Batman’daki Stk'lardan Ortak Açıklama

Batman’da bulunan bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri, son günlerde hükümet ile cemaat arasındaki gerginlikle ilgili ortak açıklama yaptı.Batman Genç İş Adamları Derneği'nde (BAGİAD) bir araya gelen temsilciler adına basın açıklamasını BAGİAD Genel Sekreteri İbrahim Oran yaptı. Oran, iki ayı aşkın bir süredir yaşanan gönüllüler hareketini yıpratma, itibarsızlaştırma, ötekileştirme, karalama kampanyalarını üzülerek izlediklerini söyledi. Oran, "Geçmiş dönemde bir gurubun, toplumun bir kesimini mürteci, habis ur, kan emici vampirler, yarasalar, örümcek kafalılar, sıkma başlar gibi ithamlarla yok etmeye çalışıldığını, bugün ise hizmet hareketi aynı itibarsızlaştırma taktiği ile belli bir grup tarafından hedefe konularak paralel devlet, çete, virüs, in, gizli örgüt, haşhaşi gibi iftiralarla hiçbir bilgi, belge ve objektif kriter ortaya koymadan hiçbir hukuki temele dayanmadan yaftalanıp karalanmak istendi. Bir kısım medya tarafından, defalarca yalanlanmasına rağmen sorumlu ve objektif gazetecilik kriterlerini hiçe sayarak ve bir merkezden yönlendiriliyor intibası vererek her türlü yalan ve iftiraya başvurarak hizmet hareketi hakkında kara propaganda kampanyası yürütülüyor. Hizmet hareketi ile ilgisi olduğu düşünülen iş adamları keyfi denetim ve tehditlerle baskı altına alınmaya çalışılıyor" dedi.2010 referandumu ile fişlemelerin anayasal suç kapsamına girdiği halde kamuda çalışan memur, bürokratların fişlenerek hiçbir hukuki gerekçe gösterilmeden kıyıma tabi tutulduğunu iddia eden Oran, "Eski Türkiye’yi hatırlatan manzaralarla karşı karşıya kalıyoruz. Kazanılmış bazı haklar kayboluyor. Anadolu insanın himmet ve gayretleri ile yurt dışında açılan, kendi kültürümüzü ve insani değerleri dünyaya taşıyan, milletlerarası barış köprüleri kuran, bulundukları her yerde ülkemizi en güzel şekilde temsil eden, ulaştıkları her insana ülkemizi ve milletimizi sevdiren okullar da bu süreçte yıpratılmak istenmektedir. Başta Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar, iş adamları, sanatçılar ve toplumun her kesiminin takdirini kazanan bu kurumlar da ötekileştirme ve karalama kampanyalarına tabi tutulmaktadır. Devletimizin büyükelçilerine; bulundukları her ülkede birer gönüllü kültür elçisi olan bu kurum ve öğretmenleri örgüt üyesi gösterme görevi verilmektedir. Bu süreçte ülkemiz bir hukuk devleti olma keyfiyetinden ve Avrupa birliği normlarından uzaklaşmakta, bu durum ülkemizi dış dünyada itibarsızlaştırmakta ve yalnızlaştırmaktadır. Bütün bu gelişmeler tavanı ve tabanı ile hizmet hareketine gönül veren herkesi derinden üzmekte ve ülkemizin birliği, beraberliği ve geleceği adına kaygılandırmaktadır. Toplumda oluşan gerginliğe ve kullanılan ayrıştırıcı dile bir an önce son verilmeli, uzlaşmacı bir tavır sergilenmeli ve ortam yumuşatılmalıdır. Toplumun gönlünde yer edinen insanlara ve kurumlara iftira atılmamalı, haksız ithamlarda bulunulmamalıdır. Hukukun ve adaletin işlemesine imkan verilmeli, halkın devlete ve devlet kurumlarına olan güveni zedelenmemelidir. Kamu görevlileri üzerine bir baskı oluşturulmamalı, görevlerini kanunlar çerçevesinde yapmalarına imkan tanınmalıdır. Bir an önce haksız ithamlardan, mesnetsiz suçlamalardan, ötekileştirme yolu ile toplumu kamplaştırmalardan vazgeçilmelidir. Ülkemizin geçmişte bundan çok çektiği unutulmamalı, hukukun üstünlüğü İlkesi temel alınarak toplumda yeniden huzur ve sulh iklimi oluşturulmalıdır" diye konuştu.