Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, dünkü açıklamalarına değinerek, kendisine yapılan eleştirilere yanıt hakkını kullandığını söyledi. Baydemir, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın inceleme başlatmasıyla ilgili olarak ise, "Dün birkaç kez üst üste hapşırdım. İnşallah hapşırdığım içinde bir soruşturma açılmaz. Acaba hapşırırsam inceleme başlatacaklar mı?" dedi.
Dünya Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Birliği'nin Kent Diplomasisi Komitesi'nin düzenlediği "Barış'ın inşasında yerel yönetimlerin rolü" başlıklı konferansa katılmak üzere İspanya'nın Barselona kentine gidecek olan Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Diyarbakır Havaalanı VIP salonu önünde basın mensuplarına açıklamada bulundu.
HAPŞIRSAM İNCELEME BAŞLATILIR MI?
Kendisinin bir tartışma başlatmadığını savunan Baydemir, "Dün birkaç kez üst üste hapşırdım. İnşallah hapşırdığım içinde bir soruşturma açılmaz. Her şeyden önce bir tartışma başlatmış değilim. Bir sataşmaya, uzun süredir yürütülen haksız eleştirilere yanıt hakkımı kullandım. Laf atıldı tabiri caizse, bende laf atmaya yanıt verdim. Bir kez daha söylüyorum. Diyarbakır halkının, bizlerin hiçbirimizin kavga tercihi değildir, diyalogsuzluk tercihi değildir, hatta bunlar herkese zarar verecek niteliktedir. Ancak hak ve nezaketin, vicdanın dışına hiç kimsenin çıkmaması gerekir.
"DİYARBAKIR'A HAKSIZ UYGULAMA VAR"
Ağustos 2005 yılında Sayın Başbakan'a bir dosya halinde rapor sunduk. O raporumuzda hem kentimiz Diyarbakır'ın hem de bölgemizin ekonomik ve sosyal olarak yaşamış olduğu problem alanlarını Diyarbakır ana kent belediyemizin yerel yönetim hizmetini sürdürürken, karşılaşmış olduğumuz güçlükleri, kimi yerlerde negatif ayrımcılık olarak tanımlayabilecek uygulamaları yazılı bir rapor halinde kendilerine takdim ettim.
Görünen o ki Sayın Başbakanımız ya o raporu okumamış ya da danışmanları okumayıp kendilerine durumu rapor etmemiş. Ya da kendileri biliyor buna rağmen hayır diyor. Rapor halen mevcut, elimizde duyuyor. Kamuoyuna çeşitli tezlerde sunuldu. 2005 yılından bu yana daha farklı gelişmeler de oldu. Her şeyden önce Çevre Bakanlığı'nda şu anda katı atık projemiz durmaktadır. Katı atığın modern ayrıştırması ve geri dönüşümünün tesisi kentimiz Diyarbakır açısından büyük bir aciliyetin de ifadesidir. Avrupa Birliği standartlarına ve kriterlerine göre hazırlamış olduğum proje, bütün projeler içerisinde bir ihtiyaç alanları içerisinde 3. sıraya girmesi gerekirken onu hak ederken, maalesef 8. sıraya konulmuştur. Dolayısıyla 2007-2009 programına alınmamıştır. Bu haksız bir uygulamadır. Bu haksız uygulamanın ortadan kaldırılması için bir yıldır Çevre Bakanımıza ulaşmaya çalışıyorum. Bir türlü bu sorunu aşabilmiş değiliz" dedi.
SORUN BAKANLAR KURULUNA GETİRİLMİYOR
Şu anda Başbakan'ın masasında bekleyen Diyarbakır'ın kaderini belirleyecek 5 şirket dosyanın da hala Bakanlar Kurulu'na getirilmediğini belirten Osman Baydemir, "Konuyla ilgili halen müsteşar mı kendileri bilmiyorum. Sayın Ömer Dinçer ile 1 saati aşkın bir görüşme yaptım. Maalesef bir sonuç alamadım. Barış ormanımız var. 670 dönümlük bir demir girmez arazisini kente kazandırmak, aynı zamanda yeşil alana dönüştürmek için kolları sıvadık. Yeşil alan olarak planlamada görünmesine rağmen maalesef Hazine tarafından talebimize ret yanıtı verildi. Bu arsa bize tahsis edilmedi. Oraya diktiğimiz ağaçların sökülmesi konusunda yazı alıyoruz aynı zamanda. Milli emlakla ilgili benzer sorunlar yaşıyoruz.
Oduncular sitesini kentin dışına taşıdık ve oduncular sitesi için 250 bin YTL para sayarak arsayı almak zorunda kaldık. Normal koşullarda bu arsalar belediyelere amaç için tahsis ediliyor. Bize gelince maalesef bu uygulama yapılmamaktadır. Gazi Caddesi'nin bir yıldır gecikmesinin tek önemli nedeni DEDAŞ'ın ödenek yokluğudur. Bu ödenek yokluğunu ben anlayabilmiş değilim. Bir diğer husus Dicle Vadisi Projesi bir halay olmaktan çıktı, somut uygulanabilir bir ürüne dönüştü. Projenin bir bütün olarak dosyası Devlet Planlama Teşkilatı'na tarafımdan verilmiştir. Şu ana kadar herhangi bir gelişme yaşanmamıştır" diye konuştu.
