'Başçı ile görüştüm, tekrar görüşeceğim'

New York ziyareti sonrasında TCMB, SPK ve Hazine Müsteşarlığı yetkililerinden ekonomideki son gelişmelerle ilgili brifing alan Davutoğlu, Erdem Başçı ile tekrar bir araya geleceğini söyledi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu New York'tan döndükten sonra ekonomideki son gelişmelerle ilgili Merkez Bankası, SPK ve Hazine Müsteşarlığı yetkilileri ile görüştüğünü belirterek; Basel toplantıları için İsviçre’ye giden TCMB Başkanı Erdem Başçı ile dönüşü sonrası tekrar bir araya geleceklerini söyledi.

Davutoğlu, kurdaki dalgalanmaya ilişkin Başçı ile yapacakları durum değerlendirmesi sonrasında, atılacak adımlarla ilgili Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a bilgi sunulacağını kaydetti.

Mardin'de Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) Eylem Planı Tanıtım Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, dünyadaki ekonomik dalgalanmalar karşısında Türkiye ekonomisinin direnç gücünün çok yüksek olduğunu belirten Davutoğlu, kurdaki dalgalanmanın Türkiye'nin iç şartlarından ziyade euro-dolar paritesindeki dalgalanmayla ilgili olduğunu ve bu dalgalanmalardan Türkiye ekonomisinin etkilenmemesi için çabalarını sürdüreceklerini söyledi.

Reklam
Reklam

New York'tan döndükten sonra Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Vahdettin Ertaş ve Hazine Müsteşar Vekili Cavit Dağdaş'tan ayrı ayrı bilgi aldığını ve küresel ekonomideki son gelişmelerle ilgili gözlemlerini paylaştığını söyleyen Davutoğlu, "Bu çerçevede atılabilecek adımlar da dahil olmak üzere her türlü konuyu görüştük" dedi.

Başbakanlık kaynaklarının verdiği bilgiye göre, söz konusu brifinglere Başbakan Yardımcısı Ali Babacan da katıldı.

Mardin’deki konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Davutoğlu, Erdem Başçı'nın Basel toplantıları için İsviçre'ye gittiğini ve toplantılarda 35 ülkenin merkez bankası başkanlarının bir araya geldiğini belirterek, toplantının dalgalanma üzerine düzenlenmediğini ancak bu konunun da ele alınacağı bir koordinasyon toplantısı yapılacağını kaydetti.

Davutoğlu, dönüşünden sonra Başçı ile merkez bankalarının ortak yaklaşımı konusunu tekrar değerlendireceklerini belirterek, "Türkiye ölçeğinde atılacak adımlarla ilgili de bazı gözlemlerimiz oldu. Zaten Merkez Bankası günlük bazda 40 milyondan 60 milyona çıkardı satış miktarını. Bunların belli bir etkisi oldu. Önümüzdeki günlerde daha başka neler yapılacağı konusunu ele alacağız. Ancak bunlar o kadar dinamik şekilde seyreden süreçler ki, müdahalenin zamanı ve araçlarından bahsettiğiniz anda müdahale etkisini kaybeder" dedi ve ekledi:

Reklam
Reklam

“Dolayısıyla şu anda bu konularda somut ve atılacak adımlar konusunda bir yorumda bulunmak doğru değil, dönüşte değerlendireceğiz. Daha sonra Cumhurbaşkanımıza da Merkez Bankası Başkanımız ve Başbakan Yardımcımız bütün bu yaklaşımlarla ilgili olarak bilgi arzında bulunacaklar. Önümüzdeki hafta içinde olan bütün gelişmeleri adım adım takip edeceğiz. Serbest kur sistemi içinde bütün bu dalgalanmaları ekonominin istikrarını sarsmadan bir eksen içinde değerlendirmek icap eder. O bakımdan kamuoyumuzun, bütün kurum ve kuruluşlarımızla tam bir koordinasyon içinde olduğumuzu bilmelerinde fayda mülahaza ediyorum. İlgili tüm kurumlarımızla her an temas halindeyiz.”

TÜRKİYE KENDİ TEDBİRLERİNİ ALIR AMA SONUÇ İYİ HESAPLANMALI

Davutoğlu, bu hafta Merkez Bankası'ndan dövize doğrudan bir müdahale olup olmayacağı ile ilgili soru üzerine; artışın konjonktürel olması halinde Türkiye'nin kendi özel tedbirlerini alabileceğini, ancak küresel ekonomiyi ilgilendiren bu durum karşısında alınacak tedbirlerin doğurabileceği sonuçların çok iyi hesaplanması gerektiğini belirtti.

Reklam
Reklam

Bütün dünyada çok ciddi bir dalgalanma olduğunu ve doların sadece Türk Lirası karşısında değil, bütün dünya para birimleri karşısında değer kazandığına işaret ede Davutoğlu, bu dalgalanma yaşanırken New York'ta küresel ekonominin nabzını tutma imkanı bulduğunu belirterek şöyle konuştu:

"Yatırımcıların ortak kanaati, Türkiye'nin bütün sayısal göstergelerinin yatırım için cazip noktada olduğu yönünde... Özellikle bütçe, finansal sektördeki temel parametreler, kalkınma perspektifi, enflasyonun düşme trendi içine girmiş olması, faizlerin enflasyonla birlikte düşme trendi içine girmiş olması, bütün bunlar olumlu göstergeler. Biz aslında emtia fiyatlarının düşüşüyle petrol fiyatları, çok ciddi şekilde avantajlı bir ülke konumuna geldik. Cari açığımız önemli ölçüde düştü, 18 milyar dolar. Bunlar Türk ekonomisinin göreceli avantajlarıydı. Tam bu göreceli avantajlarla özellikle enflasyon ve faizde düşme trendi içindeyken bu dalgalanma gündeme geldi. Bu dalgalanmanın konjonktürel ve kalıcı boyutlarının nabzını tutmaya çalışıyoruz, tutuyoruz da." (Reuters)

Reklam
Reklam