BASK'tan TÜSİAD'a uyarı

ANKARA (İHA) - Bağımsız Eğitimciler Sendikası (BASK) Genel Başkanı Gürkan Avcı, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan "Orta Öğretim Kurumları Öğrenci Nakil ve Geçiş Yönergesi" ile ilgili uyarı mahiyetinde eleştirel açıklamada bulunan TÜSİAD'ın ideolojik bakmayı bırakması gerektiğini bildirdi.

Gürkan Avcı, kısa adı TÜSİAD olan Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği'nin, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından orta öğretim kurumları arasında geçişleri öngören düzenlemesiyle ilgili olarak, "Devletin çeşitli kurumları arasında çatışma konusu haline getirilmemesi, iktidarlarca siyasallaştırılmaması ve AB'ye tam üyelik sürecinin başlayacağı şu dönemde ülkemizin kısır tartışmaların içine çekilmemesi gerektiğine" dair uyarı niteliğindeki açıklamasını iyi niyetle yapılmış bir açıklama olarak bulmakla birlikte meslek liselerinde okuyan gençlerin ve ailelerinin sorunlarını dile getirmekten uzak bulduklarını ifade etti. Avcı, açıklamasında şunları kaydetti:

Reklam
Reklam

"Türkiye'de konular maalesef bilimsel değil, ideolojik ortamda tartışılıyor. Çocuklarımızın geleceği için, ülkemizin aydınlık yarınları için sorunlara ideolojik bakma alt-kültür alışkanlığını bırakmamız gerekiyor. Mesleki ve teknik liselerden mezun olanların, kendi alanlarından farklı bir alanda yükseköğrenim görmelerini kolaylaştıran düzenlemelerin ciddi bir kaynak israfına da yol açacağı doğru olmakla birlikte, sorunun sistemin özünde olduğunu görmemiz gerekiyor.

Ortaöğretimdeki öğrenci ilgi ve yeteneklerinin henüz farkına varmamış oluyor. Anne babanın duygusal ve pratik yönlendirmeleriyle çocuk bir okula veriliyor. Daha sonra çocuk farkına varıyor ki kendisi bu alanda değil daha başka bir alanda başarılı ve mutlu olacak. O zaman çocuğa kusura bakma, bu alanda okumak zorundasın mı diyeceğiz yoksa sınava gir, yeteneğini ortaya koy mu diyeceğiz.

Sorun burada kilitlenmektedir. Yanlışlıklarla dolu eğitim sistemimizi dikkate aldığımızda meslek lisesi mezunlarına genel lise mezunlarıyla aynı şansın verilmesi daha adaletli olacaktır. Normal liseden ilahiyata öğrenci almıyoruz, toplumda bunun yarattığı sıkıntıları göz ardı ediyoruz. Öğrencileri tek bir alana sokup çeşitlilik ve renklilik sağlayamayız. Meslek liselerinin tamamını üniversite bütünlüğü içinde harmanlamamız şart. Başaramazsa zaten sistem dışında kalmış oluyor. 3,5 saatlik sınav yapıyoruz.

Reklam
Reklam

Bu sınavda meslek lisesi soruları sormuyoruz. Özel alan soruları yok. Ortaöğretim kurumlarında okutulan dersler ve yetenekten soruyoruz. 2 milyon genç aynı sınava giriyor. O zaman durumu eşitleyelim. Çocuk üniversiteye maliye diye giriyor, birinci sınıftan sonra psikolog olmak istiyor. Bir süre sonra görüyor ki sosyolojiye daha yatkın. Çocuk bunun farkına üniversite yıllarında varıyor.

Aynı durum meslek lisesi için de söz konusu. Barajlar koymakla haksızlık yapılıyor, gençliğimizi üzüyoruz, mutsuz ediyoruz. Bu yüzden uygulamaya dönük yeteneklerin küçük yaşlardan itibaren kazandırılması gerekiyor. Erken yaşlarda mesleki becerinin verilmesi gerekiyor. Meslek Lisesi mezunları sanayide ve hizmet sektöründe rahat iş bulabilecekleri bir şekilde eğitilselerdi, üniversite önünde bu denli yığılma olmazdı."

Avcı, İmam-Hatip Liseleri polemiğinde ise ailelerin çocuğunu "İmam-hatip olmasın ama dinini iyi öğrensin" istediğini belirterek, "Buna saygı göstermek zorundayız. 'Devletim dini konuların da öğretildiği bir okul açmış, müdürünü öğretmenini atamış, çocuğum burada okusun' diyor. Bu sistemi bilimsel bulmayanların daha iyi bir sistem ortaya koymaları günümüz şartlarında mümkün değil. Kaldı ki İmam Hatip Liseleri Cumhuriyet'in kurup geliştirdiği özgün ve güzel bir modeldir" dedi.

Reklam
Reklam