Başkent’te Burdur Tanıtım Günleri Başladı

Aytaç Mermer’in sahibi Ercan Aytaç, “Burdur’un en büyük ihracatını gerçekleştiriyoruz. Burdur’daki firmaların birlikte yaptığımız güç birliği ile yıllık ortalama 350-400 milyon dolar gibi ihracatımız söz konusu” dedi.Başkent’te Burdur Tanıtım Günleri başladı. Burdur’a özgü yöresel ürünlerinin ve Burdur mermerlerinin bulunduğu stantlara başkentliler yoğun ilgi gösterdi. Burdur mermerinin ihracatta önemli bir payı olduğunu söyleyen Aytaç Mermer’in sahibi Ercan Aytaç, “Burdur beji dünyaca ünlü bir bej pozisyonuna gelmiş durumda. Bej denildiği zaman akla Burdur beji gelmektedir. Biz de şirket olarak burada bu sektörde 11 yıldır faaliyet gösteriyoruz. Burdur’un en büyük ihracatını gerçekleştiriyoruz. Burdur’daki firmaların birlikte yaptığımız güç birliği ile yıllık ortalama 350-400 milyon dolar gibi ihracatımız söz konusu Burdur ve çevresinden olmak üzere. Bu tabii ilimiz ve ülkemiz için en büyük katkı diye düşünüyorum çünkü zamandı biz 1 sente muhtaçtık. Şuan da Burdur olarak büyük rakamlara ulaştık, ihracat demek bir ülkenin kalkınması demektir. İhracat demek iş, aş, ekmek demektir bunu da biz bu mermer sektöründe çok iyi başardığımızı düşünüyoruz. Burdur bejini dünya markası haline getirdiğimiz düşünüyoruz” diye konuştu.Mermer sektörünün önemli bir sorunun olduğunu dile getiren Akın, konuşmasına şöyle devam etti:“Burdur bölgesinde inanılmaz bir şekilde yabancıların ocak alıp, ocak açtıklarını görmekteyiz. Buda bizim sektörü baltalamaktadır, bindiğimiz dalı kesmekteyiz. Bununla ilgili mercilerin tedbir almaları gerekmektedir, çünkü bizim kendi milli kaynağımızın yabancılar tarafından işletilmesine ben şahsen rıza göstermiyorum. Asıl önemlisi de bu sektörde ocak çalışmaları yaparken pasayı yönetmek çok önemlidir. Bu pasayı da yönetirken de eğer biz kendi ülkemizde yaşıyorsak ve kendi bölgemizde nefes alıyorsak bu pasayı yönetirken dikkatli davranmaktayız. Ancak bu konuda yabancıların ne kadar dikkatli davranacağı konusunda soru işaretleri çok fazladır. Yarın bizim çocuklarımız bu memlekette yaşayacak, biz o çevreleri iyi korumak durumundayız. Ben bir Burdurlu olarak üzerime düşünü fazlasıyla yapıyorum ve son derece dikkatli çalışıyorum. Dışarıdan gelen yatırımcıların çalıştıktan sonra ocağı kapatıp gittikten sonra veya değerli rezervi aldıktan sonra o sahayı ne kadar düzeltebiliriz. Kimin yakasına yapışacağız, nasıl bu işi yöneteceğiz bu çok büyük soru işaretidir.”