Türkiye Hastanesi'nde görevli Üroloji Uzmanı Opr. Dr. Ahmet Talha Beşışık, orta ve ileri yaş grubundaki hanımların idrar kaçırma probleminin farklı nedenlere bağlı olarak gelişen bir sağlık sorunu olduğunu ve sabırlı bir süreçle tedavinin mümkün olduğunu söyledi.
İdrar kaçırma veya idrar tutamamanın tıp dünyasında sosyal kanser olarak nitelendirildiğini söyleyen Opr. Dr. Beşışık, orta yaş grubunda bulunan bir çok kadının, öksürme, ıkınma gibi zorlayıcı manevralar sırasında idrar kaçırma şikayetinden yakındıklarını belirtti. Beşışık, bu şikayetleri; anatomik nedenlere bağlı gelişen ve zorlayıcı hareketlerle oluşan idrar kaçırma, ani idrar hissi ile birlikte görülen idrar kaçırma ve her ikisinin birlikte görüldüğü durumlar olarak üç gruba ayırdı.
Rahatsızlık hakkında bilgiler veren Opr.Dr. Beşışık, "Birinci gruptaki hastalarda öksürmek, ıkınmak, ağır yük kaldırmak gibi karın içi basıncını arttıran durumlarda hastalığın şiddetine göre değişen miktarlarda idrar kaçırma meydana gelir. Hastalığın ileri dönemlerinde hastanın her hareketi idrar kaçırma ile sonuçlanır ve hasta eve bağımlı kalır. Bu duruma neden olan etkenler arasında daha önce geçirilmiş alt idrar yolu ameliyatları, bu bölgede oluşan sinir hasarları, bu bölgeye uygulanmış ışın teravisi ve kadınlık hormonundaki (östrojen) değişiklikler sayılabilir" dedi.
Opr. Dr. Ahmet Talha Beşışık, saydığı nedenlerin yanı sıra, bu duruma yol açan en önemli etkeninse, çok sayıda zor gerçekleşmiş doğumlar olduğunu söyledi. Doğumun zor gerçekleşmiş olmasının, aynı seferde birden fazla bebek veya iri bebek dünyaya getirmenin, doğum sırasında doktor kontrolü dışında oluşan yırtıkların belli başlı risk faktörleri olduğunu da dikkat çeken Beşışık, hastalığın tedavisinin mümkün olduğunun altını çizdi.
Bu şikayetlerle doktora başvuran bir hastada, hastanın ayrıntılı öyküsü ve fizik muayenesinin, tedavinin yönlendirilmesi açısından oldukça önem taşıdığını vurgulayan Opr. Dr. Beşışık "Bunların yanı sıra mevcut duruma, sıkışma tarzında idrar kaçırmanın ve başka jinekolojik rahatsızlıkların da eşlik edip etmediği ortaya konulmalıdır" diye konuştu.
Hastalığın tedavisinde östrojen kremleri, idrar kanalı çevresindeki bağ dokusu ve adalelerin güçlendirilmesini sağlayacak egzersizler ve kilo verme yöntemlerinin uygulanabileceği yönünde tavsiyeler veren Opr. Dr. Ahmet Talha Beşışık, "Ancak tedavinin temel öğesi cerrahidir. Oluşan anatomik bozukluğun düzeltilmesi ancak cerrahi yöntemlerle mümkündür. Geçmişte uygulanan cerrahi teknikler hastanın uzun süre hastanede kalmasına ve işgücü kaybına neden olmaktaydı. Günümüzdeyse, lokal anestezi ile bile uygulanabilen, hastanın hastanede yatmasını gerektirmeyen modern cerrahi tekniklerle hastalık kesin çözümle tedavi edilebilmektedir" açıklamasında bulundu.
Opr. Dr. Beşışık, ikinci grup hastalarda idrar kaçırmanın nedenleriniyse nörolojik bozukluklar, alt idrar yolunun mikrobik ya da mikrobik olmayan iltihapları, taşlar, tümörler ve bazen de tespit edilemeyen durumlar olarak belirtti. Bu hastalarda idrar kaçırma öncesinde engellenemeyen ani bir sıkışma hissi olduğunu, tedavide öncelikle hastalığın nedeninin ortaya konulmasının ve bu nedenin tespitiyle hastalığın ortadan kaldırılmasının gerektiğini belirten Opr. Dr. Beşışık, buna ek olarak, şikayetlerin giderilmesi için çeşitli medikal tedavilerin de uygulanabileceğini söyledi. Opr. Dr. Beşışık, üçüncü grup hastalarınsa, cerrahi tedavi sonrasında medikal tedavi uygulanarak izlenmesi gerektiğini söyledi.