DİYAR A.Ş'Yİ ÖZELLEŞTİRMEK ZORUNDA KALDIK
Diyar A.Ş'.yi özelleştirmek zorunda kaldıklarını da söyleyen Baydemir, "Diyarbakır ana kent belediyemizin iftiharlarımızdan bir tanesi olan Diyar A.Ş. özelleştirmeyle karşı karşıyadır. Meclisimiz karar almak zorunda kaldı, encümenlerimiz şu anda çalışmayı sürdürüyor. Özelleştirmek durumundayız. Bu ve buna benzer onlarca örnek daha verilebilir. Sormak gerekiyor, neden Bölge Kalkınma Ajansı Diyarbakır'a kurulmadı? Israrlarımıza rağmen neden kurulmadı? Bütün bu saydıklarımı Sayın Başbakan'a sunmuş olduğum rapor ile tekrar güncelleştireceğim. Diyarbakır'ın bakan ve 10 milletvekiline yazılı bir belge halinde ileteceğim, göndereceğim. Çok açık ve net söylüyorum, amacımız hizmet üretmektir, amacımız kentin sosyal ve ekonomik kalkınmasını sağlamaktır. Bu amacımıza ulaşırken ve bu gayretimizi ortaya koyarken, eğer önümüze engeller çıkarılıyorsa, engeller çıkarılmasına rağmen 20 kilometrelik halka içerisinde hükümetin yaptığı yatırımdan sorumluluk sahamdan benim yaptığım yatırım, hizmet istihdam hükümetin yaptığından daha fazlaysa buna rağmen haksız eleştirilere, sataşmaya maruz kalıyorsam müsaade edin de bende cevap hakkımı kullanayım. Bende sözümü söylerken en az 2-3 kez düşünmek zorundayım. Bu güne kadar her sözü söylemeden birden fazla kez düşündüm" şeklinde konuştu.
"YENIT VERME HAKKINI KULLANDIM"
Yanıt verme hakkını kullandığını ifade eden Baydemir, "Eğer birisine bir laf atacaksanız, haksızlık yapacaksanız, bilin ki kendisi de yanıt hakkını kullanacaktır. Bir kez daha söylüyorum; bu kentin hizmeti ve sosyal kalkınması için herkesin birlikte çalışması gerekiyor. İhtiyaç alanlarını iyileştirme zorunluluğu maalesef 8. sıraya konulmuştur. Kimse kendini bundan alıkoyamaz. Hele hele politik ayrılıktan dolayı birlikte çalışmadan imtina etmek, siyaset etiğiyle, demokratik tahammüllerle bağdaşmamaktadır. Sayın Başbakan ve bakan, bütün belediyelere eşit mesafede durmak zorundadır. Bu demokratik teamülün gereğidir. Eğer bu yetmiyorsa canlı televizyon programı gerçekleştirelim. Hükümetten de değerli temsilci gelsin, ben 1 saat içinde bütün Türkiye halkına kendimi ifade edeceğime inanıyorum. Kim haklı kim gerçekten haksız net bir şekilde açığa çıkacağına inanıyorum. Amacım tartışmayı derinleştirmek değil, birlikte çalışma kültürünü harekete geçirmektir. Hükümetin böyle bir politikası yoksa tartışmalar bir hayra vesile olur, bu politika değişecekse katı atık projesinden başlayalım. Diyarbakır'ın acil ihtiyacıdır. Sayın Bakan'ın masasında beklemektedir. Hak ettiği 3. sıraya almak, 2007-2009 programına almak hakikaten zahmetli bir iş değildir. Buyurun bunu beraber yapalım, Diyarbakır'a hizmetimiz olsun" dedi.
DTP'NİN NEDEN KALESİ OLMASIN
"Ben kimseye 'Hizmetimi beğenmiyorsan al evini Ankara'ya git' demedim" diyen Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Baydemir, "Demem de. Buna hakkımın olmadığını düşünüyorum. Hakikaten abartmamak lazım, o kavramı olduğundan fazla göstermemek lazım. Bu bir mizahtır, söze bir yanıttır aynı zamanda. Kale meselesine de takılmış durumda, pek çoğunuz bilirsiniz ki İzmir için bir siyasi partimizin kalesidir. Örneğin Konya da bir siyasi partinin kalesidir. Yozgat da bir başka siyasi partimizin kalesi denir. Diğer siyasi partilerimizin kalesi varsa DTP'nin neden kalesi ve aynı zamanda kalecisi olmasın. Bundan neden gocunuluyor, inşallah bu tartışmalar hayra vesile olur. Birlikte çalışma kültürünü varsayma ve farklılıklara saygı duyma kültürünün gelişimine katkı olur. Dün 3 kez hapşırdım, inşallah soruşturma konusu olmaz" diye konuştu.
İHA