BİK'in yazılı açıklamasında, kurumun, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ve oluşturulmak istenen dezenformasyonun önüne geçilmesini amaçladığı kaydedildi.
Açıklamada, "Her şeyden önce belirtmek isteriz ki tarafsız ve objektif değerlere bağlı kalınarak hazırlanmış gibi gösterilmeye çalışılan 'sözde' raporun kurumumuzla ilgili bölümleri incelendiğinde, Kontrol Müdürlüğümüzce 2022'de yapılan rutin denetimlerin ardından Cemiyete ait 24 Saat Gazetesi hakkında tesis edilen mahsup işlemi sonrasında kurumumuza duyulan kinin ve kontrolsüz öfkenin etkisinde kalındığı açıkça görülmektedir." ifadeleri kullanıldı.
Tarafsız gazeteci üyenin de yer aldığı Kontrol Kurulunun, resmi ilan ve reklam yayımlama hakkını haiz 24 Saat gazetesini, günlük asgari 2 bin 400 adet satması gerektiği halde matbaada sadece 250 adet basarak dağıtıma çıkarmak üzereyken adeta suçüstü yakaladığı aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Kamuya verdiği günlük 2 bin 400 tiraj sözü karşılığında resmi ilan alan söz konusu gazetenin asgari tirajın sadece onda birini basması şeklinde tebarüz eden ihlali karşısında Resmi İlan ve Reklam Yönetmeliği hükümlerine istinaden mahsup işlemi tesis edilmiştir. Gazetenin yaptığı itiraz, kurumumuzun yetkili organlarınca hayatın olağan akışına aykırı ve çelişkili bulunarak reddedilmiştir. İdari sürecin tamamlanmasının ardından mevzuatın gereği olan işlemler tatbik edilmiştir. Uygulanan mahsup bedeli kadar ilan tutarı, kurumumuza irat kaydedilmemiş, mevzuatın öngördüğü şekilde hakları gasbedilen diğer gazetelere dağıtılmıştır. Sözde rapor, bu durumu bile ayırt etme kabiliyetinden yoksun, gerçeklikten kopuk ve hukuki süreçlere yabancıdır. Anayasa'da öngörülen hak arama yollarını işletmek yerine böyle korsan raporlarla hukuki süreçlerin baltalamaya çalışılmasını, üstelik de bunun AB fonlarıyla yapılmasını kamuoyunun ve basın camiasının takdirlerine sunuyoruz."
Açıklamada, kurumun, Anayasa Mahkemesinin 2022'de aldığı kararın ardından aynı gün Yönetim Kurulu kararıyla Basın Ahlak Esaslarına yönelik incelemelerin durdurulduğunu kamuoyuyla paylaştığı aktarılarak, "Sözde raporda bu bilgi paragraf arasına sıkıştırılırken, yönetici özeti ve kamuoyuna yönelik mesaj içeriklerinde, Yönetim Kurulu kararımızın özel bir gayretle gözden kaçırılmaya çalışıldığı görülmektedir." değerlendirmesinde bulunuldu.
BİK'in açıklamasında, kurum tarihinin en köklü ve büyük bütçeli dijital dönüşüm yatırımlarının gerçekleştirildiği bir dönemde, idari kararlar ve faaliyetler dolayısıyla zarar ediliyormuş izlenimi oluşturmaya çalışmanın gerçeklerle örtüşmediği vurgulandı.
İnternet haber sitelerinin süreli yayın kapsamına alınarak resmi ilan ve reklam yayımlama hakkı kazanabilmesini ve çalışanlarının basın kartı başta olmak üzere özlük haklarına kavuşmasını öngören yasa çalışmaları sırasında kimlerin meslek etiğine aykırı bir tavırla siyasi rol üstlendiklerini ve yasal düzenlemeye muhalefet ettiklerini kamuoyunun yakinen bildiği kaydedilen açıklamada, şunlara yer verildi:
"Daha düne kadar 'Hodri meydan, Basın İlan gelirlerini peşkeş çektirmeyeceğim. İnternet için başka kaynak arasınlar. İnternet haber sitelerinden bize ne.' diyenlerin, bugün çalakalem yazdıkları sözde raporlarında mevzuatımızı eleştirerek, internet haber sitelerine sahip çıkıyormuş gibi görünerek sergiledikleri samimiyetsizliklerini, sayıları 500'e yaklaşan yeni paydaşlarımız çok iyi bilmektedir."
Açıklamada, süreli yayınların, bulundukları kontenjan ve dağıtım tablosunda sahip oldukları puantaja göre elektronik ortamda resmi ilanları aldığı belirtilerek, "Her süreli yayın, aynı kontenjan grubundaki diğer yayınların resmi ilan alma, mahsup, telafi gibi tüm durumlarını görebilmektedir. Dolayısıyla yayınlara ait hiçbir bilginin ilgililerinden saklanması mümkün değildir ve 62 yıllık tarihimizin hiçbir döneminde buna gerek duyulmamıştır." bilgisi paylaşıldı.
Kurumun, kanunların verdiği yetki çerçevesinde görevini en iyi şekilde yerine getirmeyi ve basına destek vermeyi kararlılıkla sürdüreceğine dikkat çekilen açıklamada, "Hakikatten uzak, gerçekleri çarpıtmayı adet haline getirmiş, ülkesinin değerlerine ve kurumlarına bu denli yabancılaşmış bir zihniyetin kendi şahsi çıkarları için basın özgürlüğünü bir kalkan olarak kullanma teşebbüsünü beyhude buluyor ve kınıyoruz." ifadeleri kullanıldı.