Basın Konseyi Başkanı Orhan Birgit, 24 Temmuz Gazeteciler Günü dolayısıyla Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan gazetecileri ziyaret etti. Ziyaretin ardından açıklama yapan Birgit, “Türkiye'de de yapılan kamuoyu yoklamalarında en az güvenilir kurum olarak ne yazık ki adalet müessesesi bulunuyor. O nedenle hiçbirisi yargıdan herhangi bir şey beklemiyor. Bunu beklemediklerini ifade ettiler” dedi.
Birgit, ziyaretin ardından cezaevi önünde basın mensuplarına açıklama yaptı. Birgit, "Bu yılki 24 Temmuz'un bir özel durumu var. O da içerde bulunan arkadaşlarımızın sayısının 90'ı aşması. Bunların birçoğu da tutuklu. Tutuklu sözcüğünün altını çiziyorum bir hukukçu olarak, çünkü hüküm giymemişler. Çoğu ifade bile vermemiş. Burada 5 yıldır sorguya çekilmeden yatan bir Ergün Poyraz ile de görüştük. Sayın Milletvekili Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, iki Barış'la (Terkoğlu, Pehlivan), Doğu Perinçek, oğlu Mehmet Perinçek ile görüştük. Hemen hemen medyanın bütün kanatlarından arkadaşlarımızı dinledik. Hepsi tecritten şikayetçi, hepsi maalesef adalete güvensizliklerini yinelediler. Zaten Türkiye'de de yapılan kamuoyu yoklamalarında en az güvenilir kurum olarak ne yazık ki adalet müessesesi bulunuyor. O nedenle hiçbirisi yargıdan herhangi bir şey beklemiyor. Bunu beklemediklerini ifade ettiler. Peki ne bekliyorlar, diyorlar ki, 'kamuoyu, özellikle mesleğimizdeki medya bizimle yakından ilgilensin, Türkiye'de kamuoyu yaratsın, bu kamuoyu bir baskı oluşturarak bizim suçsuzluğumuzu mahkemede karar verecek yargıçlara anlatsın' " diye konuştu.
Basın Konseyi Yüksek Kurul Üyesi Avukat Turgut Kazan da, "İçerden çıkmış bir gazeteci arkadaşımın bu ziyaret nedeniyle gönderdiği bir mesaj var. Gazeteci Nedim Şener'in mesajını aktarmak istiyorum. Tabii buraya bizimle birlikte gelemedi, çünkü İzmir'de yine bugünle ilgili Gazeteciler Cemiyeti'nin bir toplantısına katılmak için gelemedi. Ama mesajını benim sizlere iletmemi istedi. Mesajında özetle diyor ki: "Bugün işte sansürün kaldırılışının yıl dönümü, yüzü aşkın yıl geçmiş. 1908'de kaldırıldı. Böyle bir günde yüze yakın gazeteciyi içerde tutanlar utansın' diyor. Bunu size aktarıyorum öncelikle. Tabii bugünün adı Gazetecilere Özgürlük Bayramı'dır. Ben de Nedim Şener'e bir ek yapmak istiyorum. Gazetecilere Özgürlük Bayramı'nda iddianamelerinde sadece haber, fotoğraf gibi sözcüklerle suçlama yapılmış. Davalarda 88 gazetecinin içeride olmasından Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olarak ve Türkiye Cumhuriyeti içinde bir hukukçu olarak ben utanıyorum. Yapanlar neden utanmıyor çok şaşırıyorum" diye konuştu.
Ergenekon Davası'nın tutuklu sanığı CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay ve diğer gazetecilerle yaptıkları görüşmeye de değinen Kazan, "Gazetecilere Özgürlük Bayramı'nı konuştuk. Gazetecilere Özgürlük Bayramı'nda gazetecilerin içeride oluşunun ve yargı formatı kullanılarak, böyle bir zulüm uygulanışının trajik yanlarını konuştuk" dedi.
Basın Konseyi Başkanı Orhan Birgit ise, "Gazeteciler yeşile hasretler, maviye hasretler, kahverengi toprağa hasretler, cezaevi şartlarında her biri usta aşçı olmuş. Hepsinin çocukları var. Mesela Mustafa (Balbay) çocuğu büyümüş. Küçük kızı parkta kendi yaşındaki çocukları görünce eğer yanlarında babaları varsa huysuzluk yapıp o çocuklara tekme vuruyormuş. Böyle agresif rahatsızlıklar yakalanıyor. Hepsinin kendine göre ayrı ayrı sorunları var. Onları bir rapor halinde Basın Konseyi'nin 30 Temmuz'da yapacağı toplantıda Yüksek Kurul'a getireceğiz. Böyle bir ziyaretle kalmak istemiyoruz. Kamuoyu yaratmak için Basın Konseyi ifade özgürlüğünün kutsallığına inanarak kendisine düşün bir görevi yerine getirecek. Ankara'da siyasi parti genel başkanlarını ziyaret edeceğiz. Sivil toplum örgütlerine, TÜRK-İş'e, HAK-İş'e, diğer sendikalara gideceğiz. Arkadaşlarımızı kurtarmak için elimizden gelen ne varsa onu yapmaya çalışacağız. Biz bir şekil örgütü değiliz. Bir sıradan meslek kuruluşu değiliz. İfade özgürlüğünün bekçileri sayıyoruz kendimizi" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün basında sansürün kaldırılışının yıl dönümü dolayısıyla yayımladığı mesajında, "Basının özgür olmasından yanayız" şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine Birgit, "Sayın Cumhurbaşkanı'nın bu mesajını dilerim ki hükümet iyi dinlemiş olsun ve yerine getirsin. Demek ki basının özgür olduğundan Sayın Cumhurbaşkanı Gül'ün haklı kuşkuları var. Kendisine teşekkür ediyorum" diye konuştu.
3. Yargı Paketi kapsamında yapılan bazı tahliyelere ilişkin sorular üzerine Birgit, "Türkiye'de adaletin olmadığının kanıtı" derken, Turgut Kazan da şu cevabı verdi:
"Kanlı katilliği tescil edilmiş olanlar serbest bırakılıyor. Demek ki bizim ileri demokrasimiz böyle. Kanlı katilliği hükme bağlanmış olanları serbest, ama ifade özgürlüğünü kullanmaya çalışanlar içerde."
Kazan ve Birgit, basın açıklamasının ardından araçlarına binerek Silivri Cezaevi'nden ayrıldı. Basın Konseyi Başkanı Orhan Birgit'in yanı sıra de Turgut Kazan, Yalçın Büyükdağlı, Tufan Türenç, Pınar Türenç, Erdal Güven de gazetecileri ziyaret etti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz