'Batı, Suriye'ye müdahale konusunda isteksiz'

BBC Türkçe'nin görüştüğü uzmanlar, Suriye'ye olası bir askeri müdahalenin önünü açan tezkerenin caydırıcılık amacı taşıdığını ancak gerginliğin tırmanması durumunda Batı'nın Suriye'ye askeri müdahaleden kaçınacağını söylüyor.

Yeşim Yaprak Yıldız

BBC Türkçe

Fadi Hakura, Chatham House Türkiye uzmanı

Akçakale'de beş kişinin ölümüne neden olan top ateşinin ardından Batılı liderler Suriye'yi sert bir dille kınayarak Türkiye'nin yanında olduklarını söylemişti.

Ancak BBC Türkçe'ye konuşan uzmanlar, ABD, Avrupa ve NATO'nun Suriye'ye yönelik herhangi bir askeri bir müdahaleden kaçınacağını söylüyor.

İngiltere merkezli Chatham House düşünce kuruluşunun Türkiye uzmanı Fadi Hakura özellikle Irak ve Afganistan deneyimlerinin ardından ve Avrupa ve ABD’de süregiden ekonomik kriz düşünüldüğünde, Batı'nın, Suriye’de yaşanan iç savaşa sıkışma konusunda istekli olmadığını belirtiyor.

Reklam
Reklam

Hakura'ya göre NATO, Avrupa ve ABD’nin pozisyonu şu aşamada Suriye rejimini diplomatik yollarla kınamak ve Suriye’ye yönelik daha ağır ekonomik yaptırımlar uygulamak.

Ancak Türkiye'nin müttefiklerinden destek alamaması durumunda tek başına Suriye ile bir çatışmaya girmesi, uzmanlara göre ihtimal dahilinde.

Türkiye’nin olayların kontrolünde olmadığını, daha çok olaylar tarafından kontrol edildiğini belirten Hakura, her ne kadar böyle bir müdahale ihtimal dahilinde olsa da Beşar Esad'ın Türkiye ile askeri bir çatışmaya girmek istemeyeceğini ve bu konuda oldukça temkinli davranacağını söylüyor.

'Uluslararası uzlaşma şart'

Suriye’den yapılan top atışı sonucu Akçakale’de beş kişinin ölümünün ardından Türkiye, NATO Konseyi'ni 4. madde çerçevesinde toplantıya çağırdı.

Sinan Ülgen, Carnegie Enstitüsü Avrupa'da Ziyaretçi Profesör

Carnegie Enstitüsü'nde ziyaretçi profesör olarak bulunan Sinan Ülgen, bunun amacının ilerde gerginliğin tırmanmaya devam etmesi durumunda Türkiye'nin NATO ortaklarından istemiş olduğu desteği alabilmek olduğunu söylüyor.

Reklam
Reklam

Türkiye'nin beklentisinin o ülkelerin Türkiye adına çatışmaya girmesi olmadığını vurgulayan Ülgen, Türkiye'nin NATO'dan savunmasına destek olmasını beklediğini söylüyor.

Türkiye'nin 1991'de Irak tehdidine karşılık NATO'ya başvurduğunu ve füze savunma sistemlerinin Türkiye’ye yerleştirilmesini istediğini hatırlatan Ülgen, bu kez de benzer birşey olabileceğini belirtiyor.

Uluslararası Kriz Grubu'nun Türkiye uzmanı Hugh Pope ise Batı'nın da Türkiye gibi bu meselede sıkışmış bir durumda olduğunu ve meselenin ancak uluslararası bir uzlaşma ile çözülebileceğini söylüyor.

Hiçbir ülkenin bu sorunu tek başına çözemeyeceğini vurgulayan Pope, Türkiye'nin izleyebileceği en iyi yolun uluslararası toplumun ortak bir tepki vermesini sağlamak olduğunu ve Batı'nın yanısıra Mısır, Suudi Arabistan ve İran gibi ülkeler ile ortak zemin araması gerektiğini vurguluyor.

Türkiye'nin mevcut koşullarda Suriye ile savaşa girmesinin çok zor olduğunun farkında olduğunu belirten Pope şöyle devam ediyor:

"Türkiye'nin Suriye'de herhangi bir askeri müdahaleye girişmesi ne Suriye rejiminin değişmesini sağlayabilir ne de Suriye’de Kürt oluşumunun ne yöne gideceğini belirleyebilir. Bu, nihayetinde Suriyelilerin vereceği bir karar. Ancak Türkiye, kendisini savunmasız hissediyorsa izleyebileceği en iyi yol sakin kalmak ve ucu açık bir çatışmaya girmemek."

Reklam
Reklam