Başesgioğlu, EMASYA Protokolü’nü savundu

AK Partili Başesgioğlu, imzaladığı EMASYA Protokolü’nü savundu.

TSK deniz unsurlarının, Aden Körfezi, Somali karasuları ve açıkları, Arap Denizi ve mücavir bölgelerdeki görev süresi 10 Şubat 2010’dan itibaren 1 yıl daha uzatıldı. Tezkere görüşmelerinde EMASYA Protokolü tartışması yaşandı. CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol “Kim, bu parlamentonun altında darbecilere sahip çıkıyorsa, darbecilere sempati gösteriyorsa alçaktır, şerefsizdir. Gündemde EMASYA Protokolü var. Onun altında kimin imzası var? Biri 1. Ordu Komutanının, öbür imza Başesgioğlu’nun... Kendiniz imzaladınız, kendiniz kaldırıyorsunuz. Şimdi, gelip ta Cumhuriyetin ilk döneminin hesabını soruyorsunuz bizden” diye konuştu. Sataşma olduğu gerekçesiyle söz alan AK Parti İstanbul Milletvekili Murat Başesgioğlu ise İçişleri Bakanı olduğu dönemde gündeme gelen EMASYA Protokolü’nde, kendisinin değil, bakanlık müsteşarı Teoman Ünüsan’ın imzasının bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu:

Reklam
Reklam

‘Kompleksim yok’

“30 Haziran 1997’de İçişleri Bakanlığı görevine geldim. O dönemde Emniyet ile askerler arasında son derece çekişme vardı. Emniyet daire başkanları tutuklanmış, Emniyet’in ağır silahları isteniyor, Emniyeti alternatif silahlı güç gibi gösterilme konusu var... Dolayısıyla iki güvenlik gücü arasında muazzam çekişme var. Protokol, 54. Hükümet döneminde olgunlaştırıldı, imza noktasına gelindi. Bir laf dolaşıyor; asker, kendiliğinden validen izin almadan, toplumsal olaylara müdahale edecek... Yok böyle bir şey. EMASYA planları, benim 7 günlük bakanken önüme getirilen bir konudur. Ama burada sorumluluğu bürokratlara havale etmiyorum. O günkü şartlar içerisinde bu konu gözden geçirilmiştir. Birbiriyle görüşmeyen, yardımlaşmayan, istihbarat paylaşmayan, operasyon yapmayan güvenlik güçlerini birlikte çalıştırmanın modelidir. O günün şartları içinde yine bu plan gelseydi müsteşara yine yetki verirdim. Güvenlik güçleri, birlikte sırt sırta mücadele edecekler. Lütfen EMASYA Protokolünü okuyun, ondan sonra değerlendirmenizi yapın. Atatürk, bir güney gezisine çıktığında, yanında Jandarma Alay Komutanı, bir yanında vali. Atatürk, ’Komutanım asayiş nasıl?’ diye soruyor. Vali, devreye giriyor, ’Paşam bu bölgenin asayişi benden sorulur, sorunuzu lütfen bana sorun’ diyor. Bu ülkede, sorumlular, sorumluluklarını hatırlarsa, demokratik düzenden zerre şaşma olmaz. ”

Reklam
Reklam