Batman barosu: 2 yılda 217 kadın şiddet gördü

Arif ARSLAN/BATMAN,(DHA)-BATMAN Barosu Kadın Hakları Komisyonu'nca hazırlanan, 'Kadına Yönelik Şiddetin Görüntüsü' raporunda, kentte 2 yıl içinde 217 kadının şiddet gördüğü

Arif ARSLAN/BATMAN,(DHA)-BATMAN Barosu Kadın Hakları Komisyonu'nca hazırlanan, 'Kadına Yönelik Şiddetin Görüntüsü' raporunda, kentte 2 yıl içinde 217 kadının şiddet gördüğü ve bu tür olaylarda kadının değil, ailenin korunduğu tespiti yapıldı. Batman Barosu'nda Kadın Hakları Komisyonu'nun hazırladığı, 'Kadına Yönelik Şiddetin Görüntüsü' raporu ile ilgili açıklama yapan Baro Yönetim Kurulu Üyesi Saadet Şahin, raporlarını Asliye ve Aile Mahkemeleri'ne yapılan başvuruları değerlendirerek hazırladıklarını söyledi. 2013 ve 2014 yılında yapılan başvuruları incelediklerini söyleyen Şahin, çocuk olarak tanımlanması gereken 18 yaş ve altı bireylerin de yer aldığı 217 şiddet mağduru kadının yüzde 70'e yakın bir bölümü 19-40 yaş aralığında bulunduğunu ifade etti. İncelenen 217 dava dosyasında başvurucuların 49'unu bekar, 160'ını evli kadınlar oluşturduğunu söyleyen Şahin, şöyle dedi: "Şiddetin meydana geldiği evde çocukların da olduğu tespit edilmiştir. Bu çocukların toplam sayısı 362'yi bulmaktadır. Bu sayılara bakarak, evde kadına yönelik şiddetten kadınların yanı sıra neredeyse onların üç katı kadar bir çocuk nüfusunun da etkilendiğini söylemek mümkündür. Dolayısıyla şiddet sadece hedef alınan kişiyi değil, evin içindeki diğer aile fertlerini de etkilemektedir. İncelenen dosyalarda kadınların başta fiziksel şiddet olmak üzere psikolojik, ekonomik ve cinsel her türlü şiddete maruz kalmaktadır. Şiddetin faillerini, birinci sırada erkek eşler, ikinci sırada erkek çocuklar, üçüncü sırada erkek kardeşler oluşturmaktadır. İncelenen dosyalarda şiddet gören kadınlarda avukat desteğinin olmadığını gördük. Şiddete maruz kalan 203 kadının bizzat kendisinin başvuru yaptığı belirlenmiştir. Şiddete maruz kalan kadınların ilk başvuru yerlerinin karakol olması, karakolların şiddete maruz kalan kadınların korunmasındaki önemin altını çizmektedir. Dosyaların yüzde 97'sinde avukat desteği bulunmamaktadır. Bu gerek karakollarda gerekse savcılıklarda iki kurumun mağdurların adli yardım sistemine yönlendirilmedikleri anlamını da taşıyabilmektedir." "KADIN DEĞİL, AİLENİN KORUNMASI TEMEL ZİHNİYET" Şahin, 217 dosyada 100 kadının sığınma evine yönlendirildiğini de tespit ettiklerini belirterek, başvuruların yarıya yakın kısmının acil koruma gerektirecek şekilde yaşamsal risk altında olduğunu gösterdiğini ifade etti. Aile Mahkemesi'ne 11 mağdurun koruyucu tedbir için başvuru yaptığı, diğer başvurucuların ise koruyucu tedbirler için başvuruda bulunmadığının saptandığını söyleyen Şahin, "Başvuruların neredeyse tamamına yakınında yalnızca 'bir daha hakaret, tehdit etme' demekle yetinildiği görülmektedir. Kadının değil, ailenin korunmasını temel alan zihniyetlerin bir sonucu olarak da değerlendirilebilecek bu tutum şiddetin devamının önemli nedenlerinden biri olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca 217 dosyanın yalnızca 10'unda mağdura sosyal destek sağlandığına ilişkin bilgi bulunmaktadır. Bu 10 dosyanın 4'ünde belediye tarafından destek sunulmuş, 6'sında ise Valilik tarafından destek sunulduğu tespit edilmiştir" diye konuştu. Önleyici tedbirler konusunda devletin üzerine düşeni yapmadığına işaret eden Şahin, "Yapılan bu araştırma, şiddetin içeriği, yaygınlığı, sürekliliği, alınan tedbirleri, mağdurun bilgilenme hakkı, desteklerden yararlanma durumunu ortaya koyma konusunda oldukça sorunlu bir fotoğrafı ortaya koymaktadır. Araştırma verileri şiddet mağduru kadın ve çocuklara ihtiyaçları olan tüm ekonomik, sosyal ve psikolojik destek hizmetlerinin verilmesi ve bunun için devletlerin söz konusu destek mekanizmalarını gerçekleştirmeleri yükümlülüğünün hala gereği gibi yerine getirilmediğini göstermektedir. Türkiye'nin ilk imzalayıcılarından biri olduğu, 1 Ağustos 2014 tarihinde onaylayan devletler bakımından uygulanma yükümlülüğü olan ve Avrupa alanında şiddetle doğrudan ilgili bir insan hakları sözleşmesi olan Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi'nin yerine getirilmesi beklenen amaçlarını yeniden hatırlatıyoruz" dedi.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: