Milli Eğitim Bakanlığı’mız kendisine bağlı okullarda, yeni bir kılık ve kıyafet düzenlemesi yaptı. Bu düzenlemeye öğrenciler arasında sınıf farkı ortaya çıkar görüşüyle karşı çıkanlarda var, çocukların özgüveni artar görüşüyle savunanlar da var. Ben bu meseleye yayınlanan yönetmeliğin ülkemizdeki kişisel hak ve özgürlüklere yaptığı katkı açısından yaklaşmak istiyorum.
Başından beri ben de okullarda kılık kıyafetin serbest olmasını savunanlardanım. Evet kılık kıyafet okullarda serbest olmalıdır ama benim serbestlikten anladığım bu düzenlemedeki şekil değil. Benim anladığım öğrencilerin kendi karakterlerine, yaşadıkları ortama ve inançlarına uygun bir şekilde kılık ve kıyafetle okula gidebilmeleridir. Kılık kıyafet okullarda serbest olmalıdır ama sadece öğrencilere değil, öğretmenlere ve diğer eğitim çalışanlarına da serbest olmalıdır.
Yapılan düzenleme benim beklentilerimi yeterince karşılayamamakla birlikte yasakçı bir anlayışı gözümüzün önüne dökmektedir. İnancı gereği başını örtmek isteyen kız öğrencilerimize okula gitme denilmekte ve sen sadece imam hatipli olabilirsin denilmektedir. Başörtülü öğrenci olamaz, olur ama fen liseli olamaz, Anadolu liseli olamaz, teknik liseli olamaz, olsa olsa imam hatipli olur. Başörtülü müzik dersine girilmez, matematik öğrenilmez, fen bilinmez, başörtülü okul kapısından girilmez. Dikkat! Başörtülüler ve cüzzamlılar giremez. Bu ne ya!
Bu nasıl bir anlayış ve bu nasıl bir yönetim tarzı? Yıllardır gözyaşı dinmeyen ve arasından çıktığınızı ifade ettiğiniz insanların umudu kalmadı. Omuzlarında sizi bu noktalara getirenlere vefa borcunuzu ne zaman ödeyeceksiniz. Çok şey istemediler sizden, sabrettiler, destek verdiler, anlayış gösterdiler. Ama artık yeter! Bu başörtüsü meselesini çözün. Kimse başörtüsünü siyasete alet edip, bir seçim daha idare edelim kurnazlığına gitmesin. Çözecekseniz tam çözün. Vay hizmet alanmış, hizmet verenmiş ayrımcılığına gitmeyin. Beceremediğiniz yeni anayasayla önünü tıkamaya çalışmayın. Öğrenciye de serbest olsun, öğretmene de. Hemşireye de serbest olsun polise de. Anneye de serbest olsun genç kıza da.
Ortada bu problemin çözülmemesi için hiç bir neden yok. Çözmek isteseniz çözersiniz. Bahaneniz kalmadı. Ben ortalıkta postal sevdalısı gazeteci kırıntıları da göremiyorum, sözde vatansever, özde parasevici makam sahipleri de. Samimiyet testinden geçiyorsunuz. Sizi oralara getirenler, götürmesini de bilir. Bir seçimlik saltanatınız olur taht misali o koltukta. Yüzde ellilerin gazına gelip, sizi siz yapan değerlerle tezata düşmeyin.
Okullar bizimdir. Biz ve siz bu okullarda yetiştiniz. Sizin ve bizim çocuklarımızda bu okullarda yetişecek. Bizi ve sizi de yetiştiren öğretmenlerimizdir. Çocuklarımızı da onlar yetiştirecek. Çocuklarımızı ve onları yetiştirecek olan öğretmenlerimizi bu ve bunun gibi yasakçı yönetmeliklerle kısıtlamayalım. Bırakalım dilediği gibi kişiliklerini yansıtacak şekilde giyinsinler. Bırakalım yaşadıkları ortama ve mevsime göre giyinsinler. Bırakalım inandıkları gibi örtünsünler. Geleceğin özgür ve kalkınmış Büyük Türkiye’sinin mimarları onlardır.
Eğer gerçekten, ADALET ve KALKINMA istiyorsanız bunu okullarda başlatmalısınız. Samimiyet testinden geçiyorsunuz.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz