Başkan Soyer: "İzmir Türkiye’yi değiştirebilir"

Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nin düzenlediği söyleşide yaptığı konuşmada, "İzmir Türkiye’yi değiştirebilir.

Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nin düzenlediği söyleşide yaptığı konuşmada, "İzmir Türkiye’yi değiştirebilir. İzmir yüzlerce yıldır bir liman kenti. Akdeniz çanağının en güçlü liman kenti. Yüzlerce yıl böyle olmuş. İzmir tek başına Akdeniz çanağındaki ticaret hacminin yüzde 30’unu elinde tutarken; İstanbul yüzde 12’lerde, İskenderiye, Beyrut yüzde 2’lerde kalıyormuş. Bu liman kenti olmak bir yaşam kültür getirmiş İzmir’e" dedi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi tarafından Tepekule Kongre Merkezi’nde "Sosyal Belediyecilik ve Yerelde Kalkınma" konulu söyleşi düzenlendi. İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Gürkan Erdoğan tarafından yapılan açılış konuşmasıyla başlayan etkinlik, Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer’in sunumuyla devam etti. Dünya siyaseti, yaşanan krizler, çözüm önerileri, Türkiye gündemi ve İzmir’le ilgili düşünceleri paylaşan Soyer, sunumunun ardından TMMOB üyelerinin sorularını da cevapladı.
İlk olarak dünyada yaşananlarla ilgili konuşan Başkan Soyer, dünyanın otoriter ve popülist bir insanlık krizi ile karşı karşıya olduğunu belirterek, "Bu kriz neoliberal politikaların çöktüğünü ve büyük bir çaresizlik içerisine girildiğini gösteriyor. Bu krizin belki de en belirgin özelliği birçok alanda birden yaşanıyor olması. İklim değişikliğinden enerjiye, yoksulluktan ceberrut hükümet politikalarına kadar çok çeşitli alanlarda kendini gösteriyor. Merkezi hükümetler krizlerin çözümünü sınırlarını muhkem hale getirerek çözeceklerini sanıyor. Biz bugünlerde ABD ile Meksika arasına örülmek istenen duvardan haberdarız; ama 69 ülke sınırlarına duvar örüyor. Bir yandan da insanlık başka bir arayış içerisinde o da yerelleşmeyle ilgili. 2015 yılı aralık ayında Paris’te iklim zirvesi düzenlendi. 190 ülkeden devlet başkanları katıldı bu zirveye; ama ilk defa 400 belediye başkanı da davet edildi. Bu krizle yerelden başa çıkılabileceğini yani aşağıdan yukarıya; ancak mücadele edilebileceğini anladılar" dedi.

Reklam
Reklam

"İzmir Akdeniz çanağının en güçlü liman kenti"
Soyer, "İnsanlık bu krizleri yerelde çözebilir. Özetle bir paradoks yaşıyoruz. Bir yandan otoriter ve popülist bir insanlık krizi bu sorunun ülke sınırları içinde çözülebileceğini düşündürürken, bir yandan da şehirlerde başlayan hareketle çözüm aranıyor. Şehirlerde yaşanan harekete birkaç örnek vermek gerekirse; Hamburg’da dizel araçların şehre girişi yasaklandı. Kopenhag’daki trafik düzenlemesiyle bisiklet sayısı otomobil sayısını aştı. İsveç’te bazı şehirler çöp ithal ediyorlar kentin enerjisini üretmek için. Estonya’da bazı şehirler özel vize uygulamalarıyla start-up projelerine ev sahipliği yapıyor. Yine Barselona’da trafik düzenlenmesiyle motor gürültüsü yüzde 50 aşağıya çekildi ve yaya ve bisiklet yaygınlaştırıldı. Tüm bunların hayata geçirilebilmesi için iki şey gerekiyor bunlar da demokrasi ve yerelleşme" şeklinde konuştu.
Soyer, "Bugün sosyal demokrasiye her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Popülizm ve aşırı milliyetçiliğin hızla yükseldiği bu can yakıcı konjektörün panzehiri sosyal demokrasidir. Sosyal demokrasi; insanlığın diktatörlük, savaşlar ve büyük acılar pahasına ortaya koyduğu en insani yaşam modelidir. Arkasındaki güçlü tarih felsefi ve sosyal birikimle insanlığın geleceğinde de rol oynamaya devam edecek; çünkü eşitlik ve adalet arayışı insanlığın en temel arayışlarından biri olmaya devam ediyor. Türkiye’de çok derinleşen bir ekonomik kriz var. Şöyle de bir öngörü var; bu kriz 7-8 yıl sürecek. Türkiye’nin gayri safi milli hasılası 800 milyarlardan 500 milyarlar dolarlara düşecek. Araştırma şirketlerinden gelen çok acayip rakamlar var. Geçtiğimiz ekim ayı verilerine göre Türkiye’nin sadece yüzde 12’sinin geliri giderinden fazla olmuş. Yüzde 66’sı bir önceki aya göre daha çok borçlanmış. Nüfusun yüzde 80’i bunu ekonomik kriz olarak tanımlıyor ve yüzde 40’ı siyasetten ümidini kesmiş. Biliyorsunuz İzmir yüzlerce yıldır bir liman kenti. Akdeniz çanağının en güçlü liman kenti. Yüzlerce yıl böyle olmuş. İzmir tek başına Akdeniz çanağındaki ticaret hacminin yüzde 30’unu elinde tutarken; İstanbul yüzde 12’lerde, İskenderiye, Beyrut yüzde 2’lerde kalıyormuş. Bu liman kenti olmak bir yaşam kültür getirmiş İzmir’e. Liman kentlerinde pastayı büyütmek, paylaşmaktan geçer. Onun için İzmirliler, Ermeni’siyle, Yahudi’siyle, Fransız’ıyla, Levanten’iyle komşu olarak şehri büyütmüşler. Bir arada yaşama kültürü gelişmiş. Onun için Türkiye’nin herhangi bir yerinden gelen vatandaş 6 ay sonra İzmir’de İzmirliyim demeye başlar. Bu çok güçlü bir özelliktir. İzmir Türkiye’yi değiştirebilir" diye aktardı.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz