Başbuğ'dan laiklik vurgusu

Başbuğ, "TSK üniter laik devlet yapısının koruyucusu olacaktır" dedi.

Orgeneral İlker Başbuğ "Kürt Açılımı" konusundaki 'Üniter Devlet' düşüncesini bir kez daha tekrarladı. Başbuğ, 'TSK Üniter, Ulus ve Laik devletin koruyucusudur, bundan sonrada olmaya devam edecektir" diye konuştu.

Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ, TSK Şeref Madalyası ve TSK Üstün Hizmet Madalyası Tevdi töreninde konuştu. Türk Silahlı Kuvvetleri Üstün Hizmet Madalya töreni Genelkurmay Başkanlığı karargah salonunda gerçekleşti. Törene, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Genelkurmay İkinci Başkan Yardımcısı Korgeneral Bilgin Balandı, Kara Kuvvetleri Komutanı Işık Koşaner ve komutanlar katıldı. Başbuğ törende şunları söyledi:

Reklam
Reklam

''Ebedi Başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk, Büyük Taarruz'u şu şekilde anlatır: 'Türk milletinin burada kazandığı kadar kesin neticeli yalnız bizim tarihimize değil, dünya tarihine yön vermesi kesin tesirli böyle bir meydan muharebesini hatırlamıyorum.' Buradan da görüleceği gibi Atatürk Büyük Zafer'i, Kurtuluş Savaşı'nı Türk milletine mal etmektedir. Zafer, milletin zaferidir. Bu husus gerçekten önemlidir, üzerinde durulması gerekir.''

Büyük Taarruz'dan yaklaşık bir yıl önce, 15 Ekim 1921'de, 1. Ordu Komutanı'nın cephe komutanına gönderdiği rapordan örnek aktaran Orgeneral Başbuğ, raporda yer alan hususları okuduktan sonra şunları kaydetti:

''Ordu yoksuldu, millet yoksuldu, memleket yoksuldu ama çıkılan yolun dönüşü yoktu. Ne olursa olsun bütün bu yoklukların üstesinden gelinecek ve ordu, düşmanı yenecek bir kudrete ulaştırılacaktı. Bunun başka çaresi yoktu.

İşte toplu iğne yapamaz, sanayisiz, barutsuz, parasız, çorak Anadolu bozkırından bir ordu yaratmak savaşmanın çok ötesinde bir başka beceridir, bir mucizedir. İşte gerçek mucize elindekini, avucundakini vererek, gerektiğinde cephaneyi sırtında yaşayarak, Türk milletinin katlandığı fedakarlıklardan pırıl pırıl bir ordu yaratmaktır. Aslında bu nokta yeterince kavranmadıkça Kurtuluş Savaşı'nın ruhunu ve aslını anlamak zordur.''

Reklam
Reklam

Türk milletinin fedakarlıklarla yarattığı bu ordunun 26 Ağustos 1922 günü 225 bin kişiyi bulan Yunan ordusunun karşısında 207 bin kişilik bir güce ulaştığını belirten Orgeneral Başbuğ, ''Bu ordu, Büyük Taarruz'da dünya tarihine eşsiz bir örnek olarak geçen bir imha muharebesini gerçekleştirmiştir'' dedi.

Anadolu'da son çatışmaların Erdek bölgesinde cereyan ettiğini ve son Yunan askerinin Erdek bölgesinde 18 Eylül 1922'de gerçekleştiğini anlatan Orgeneral Başbuğ, 26 Ağustos 1922'den 18 Eylül'e kadar geçen 24 gün sürede Büyük Taarruz'un meydana geldiğini ifade etti.

Böyle bir imha muharebesinin dünya tarihinde olmadığını vurgulayan Orgeneral Başbuğ, ''2 bin 500 şehide karşı, karşıdaki orduya 100 binlerin üzerinde kayıp verdiriyorsunuz ve kesin kati sonuç alıyorsunuz'' diye konuştu. Orgeneral Başbuğ, sözlerine şöyle devam etti:

''Bugün bizler, bize eşsiz zaferi kazandıran ve devrimin yolunu açan başta Başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman silah arkadaşları olmak üzere hayatlarını kaybeden ve bugün o eşsiz zaferin kazanımlarını yurdumuzun her karış toprağında canlarını vererek koruyan aziz şehitlerimizin ve kahraman gazilerimizin önünde tekrar saygıyla eğiliyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri bize emanet edilen Cumhuriyet ve devletimizin ulus devlet, üniter devlet ve laik devlet yapısının her zaman savunucusu ve koruyucusu olmuştur. Bundan sonra da olmaya devam edecektir''

Reklam
Reklam