DİYARBAKIR (İHA) - Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir hakkında Tempo Dergisi'ne yaptığı söyleşi nedeniyle dava açıldı. Adalet Bakanlığı'nın istemi üzerine açılan davada, savcı, Baydemir'in basın yoluyla "halkı ırk veya bölge farklılığını gözeterek açıkça aşağıladığı" iddiasıyla 1.5 yıla kadar hapsini istedi. Baydemir, bu çerçevede 7 Temmuz'da ifade verecek.
Danimarka Başbakanı'na gönderdiği mektup nedeniyle hakkında birçok dava ve soruşturma açılan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir aleyhine Adalet Bakanlığı'nın talebi üzerine bir iddianame daha hazırlandı. Adalet Bakanlığı'nın Tempo Dergisi'nin 14 Ocak 2006 tarihli sayısında muhabir Cemal Subaşı'nın Baydemir'le yaptığı söyleşinin fotokopisini çekerek, gereğinin yapılması üzerine İstanbul Bağcılar Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü de aynı yönde savcılığa ihbarda bulundu. Bunun üzerine soruşturma başlatan savcı Ali Çakır, Baydemir'in hazırlık soruşturması çerçevesinde ifadesine başvurduktan sonra 2 Mayıs'ta iddianame hazırladı. Savcı Çakır, Bağcılar 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açtığı davada, Baydemir'in söyleşide ön plana çıkarılan "Her etnik kimlik, kendi kimliğiyle kamu yaşamına katılabilmeli. Ortak payda, coğrafi esasa dayalı Türkiyelilik üst kimliği olabilir. Abdullah Öcalan'ın tecrit altında tutulması kabul edilemez. Tecrit, şiddetin derinleşmesine neden olacaktır. Bölgemizde yoksullaştırma politikası uygulanmıştır. Bunun mağduru elbette ki tek taraflı olmayacaktır. Etnik kimlik çalışmasını aşamazsak, gözler dışarıda olabilir. Kuzey Irak'taki gelişmelerden bizim bölgemiz rahatsızlık duymuyor. Öcalan'ın etkisi göz ardı edilemez. Öcalan, 1999'da Türkiye'ye getirildiğinde, onun açıklamaları doğrultusunda silahlı bazı insanlar Türkiye sınırları dışına çıkmıştır. Kabul etmek gerekir ki belirli bir çevrede etkin bir konumdadır. Bu göz ardı edilemez" şeklindeki sözlerinden alıntı yaptı.
Tempo Dergisi'nin "Baydemir, Roj TV'nin kapanmamasını, Abdullah Öcalan'a uygulanan tecridin kaldırılmasını istiyor" sözlerine de iddianamesinde yer veren Savcı Ali Çakır, Baydemir'in "Öcalan'a uygulanan tecridi kabul etmek mümkün değil. Devamı şiddeti derinleştirir" şeklindeki sözlerini Türkiye'de Türk-Kürt ayrımı yapmaya delil olarak gösterdi.
Savcı Çakır, Baydemir'in Roj TV'nin Kürtçe yayın yaptığını ve bu nedenle bölgede çok izlendiğini, diğer televizyonların ise Türkçe yayın yaptığı için izlenmediği yönündeki değerlendirmesini ise, "Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, bölge farklılığına dayanarak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yurttaşları arasında keskin ayrımcılık yaparak basın yoluyla aşağıladığı" şeklinde değerlendirdi.
Savcı Çakır, iddianamesinde Baydemir'in TCK'nın 216/2 ve 218 maddeleri uyarınca 9 aydan 1.5 yıla kadar hapis cezası isterken, Baydemir'in "Anayasa'nın kişilere tanıdığı kanaat ve düşünce açıklama hürriyetiyle eleştiri haklarının ötesine geçtiğini" iddia etti.
Bağcılar 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin istemi doğrultusunda Baydemir, 7 Temmuz 2006 tarihinde Diyarbakır 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nde ifade verecek.