Başından savmak ne demek? Başından savmak TDK sözlük anlamı nedir?

Birleşik fiiller yapı bakımından çeşitlilik gösterir. Türkçede bolca bulunan bu ifadeler, kelime grubu olarak kullanılan deyimlerde de görülür. Sözcük öbeği olarak karşılaşılan pek çok deyim, birleşik fiillerden oluşur. Atasözleri ise, cümle halindeki deyimlerle benzerlik gösterse bile, yol gösterici özelliğiyle ayrışırlar. Tüm bu dil hazinelerinin hiçbirinin söyleyeni belli değildir. Başından savmak ifadesi de bunlardan biridir. Başından savmak ne anlama gelir?

Atasözleri ve deyimler birbirinden bazı özellikleri ile ayrılan kalıplaşmış sözlerdir. Benzerlikleri nedeniyle oldukça karıştırılan bu ifadelerin ayrılan noktası, deyimlerde görülen yüksek orandaki mecaz ve atasözlerindeki öğüt verme özelliğidir. Bunun dışında deyimler birleşik fiillerinden oluşan türleri de içerir. Bazı birleşik fiiller zamanla deyim haline gelmiştir. Bu kalıplaşmış sözler, dilde anlam zenginliği yaratan ifadelerdir. Türkçenin zenginliğine katkıda bulunan sözlerden biri de Başından savmak ifadesidir. Başından savmak ne demektir?

Reklam
Reklam

Başından savmak Ne Demek? Başından savmak TDK sözlük anlamı nedir?

  • Başından savmak TDK sözlüğe göre 1 farklı anlama sahiptir.

Başından savmak TDK sözlük anlamı şu şekildedir:

  1. bir istekte bulunanı sözde bir sebeple uzaklaştırmak

    Başından savmak Cümle İçerisinde Kullanımı

    "Yoksa başımdan savmak için akla karayı mı seçeceğim?" - Refik Halit Karay

Başından savmak ile Kurulan Atasözleri, Deyimler ve Birleşik Fiiller

baş ağır gerek, kulak sağır baş ağrıtmak baş (veya başını) alamamak
baş bağlamak baş bulmak baş (veya başı) çekmek
baş çevirtmek baş dille tartılır baş döndürmek
baş edebilmek baş edememek baş eğmek
baş eldeyken baş etmek baş gelmek
baş göstermek baş göz etmek baş göz olmak
baş kes, yaş kesme baş kesmek baş kırılır (veya yarılır) fes (veya börk) içinde, kol kırılır yen (veya kürk) içinde
baş koşmak baş koymak baş olan boş olmaz
baş ol da istersen soğan başı ol baş olmak baş sağlığı, dünya varlığı
baş sallamak baş tutamamak baş tutmak
baş üstünde tutmak baş üstünde yeri var baş vermek
baş yakmak baş yapmak baş yastığı baş derdini bilmez
baş yemek başa çıkmak başa çıkmak
başa gelen (dert) çekilir başa gelmek başa gelmeyince bilinmez
başa güreşmek başa vermek başı ağrımak
başı bağlanmak başı belada olmak başı belaya girmek (veya uğramak)
başı çatlamak başı dara düşmek başı daralmak
başı darda kalmak başı derde girmek başı dönmek
başı göğe ermek (veya değmek) başı hoş olmamak başı için
başı kazan gibi olmak başı nâra yanmak başı sağ olsuna gitmek
başı sıkılmak (veya sıkışmak) başı sıkıya gelmek başı taşa değmek
başı tutmak başı üstünde yeri olmak başı yastığa düşmek
başı yastık yüzü görmemek başı yerine gelmek başı zapt olunmamak
başım gözüm üstüne başımla beraber başın başı, başın da başı var
başına balta kesilmek (veya olmak) başına bela açmak başına bela almak
başına bela olmak (veya kesilmek) başına bir hâl gelmek başına dünyanın belasını sarmak
başına çalmak başına çalsın! başına çıkarmak
başına çıkmak başına çorap örmek başına dert açmak
başına dert olmak (veya kesilmek) başına devlet (veya talih) kuşu konmak başına dikilmek
başına dikmek başına dolamak başına ekşimek
başına gaile açmak başına geçirmek başına geçmek
başına geçmek başına gelen başmakçıdır başına gelmek
başına gelmek başına (...) gelmek başına güneş geçmek
başına iş açmak başına iş çıkarmak başına iş çıkmak
başına kâhya kesilmek başına kakmak (veya kakınç etmek) başına kalmak
başına kan çıkmak başına karalar bağlamak başına oturmak
başına sarmak başına taç etmek başına taş düşmek (veya yağmak)
başına yıkmak başına vur, ağzından lokmasını al başına vurmak
başında beklemek (veya durmak) başında değirmen çevirmek ...-nın başında gelmek (veya yer almak)
başında kavak yeli (veya yelleri) esmek başında olmak başında paralansın
başında torbası eksik başından almak başından aşağı kaynar sular dökülmek
başından atmak başından büyük işlere girişmek (veya kalkışmak) başından geçmek
başından kalkmak başından korkmak başını acemi berbere teslim eden, pamuğunu cebinden eksik etmez
başını ağrıtmak başını alıp gitmek başını ateşlere yakmak
başını bağlamak başını beklemek başını belaya sokmak
başını bir yere sokmak başını bir yere bağlamak başını boş bırakmak
başını çatmak başını çıkarmak başını derde sokmak
başını dik tutmak başını dinlemek başını döndürmek
başını duman almak başını ezmek başını gözünü yarmak
başını istemek başını kaldırmamak (veya kaldıramamak) başını kaşımaya (veya kaşıyacak) vakti olmamak
başını koltuğunun altına almak başını kurtarmak başını nâra yakmak
başını ortaya koymak başını taştan taşa vurmak başını toplamak
başını uçurmak başını vermek başını yakmak
başını yemek başının altında başının altından çıkmak
başının çaresine bakmak başının derdine düşmek başının etini yemek
başının gözünün sadakası başta (veya başında) bulunmak (veya olmak) başta taşımak
baştan aşmak baştan çıkarmak baştan çıkmak
baştan kara etmek baştan kara gitmek
Anahtar Kelimeler: