "Terör örgütünün dağ kadrosunu etkisiz hale getirmeden terörü kontrol altına alamazsınız. Güvenlik kuvvetleri teröristleri etkisiz hale getirecek. Ancak örgüte katılımlar devam ediyorsa fasit daire devam ediyor demektir. Örgüte katılımın önlenmesi de devlete düşer. Geçen yıl 783 kişi örgüte katıldı. (Bu katılımın nedenlerini iyi tespit edin ve önlemlerini alın) diyoruz" şeklinde konuştu.
Başbuğ, 2007 yılında etkisiz hale getirilen ile örgüte katılan terörist sayısı mukayese edildiğinde katılım rakamında bir düşüş görüldüğünü, katılımın temel nedeninin örgütün yaptığı psikolojik propaganda olduğunu, ancak katılmak isteyenlerin de mevcut durumu ve yoğun operasyonları gördüğünü, bunun da katılım oranına yansıdığını anlattı. Orgeneral Başbuğ, gazetecilerin, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin bir bölümünü kapsayan ve toplantı öncesinde yansıya aktarılan fotoğrafın ne anlama geldiği sorusunu yanıtlarken de toplantı öncesinde Şırnak ve Hakkari arasındaki bölgenin 15 dakikalık kamera görüntülerini izletmeyi planladıklarını, bu fotoğrafın da görüntülerde yer alan bölgeyi kapsadığını söyledi. Orgeneral Başbuğ, bu yansıya hiçbir önem atfedilmemesi gerektiğini kaydetti.
AA