"batı Refahı Paylaşmak İstemiyor"

Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç Dr. Suat Kolukırık,...

Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç Dr. Suat Kolukırık, Fransa’da yapılan saldırının İslam’la bağdaştırılmasını eleştirdi. Kolukırık, “Unutulmamalıdır ki, yeryüzündeki hiçbir din; şiddet, terör ve kan istemez. Dinler şiddetin, terörün kaynağı olamaz. Dine saldırı, ancak ve ancak düşmanı küçük düşürmeye çalışmak veya moralini bozmak için yapılabilecek pekte hoş olmayan savaş stratejilerinden öte gidememektedir. Üzülerek ifade etmek gerekir ki; İslami Terör ve Militan İslam gibi kavramlar, daha çok 1980’li yılların sonunda, özellikle de Soğuk Savaş Dönemi’nin sona ermesiyle dünya siyasi literatürüne giren kavramlardır” dedi.Fransa’nın başkenti Paris’teki "Charlie Hebdo" dergisine düzenlenen saldırı dünya kamuoyunda İslami terör örgütleri tartışmasını yeniden başlattı. Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç Dr. Suat Kolukırık, saldırıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Saldırının oluş şeklini değerlendiren Kolukırık, “Saldırının oluş şekli sıradan bir silahlı saldırı olmadığını gösteriyor. İçeride yönetim kurulu toplantısı varken planlı olarak yapılan bir terör saldırısıdır. Saldırganlar araçlarından indiklerinde kapıları dahi kapatmadan bir anda silahlarını ateşliyor. Yani içeride yönetim kurulu toplantısı yapıldığından bilgileri olduğu görülüyor” şeklinde konuştu. Kolukırık, saldırganların aceleci tavrının belli bir merkez tarafından koordine edildikleri şüphesini güçlendirdiğini söyledi.MÜSLÜMAN DÜNYAYA KARŞI ÖNYARGISaldırı ile ilgili bazı yayın organlarının Fransa’nın 11 Eylül’ü başlığını kullanmalarının manidar olduğunu söyleyen Kolukırık, “Zira batı aklının Müslüman dünyaya karşı önyargılarını yansıtan bu tip haberler hoşgörü ortamını zedelemektedirler. Ekonomik açıdan güçlü konumda bulunan batı uygarlığı ve Hıristiyanlığın hiçbir biçimde teröre konu edilmemesine karşın, Medeniyetler Çatışması Teziyle batının karşısına İslam’ın düşman olarak getirilmesi düşündürücüdür. Nitekim Samuel Huntington’ın Medeniyetler Çatışması Teorisini yeniden düşünmeli ve dinler arası çatışmalara zemin hazırlanmamalıdır. Huntington teorisinde; dünyanın kültürel etmenlere bağlı olarak şekilleneceğini söylemesine karşın, teorisinin temelinde dinler bulunmamakta ve kapitalizm için yeni düşman olarak İslam’ı hedef göstermektedir” ifadelerini kullandı.EMPERYALİZMİN POLİTİK MANEVRASIMedeniyetler ya da dinler çatışması tezinin, emperyal aklın kendisine yeni bir düşman üretme aracı olduğuna dikkat çeken Suat Kolukırık, “Diğer bir ifadeyle İslamiyetin; terörizmle, kargaşayla ve çatışmalarla resmediliyor olması emperyalizmin dış politik manevralarından başka bir şey değildir. Ne yazık ki; batı kendi medeniyetini tehdit eden din olarak İslamiyeti görmektedir. İslamın bir tehdit unsuru olarak görülüşünün ardında Batı medeniyetin etki alanını zayıflatması ve batı dışındaki medeniyetlerin yükselişleri bulunmaktadır. Ancak 21.yüzyıl din savaşlarının yaşandığı bir yüzyıl olmamalıdır” dedi.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz