SAMSUN (İHA) - Türk Kızılayı Samsun Tıp Merkezi Başhekimi Dr. Aytaç Akın, aile hekimliği uygulamasına geçilmek istenmesini eleştirdi.
Aile hekimliğinin 2007 başından itibaren uygulanabilmesi için Samsun'daki sağlık ocaklarındaki ve özelde çalışan pratisyen hekimler ile aile hekimliğine geçmeyi düşünen bazı uzman hekimlere seminer ve sertifikalarının verildiğini hatırlatan Dr. Aytaç Akın, "Samsun'da 400 aile hekimi görev yapacak. Her bir hekime 3 bin 500 kişi düşüyor. Uygulama başladıktan sonra hastalar aile hekimi dışında herhangi bir sağlık noktasına gidemeyecek. En az 6 ay da doktor değiştirme imkanı yok. Bunun için müracaat bile edilemeyecek. Cebiniz isterse para dolu olsun" dedi.
Almanya ve Hollanda'da ev doktoru haricinde hiçbir kuruma gidilmesine izin verilmediğini, "özel" ve "enjeksiyon yaptırma" diye bir şey olmadığını, ameliyatların son derece riskli olduğu için sonuna kadar kaçınıldığı veya kaçıldığını öne süren Dr. Aytaç Akın, "En çok verilen ilaç parastemol. Hastaneye göndermek neredeyse yasak. Avrupa'da aile hekimini sabah saat 08.00-10.00 arası harici arayamıyorlar. Akşam 16.00 sonrasında semt doktoru nöbeti devralıyor ve ev doktorları telefonlarını nöbetçi semt doktoruna yönlendiriyor. Hastaneye sevk mümkün ötesi. Avrupa'daki gurbetçilerin, 'Hastaneler boş, sessiz ve çok temiz. Gelen hastayı ayakta karşılıyorlar ve el üstündü tutuyorlar' iddiası gerçek dışı. Gurbetçilerin Avrupa'da yaşadıklarını hissettirebilmek için 'Hastalıktan ölüyordum, ev doktorum 2 gün sonraya randevu verdi, paramla bile başka hiçbir yere gidemedim. Mecburen 2 gün bekledim. Hastaneye göndermedi' demiyor. Galiba Avrupa'da olduklarından olumsuzlukları sıralamak istemiyorlar" diye konuştu.
Türkiye'deki aile hekimliği uygulamasının sebep-sonuç ilişkisi düşünülmeden, Avrupa'nın sağlık ocağı sistemine geçmek istediği bir zamanda başlatıldığını ileri süren Akın, şunları söyledi:
"Bu uygulamanın başarıyla uygulanabilmesi için de Avrupa'dan kredi alınıyor. Yeni sisteme alışana kadar bir sene geçecektir. Düzce bile daha alışamadı. Çünkü yeni yeni kurallar çıkarılıyor. Şimdi Düzce'de sağlık ocağındaki hekimlerden geçen yılın sağlık ocağı kiraları alınmaya başlanmış, maaşlarından kesiliyormuş. Bazı çevreler, 'Doktorlar aile hekimliğine tepki gösteriyor, demek ki iyi bir şey. Çünkü doktorların çok çalışmaları gerekecek. Evimize gelip muayene edecekler' diyor. Hükümet bu alt yapıyı çok iyi oluşturdu. Hükümet temsilcilerinin, 'Doktora şu kadar para veriyoruz, gitmiyor, çalışmıyor' sözleri mantıklara yerleştirildi. Bu sistem doktora dokunmaz, halka dokunur. Sosyal devletin kurallarından olan, ücretsiz sağlık, güvenlik, eğitime dokunulmamalı. Her gelen hükümet bu hayati konular üzerinde oynamamalı."