Bu hastalık, toplumda oldukça yaygın görülmesine rağmen, utanma veya mahremiyet kaygıları nedeniyle pek çok kişi tedavi sürecini geciktirmektedir. Oysa erken müdahale ile hemoroid tedavisi çok daha kolay ve etkili bir şekilde gerçekleştirilebilir. Tedavi edilmediği takdirde, günlük yaşamı ciddi şekilde zorlaştıran hemoroidler, oturma ve yürüme gibi temel aktiviteleri bile ağrılı hâle getirebilir. Hemoroid tedavisinde, cerrahi müdahaleden önce çeşitli yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaçlarla belirtileri hafifletmek mümkündür.
Halk arasında basur olarak bilinen hemoroid, anüs ve alt rektumdaki damarların şişip genişlemesiyle ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Bu damarların genişlemesi, anüsün içinde veya çevresindeki deri altında oluşabilir ve buna bağlı olarak hemoroidler, iç hemoroid ve dış hemoroid olarak 2'ye ayrılır.
İç hemoroidler genellikle anüsün iç kısmında gelişir ve dışkılama sırasında kanamaya neden olabilir. Dış hemoroidler ise anüs çevresindeki cilt altında oluşur, bu nedenle elle hissedilebilir ve genellikle daha fazla ağrı ve rahatsızlık verir.
Hemoroid genellikle kabızlık, uzun süreli oturma, aşırı ıkınma veya hamilelik gibi durumlarla tetiklenir. Bu gibi risk faktörleri, damarlar üzerindeki basıncı artırarak onların şişmesine ve hemoroid belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Erken teşhis ve tedavi, rahatsızlığın ilerlemesini önlemek için önemlidir.
Hemoroid, genellikle 4 evrede ilerleyen bir hastalıktır ve her evrede belirtiler giderek şiddetlenir. İlk aşamalarda hafif rahatsızlıklarla başlarken, ilerleyen evrelerde daha ciddi belirtiler ortaya çıkabilir. Hemoroid sorunu yaşayan kişilerde en sık görülen semptomlar arasında makatta veya dışkıda parlak, açık kırmızı renkte kanama, anüs çevresinde ele gelen şişlik, kaşıntı, akıntı ve ileri evrelerde artan ağrı ve sızlama bulunur.
Hemoroid yani basurun en yaygın belirtileri şunlardır:
Hemoroid, 4 evrede ilerleyen bir rahatsızlıktır. İlk iki evrede, hastalara genellikle ilaç tedavisi ve yaşam tarzı değişiklikleri önerilir. Bu evrelerde, hemoroid pomadı, kremi, fitil ya da ağızdan alınan ilaçlar kullanılarak belirtiler hafifletilmeye çalışılır. Aynı zamanda, beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi, bol lif tüketimi ve düzenli egzersiz gibi önlemlerle hemoroid oluşumunu engellemek veya mevcut durumu iyileştirmek amaçlanır.
Eğer hasta ilaç tedavisine olumlu yanıt vermezse, 3. ve 4. evrede cerrahi müdahale gerekebilir. İleri evrede, yani basur memesi iyice dışarı sarktığında ve diğer tedavilere yanıt alınamadığında, cerrahi müdahaleler devreye girer. Bu aşamada, dışarı sarkan hemoroid dokusu tamamen çıkarılır ya da stapler yöntemiyle asılarak orijinal yerine sabitlenir.
Hemoroid sorununu hafifletmek ve önlemek için bazı basit yaşam tarzı değişiklikleri oldukça etkili olabilir. Lif açısından zengin yiyecekler tüketmek, sindirim sistemini düzenleyerek kabızlığı önler ve dışkılama sırasında ıkınmayı azaltır. Gün boyunca yeterli miktarda su içmek de bağırsak hareketlerini yumuşatarak hemoroid oluşum riskini azaltır. Ayrıca, ağrıyı hafifletmek ve rahatlama sağlamak için günde birkaç kez ılık suyla yapılan oturma banyoları oldukça faydalıdır.
Basur (hemoroid) kremleri, hemoroidin semptomlarını hafifletmek amacıyla kullanılır ancak genellikle hastalığı tamamen iyileştirmez. Bu kremler, ağrı, kaşıntı, şişlik ve iltihap gibi belirtileri azaltarak hastaya geçici rahatlama sağlar.