AK Parti Şişli Belediye Başkan adayı Mukadder Başeğmez, ilçenin İstanbul'un göbeğinde, Türkiye'nin en az belediye hizmeti alan bölgesi olduğunu belirterek "274 bin nüfusu ile nüfus açısından İstanbul'un en şanslı, belediye yatırımları bakımından ise en geri kalmış bölgesi" dedi.Başeğmez, seçim çalışmalarını sürdürdüğü vatandaşla buluşma toplantılarında "25 mahallesi içinde Harbiye, Nişantaşı, Meşrutiyet ve Teşvikiye gibi ünlü mahalleleriyle Şişli akıllarda cilalı imaj devrini yaşarken geri kalan 22 mahallede sıradan hizmetler bile götürülemiyor. Çöp kamyonlarının giremediği daracık sokaklarda kentsel dönüşüm yapılamıyor. Çünkü belediye 10 yıldır halkı tapu sözü vererek kandırmış, ne müteahhit girebiliyor, ne TOKİ. Ortada vatandaşın tapusu yok. On binlerce insan bu şekilde mağdur edilmiş. Daracık sokaklara hasta olunca ambulans giremiyor, yangın olunca itfaiye, ya deprem olsa? Allah muhafaza" diye konuştuMİLLET NANKÖR DEĞİLŞimdiye kadar pek çok seçime girdiğini anlatan Başeğmez, "Gerçekten Ak Parti'ye karşı olağanüstü bir teveccüh ve güzellik var. Geçen Kadir Topbaş Bey ile gezdik otobüsün üstünde. Kadir Topbaş 'elhamdülillah' demekten, heyecanlanmaktan milleti selamlamayı unuttu. En sosyetik kesimden gecekondu kesime kadar halk bizi destekledi. Allah için Kadir Bey de çok seviliyor. Bu millet nankör değil, bu millet yapılan hizmetlere karşı nankörlük yapmaz, mayası temizdir. Bu millet ihaneti affetmez, nankörlüğü affetmez. O bakımdan gördüğüm kadarıyla olan biten işleri dikkatle takip ediyor ve hizmet değerlerini bağrına basıyor. Çok iyi, çok güzel bir atmosferle karşı karşıyayım. Bana çok kişi diyor ki git hemşehrim evinde yat ne dolaşıyorsun, yorulma boş yere sen buranın başkanısın diyor. Bu defa tamam diyorlar" ifadelerini kullandı.ŞİŞLİ ESKİ İSTANBUL GİBİ HİÇBİR SORUN ÇÖZÜLMEMİŞŞişli'nin güzel mahallelerinin olduğunu söyleyen Başeğmez, "Güzel mahalleleri var ama zaten vardı. Yani hiç çalışmasan da o güzellik olacaktır. Osmanbey'de esnaf yapıyor. Valikonağı Caddesi, Nişantaşı buralar güzel semtler. İstanbul un merkezi Şişli. Ama yazık kı merkezi kenarları var. Her tarafı kenar.Her tarafı varoş. Feriköy, Kuştepe, Fulya. Dolu say sayabildiğin kadar. 94 ten evvel İstanbul'a el değmiş miydi. Şurada eşşek eti kesilip yediriliyordu. Şurada Haliç lağım kıyısına dönmüştü. Marmara dolmak üzereydi Haliç gibi. Büyük bir köy halinde gecekondu şehri İstanbul. Devlet yok, millet yok, zehir soluyorsun. Şimdi cennet bahçesine dönmüş İstanbul. Orası da aynı 94 öncesi. Gezelim Şişli'nin sokaklarını eski İstanbul'u göreceksiniz" dedi.Şişli'de toplumun en lüks kesimiyle en alt kesiminin yan yana barış içinde yaşadığına dikkat çeken Başeğmez, "Bundan dolayı da tebrik ederim ama seçim almak için orası çok farklı bir yer değil. Hovardalığı Sayın Sarıgül uygulamıştır. Doğru siyaset yapmış. O klasik CHP standardının dışına çıkmış Refah Partiliyi oynamış, gelmiş bir AK Partiliyi oynamış. Adam işi biliyor. Gelmiş cenaze namazında dikilmemiş, safa durmuş, namaz kılmış. Mevlidine gitmiş, Cemevine gitmiş, Camiisine gitmiş, Kilisesine gitmiş. Bu halk bilirsiniz ki kendi yanında gördüğü, kendi değerlerine sahip çıkan insanları tutar kaldırır. Kendi inanç değerlerine, değer yargılarına, töresine, kültürüne sahip çıkan. Tepeden bakmayacak. Başı kapalı biri görünce öcü diyen insanlar var ya da 'o bacım deyip' yanında duranlar var. Bundan dolayı onu dışlamayan, ötekileştirmeyen bir anlayışla orda bizim oylarımızı almış. Şimdi biz geldik, oylarımız geri geliyor. Olay bu" şeklinde konuştu.PARALEL YAPI TAM BİR NANKÖRLÜK İÇİNDE17 Aralık sürecine de değinen Başeğmez şunları söyledi: "17 Aralık zaten Ak Parti'yi patlatan, beni de AK Partili yapan olaydır. Yoksa ben mesafeli duruyordum. Devleti tahrip eden bir yapıyla iç içe olursanız tabi ben mesafeli dururum. Çünkü devlet lazım bize devleti olmayanın dini de olmaz. Yani sen tut bir Genelkurmay Başkanını terör örgütünün başı diye içeri at. Bu benim haysiyetime dokunmuş bir darbedir. Bu ülkede teneffüs zili 5 dakika geç çalsa üniversite öğrencileri çıldırır. Sen adamı 24 saat neden tutuyorsun? Bu kadar taraflı, bu kadar düşmanca bir yargı anlayışı olamaz. Şimdi hükümetin adamlarını niye yargılatmıyorsun? Bu yargıyla kimseyi yargılatmamak lazım. Hatta ben Bedrettin Dalan'ı tebrik ediyorum. İyi ki kaçtı da kurtuldu bunların elinden. Çünkü sağlam terazisi yok ki adamın, ne tartacağı belli değil. Ben senin neyine güveneyim? Bundan dolayı bu 17 Aralık meselesi gerçekten AK Parti'yi parti yaptı. Ona oy verenler coşkuyla oy veriyor, meydanları dolduranlar coşkuyla yürekleriyle geliyorlar oralara. Eskiden bayraklarıyla geliyorlardı, parti için toplantı olsun diye geliyorlardı şimdi yürekleriyle geliyorlar, aşkla geliyorlar ve bunun çok ciddi bir mesele olduğunu görüyorlar. Devletin şirazesinin yerine oturması lazım. Zıvanadan çıkmaması lazım. Dinin oturması lazım. Bu nedir ya? Ahmet'in, Mehmet'in üfürükleriyle din yürümez. Memlekette bir tele sapıklık var. Bir namertlik, kalleşlik, bir nankörlük var ve bütün bunlar maalesef din üzerinden yapılıyor. Vatan düşmanları, din düşmanları bir taşla kaç kuş vuruyor biliyor musunuz? Bir yandan Müslüman olduğunu söyleyen iktidarları kıyamete kadar hırsız falan diye andıracak, hatırlatacak. Kaç yerden kaç tahribat her şey ortada."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz