Batı Karadeniz ve Marmara'da zararlı alg

İzmir - Ege Üniversitesi (EÜ) Su Ürünleri Fakültesi Deniz ve İçsu Bilimleri öğretim üyesi Prof. Dr. Tufan Koray, Batı Karadeniz ve Marmara Denizi'nde 4 yerde toksik ve zararlı algler tespit ettiklerini belirterek, "Buralarda sınır değerler aşıldığı takdirde, su ürünleri ihracatında AB kotasıyla karşılaşabiliriz" dedi.

UNESCO'nun Zararlı Alg Büyümeleri Bürosunun Türkiye temsilcisi de olan Prof. Dr. Koray, yaptığı açıklamada, toksik ve zararlı alglerin (küf, mantar ve şapkalı mantarları da içeren tek hücreli mikroskobik tiplerden büyük deniz yosunlarına kadar uzanan ilkel su bitkileri) denizlerde çoğalmasının balık, midye, istiridye, aquvadis gibi deniz canlılarına nüfuz ettiğini söyledi.

Reklam
Reklam

Prof. Dr. Koray, balığın adale dokusuna yerleşen zararlı alglerin, bu canlıyı tüketen insanda ishale, parmaklar ve yüzde uyuşmaya ve geçici hafıza kaybına yol açtığını ifade etti. Prof. Dr. Koray, şöyle konuştu:

"Toksik ve zararlı alg türleri, ishal sonrası kalın bağırsağa yerleşir ve kansere neden olabilir. Yaşlı insanlarda ölüme neden olur.

Bu alg türlerinin denizlerde çoğalması, kitlesel balık ölümlerine de neden olur. Ayrıca turizmi etkileyen estetik problemler yaratır. Bunların denizde çoğalmaları turistlerin o denizi, dolayısıyla o ülkeyi tercih etmemelerine neden olur. Bunlar deniz eko sistemini de olumsuz etkiler."

Prof. Dr. Koray, "Batı Karadeniz ve Marmara Denizi'nde, toksik ve zararlı alg çoğalmalarını 4 yerde potansiyel tespit ettik. Bu tespitimiz, 2003 yılına kadar olan süreyi kapsıyordu. Şu anda sınır değerleri aşmamış durumdayız. Ama potansiyel tehlike var. Toksik ve zararlı algler açısından Ege ve Akdeniz potansiyel türler açısından
sorun teşkil edecek düzeyde değil."

Prof. Dr. Koray, toksik ve zararlı alglerin sayılarını evsel atıkların çoğalttığına da işaret etti.

Reklam
Reklam