Basur ya da hemoroid hastalığı, kulaktan dolma bilgilerle çözülmeye çalışılan rahatsızlıklardan biri. Bu hastalık, makat çevresinde yoğunlaşan varise benzer şişliklerle; ağrı, kaşıntı ve kanama gibi rahatsızlıklarla kendini ele verir. Hastalar bir yandan ağrılı günler yaşarken, bir yandan da basur gerekçesiyle doktora gitmekten çekinebiliyor. Oysa çeşitli evrelere sahip olan basurun ilerlememesi ve tedavi edilebilmesi için bir an önce uzman görüşü almak ve harekete geçmek şart. Basur nasıl geçer sorusuna cevap arıyorsanız yazımızı okumaya devam edebilirsiniz.
Özellikle dışkısında taze kan gören kişiler panikle bu sorunun nedenini araştırırken ve kanser gibi ihtimalleri düşünürken basur olduklarını öğrenebilirler. Ancak sorunun kesin teşhisi için mutlaka hekim muayenesi gerekir. Basura yol açan sebepleri daha iyi anlamak için ise, vücudun boşaltım sistemine yakından bakmak faydalı olur. Bu nedenle hemoroid yani basur nedir öğrenmek, belirtilerine karşı farkındalık geliştirmek vakit kaybetmeden tedavi sürecine geçebilmek için önemlidir.
"Basur nasıl geçer?" sorusunun cevabı, genellikle insanların doktora gitmekten utanması sonucunda gelişigüzel ev usülü tedavilerle bulunmaya çalışılır. Oysa 4 evreye ayrılan bu hastalık için, ilk evredeyken daha basit medikal destekler alınması mümkünken; ikinci evreden itibaren ameliyat da seçenekler arasına eklenir. Bu nedenle hemoroid tedavisini geciktirmemek faydalı olur. Toplumun neredeyse yarısının başına bir kere gelmiş olan bu rahatsızlık için utanıp çekinmek yerine bir an önce profesyonel destek almak ilk seçenek olmalı.
Basur sorununun arkasında daha ciddi sağlık sorunları bulunabileceği için, gerekirse önce bunların tedavi edilmesi gerekebilir. Hemoroid bitkisel tedavisi gibi seçeneklere bakılmadan önce mutlaka bu kötü olasılıklar elenmeli. Ayrıca, az da olsa sürekli hale gelen kanama mevcutsa mutlaka kansızlık yönünden hasta kontrol edilmeli ve gerekli görülürse tedaviye başlanmalı.
Gebeler dışındaki hemoroid hastalarına önerilen bu yöntem, dışkılama sonrasında ılık bir suyun içerisine oturmayı kapsar. Oturma banyosu, tedavi etme niteliğinden çok verdiği rahatlık hissi nedeniyle tavsiye edilir. Ağrı durumuna göre günde 3 kereye kadar uygulanabilir.
Özellikle ilk evrede tanısı konulan hastalar için uzman hekim tarafından ilaç ve krem tedavisi önerilebilir. Bu uygulamalar kaşıntı, yanma ve ağrı gibi yakınmalara karşı kısa süreli rahatlama sağlarken uzun vadede de şişen memelerin toparlanmasına yardımcı olur.
Kimi durumlarda hemoroidin ilaç ya da kremle tedavisi mümkün olmaz. Özellikle ilerlemiş vakalarda cerrahinin gerekliliğinden söz edilebilir. Klasik ameliyatlarda yumaklaşan yapının kesilmesi ve çıkarılması söz konusu olabilirken; De Longo Yöntemi olarak anılan cerrahi yönteminde kesme ya da çıkarma olmadan; memelerin olması gereken noktaya taşınması gerçekleştirilir. Çok daha basit olan bu tedavi günübirlik şekilde uygulanabilir ve hemoroid ameliyatı sonrası sosyal hayata hızlıca dönmek mümkün hale gelir.
Cerrahiden kaçınanların tercih ettiği bir diğer yöntem olan lazer tedavisi ise, lazer ışınları ile sorunlu bölgenin dağlanması şeklinde gerçekleştirilir. Her durumda ve evrede uygulanamayabilir. Özellikle ilk evrede ve kanamanın ön planda olması durumunda tavsiye edildiği görülür.
Hemoroid olarak adlandırılan yapı, aslında her insanın anatomisinde doğal olarak bulunan ve makat çevresinde toplanan yastık görünümlü damarlardır. Bunların ele gelmesi, sarkması, ağrı ve acı vermesi ise hemoroid hastalığı ya da basur adını alır. Anüsün dış kısmında, cilt altında yerleşim gösteren ağrılı şişlikler dış hemoroid; rektum denilen kalın bağırsağın son kısmında bulunan toplanmalar ise iç hemoroid şeklinde adlandırılır. Hemoroid rahatsızlığına kimi zaman ağrılı bir kan pıhtısı da eşlik edebilir. Tuvaleti kanlar içerisinde bırakan bu durum genellikle hastalar arasında paniğe sebep olur.
"Hemoroid başlangıcı nasıl olur?" sorusunun cevabı sorunun kaynağının iç (internal) ya da dış (eksternal) olmasına göre değişiklik gösterir. Yani basur belirtileri türüne göre de bazı farklılıklar gösterir.
Dış Hemoroid Belirtileri
İç Hemoroid Belirtileri
Tuvalette uzun süre oturmak ve ıkınmak basurun başlıca nedenleri arasında. Bu durum kabız olan kişilerde çok sık görülür. Kabızlığın yarattığı rahatsızlık verici tabloya genellikle hemoroid semptomları da eklenebilir. Makat yakınındaki bu damar yumağı zorlamayla birlikte şişer, kaşınır, kızarır ve ağrı verir. Damar duvarındaki problemlerin kalıtsal olarak aktarılması da mümkün.
Gebelik ve doğum sürecindeki kadınlar da, vücutlarında meydana gelen radikal değişiklikler nedeniyle basur riski altındadır. Gebe kadınlarda kan miktarının artması, rahim bölgesinin büyüyerek damarlara baskı yapması, hormonların değişmesi ve kabızlığın sık görülmesi hemoroidi de beraberinde getirebilir.
Aşırı kilolu insanlar; hem fiziksel yapıları hem de kilonun metabolizma üzerinde yarattığı olumsuz etki nedeniyle hemoroidle daha sık karşılaşabilirler. Ani kilo alımlarından sonra hemoroid görülebileceği gibi; kabızlığa yol açacak düzeyde hatalı beslenmek de hemoroid sorununu tetikler.
Bağırsak fıtığı ve hatta bağırsak kanseri gibi ciddi rahatsızlıklar da beraberinde basuru getirebilir. Özellikle kanamalı rahatsızlıklarda bu hastalıkların belirtileri de birbirine karışabilir. Bu anlamda hastalık tanısını mutlaka bir genel cerrahi uzmanının koyması gerekir.
Basur ile uğraşmak zorunda kalmadan bu sorunun önüne geçebilmek için; özellikle kronik kabızlığa yol açan ve yaşam kalitesini düşüren hatalardan kaçınmak gerekir. Aşağıdaki önlemler sayesinde sorun tamamen önlenebilir ya da risk faktörü en aza indirilebilir: