ANKARA (İHA) - Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Avrupa Birliği (AB) konusunda imkansızı başarmış bir hükümet olduklarını belirterek, konunun 2. ya da 3. plana atılmasının söz konusu olmadığını vurguladı. Çiçek, olayın 'Başmüzakereci kim olacak' konusuna odaklanmasının da yanlış olduğunu söyledi.
Bakanlar Kurulu Toplantısı'nın ardından bir açıklama yapan Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, toplantıda 4 kanun tasarısı hakkında bilgi verildiğini anlattı. Bunlardan birincisinin memurlara disiplin affı ile ilgili kanun tasarısı olduğunu ifade eden Çiçek, memur sendikaları ile yapılan müzakerelerde, hükümete 2 talep iletildiğini hatırlatarak, memurlara bir derece verilmesi ile ilgili düzenlemenin hayata geçirildiğini kaydetti. İkinci talebin disiplin affı olduğunu hatırlatan Çiçek, yüz kızartıcı suç işlemiş olan memurlarla Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki disiplin suçu işleyen personel dışında suç işleyenlere disiplin affını içeren tasarının imzalarının tamamlanmak üzere olduğunu söyledi.
Toplantıda ele alınan diğer 3 kanun tasarısının 'Ceza Hukuku' ile ilgili olduğunu anlatan Çiçek, bunlardan birisinin çocuk mahkemelerinin kuruluş, görev ve yetkileri ile ilgili kanun tasarısı, diğerinin ise kabahatlerle ilgili tasarı olduğunu söyledi. Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) genel hükümler, suçlar ve kabahatler başlıklı 3 bölümün bulunduğuna işaret eden Çiçek, 1 Nisan'da yürürlüğe girecek Türk Ceza Kanunu'ndan kabahatler bölümünün çıkarıldığını hatırlattı. Kabahatlerin, idari yaptırımların öngörüldüğü fiilleri ifade ettiğini kaydeden Çiçek, yeni TCK yürürlüğe girdiğinde kabahatler kısmının karşılıksız kalmaması için bu tasarının yürürlüğe girmesi gerektiğini dile getirdi.
Toplantıda ele alınan son tasarının 'Denetimli Serbestlik Yasa Tasarısı' olduğunu ifade eden Çiçek, bu alandaki düzenlemelerin derli toplu hale getirilmesi ve şartlı tahliye edilenlerin topluma uyumlarının sağlanabilmesi için onlara bazı hizmetlerin verilmesi gerektiğini anlattı. Çiçek, bu yasa ile bu hizmetlerin yapılabilmesi için kurumsallaşmaya gidilmiş olacağını vurguladı.
Toplantıda denetim konuları üzerinde durulduğunu kaydeden Çiçek, milletvekillerinin denetim yollarından birinin de sorular olduğunu söyledi. Meclis'in gündeminde 500'ün üzerinde sözlü sorunun bulunduğuna işaret eden Çiçek, bu soruların, zamanında cevaplandırılmadığında gündemden düşmediğini, gündemde kalmaya devam ettiğini ifade etti. Hükümet olarak Meclis'in bu denetim işlevini tam olarak yerine getirebilmesi adına yeni bir yöntem üzerinde anlaştıklarını dile getiren Çiçek, "Yarın ben, Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin ve Çalışma Bakanı Murat Başesgioğlu, kendi alanımızla ilgili soruları bitirinceye kadar çalışmayı sürdüreceğiz" dedi.
"ÇANAKKALE ZAFERİNE BU YIL DAHA FAZLA ÖNEM VERİYORUZ"
18 Mart Çanakkale Zaferi'nin yıldönümünün, Türk milleti açısından öneminin büyük olduğunu söyleyen Çiçek, Çanakkale Savaşı'nın geçtiği bölge olan Gelibolu Yarımadası'nın kendileri için ayrı bir kutsiyeti olduğunu belirtti. 18 Mart'a bu yıl daha fazla önem verdiklerini vurgulayan Çiçek, Çanakkale Savaşı'nın gelecek nesiller için hafızalarda çok daha canlı kalabilmesi için çalışmalar başlatıldığını söyledi. Çiçek, ilgili bakanların bu çalışmalar hakkında bilgi verdiğini ifade ederek, bu yıl 18 Mart'ın, Başbakan Erdoğan ve çok sayıda bakanın katılacağı törenle kutlanacağını belirtti.
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün, AB ile ilişkiler, Kıbrıs ve Irak konusunda ayrıntılı bir değerlendirme yaptığını ifade eden Çiçek, giderek kurumsallaşan Irak'a komşu ülkelerin Dışişleri ve İçişleri bakanları ile ilgili toplantıların önümüzdeki günlerde Türkiye'de yapılacağını açıkladı. Çiçek, Gül'ün bu konularla ilgili de bilgi sunduğunu ifade etti.
AB konusunun devamlı hükümetin gündeminde olduğunu vurgulayan Çiçek, son zamanlarda hükümetin 17 Aralık'tan sonra bir şey yapmadığına ilişkin eleştiriler aldıklarını söyledi. Konunun sadece 'Başmüzakereci kim olacak?' konusuna odaklandığını anlatan Çiçek şöyle konuştu:
"Bu hükümet, AB konusunda imkansızı başarmıştır. 2 yılda hem Avrupa'yı, hem de içerde pek çok çevreyi attığı adımlarla şaşırtmıştır. 17 Aralık'tan sonra bu konuyu 2., 3. plana atmamız söz konusu değildir. Vatandaşlarımızın da bundan emin olması lazım. Kabul etmek gerekir ki AB ile ilgili çalışmaların şekli değişmiştir. Daha önce dışa dönük çalışmalar yapılıyordu. Şimdi içe dönük çalışmalar yapılmaktadır. AB açısından da daha bize sunulmamış, beklenti içinde olduğumuz 3 metin var. Yeni Katılım Ortaklığı Belgesi bize iletilecek. Bu belgeye karşılık yeni bir Ulusal Program hazırlayacak mıyız hazırlamayacak mıyız ona karar vereceğiz. Müzakerelerin çerçevesiyle ilgili bir belgenin gelmesi lazım. Ayrıca hem Türk kamuoyunun hem Avrupa kamuoyunun karşılıklı bilgilendirilmesi lazım. AB Komisyonu'ndan Türkiye'ye 'bu işlerin şöyle olması lazım' şeklinde bir metin gelmiş değil. Ülkemize ve hükümetimize karşı bir haksızlığın olmaması için bunları söylüyorum. 3 Ekim'den itibaren bu çalışmalar biraz içeriye dönük, biraz dışarıya dönük olarak devam edecektir."
"BAŞMÜZAKERECİ GÜNÜ GELDİĞİNDE AÇIKLANACAK"
Çiçek, AB ile müzakereleri yürütecek Başmüzakereci'nin ne zaman açıklanacağı sorusuna ise, "Bunun için uzun uzun konuşmaya, müzakere etmeye gerek yok. Günü geldiğinde o açıklanır. Sizin önem verdiğimiz o konuyu bizim çalışmalarımız açısından o kadar öncelikli bir konu olarak görmüyoruz" şeklinde karşılık verdi.
Bankacılık Yasa Tasarısı ve Gelir İdaresi Kanun Tasarısı'nın ne zaman Meclis'e sevk edileceği sorusu üzerine Çiçek, sosyal güvenlik alanında bazı adımlar attıklarını hatırlatarak, bu adımlarla bu tasarılar arasında mali konular açısından bağlantılar bulunduğunu söyledi.
Çiçek, sicil affı ile ilgili bir soru üzerine ise, düzenlemenin yüz kızartıcı suçlar olarak nitelenen zimmet, rüşvet gibi suçları kapsamadığını ve bazı meslekler açısından meslekten çıkarılmış olanların bu düzenlemeden yararlanamayacağını ifade etti. Çiçek, emniyet teşkilatından uzaklaştırılanlar, yer değiştirme ve ihraç cezası alan savcılar için sicil affının söz konusu olmadığını bildirdi.
Çiçek, 'AB'ye yönelik beklentiler karşılanmadan Başmüzakereci belirlenmeyecek mi?' sorusu üzerine, söylemek istediği şeyin, hükümete karşı haksızlık yapıldığı olduğunu ifade etti. Çiçek, şöyle konuştu:
"Sanki atanınca bütün işler tamam gibi. Bizim AB anlayışımıza göre en son düşünülmesi gereken konudur. Eğer bu iş olmadan başkaca işler olmuyor olsaydı bu beklentiyi haklı görebilirdik. Biz bu konularda çalışıyoruz. AB'den gelmesi gereken metinler var. Bunların gelmemiş olması, Başmüzakereci'nin belli olup olmamasıyla alakalı bir konu değil. Yapılan bunca çalışma varken, onların üzerinde kafa yormak varken, varsa yoksa Başmüzakereci. Önce bir fal açıldı. Vasıfları yazıldı, kimler olacağı yazıldı. Halbuki şu an bu müzakereler yürüyor. Sizin istediğiniz bu ismin kim olacağı. Kusura bakmayın bu merakınızı bugün de gideremem, yarın da gideremem. Bizde bir sorun yok. Tek başına iktidar olmuş bir hükümette bu tür sorunlar olmaz. Bugüne kadar en zor işleri başarmış bir hükümet açısından sorun değildir. Ama sorun beklentisi içindeyseniz ona bir şey diyemem."