Öcalan’ın Baydemir'e sözlerinin basına yansıyandan daha sert olduğu iddia edildi.
Son avukat görüşmesinde “Silahlar miadını doldurdu” sözleri nedeniyle Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’i ağır sözlerle eleştiren Abdullah Öcalan’ın, eleştirilerinin gerçekte basına yansıyandan çok daha sert olduğu öğrenildi. Öcalan’ın Baydemir’e yönelik “Söyleyin ona gitsin AKP’ye üye olsun ya da özeleştirisini versin. Silah olmasaydı 2 ay bile o koltukta oturamazdı” dediği belirtildi.
Önceki hafta Öcalan ile avukatlarının görüşmelerinin dökümü terör örgütüne yakınlığıyla bilinen Fırat Haber Ajansı’nda (ANF) yayımlanmış, Öcalan bu görüşmede Baydemir’i, “Silah miadını doldurmuştur. Demokratik özgürlük mücadelesinden PKK vazgeçse de ben vazgeçmem” yolundaki açıklamalarını ağır bir dille eleştirmişti. Cumhuriyet Gazetesi'nin haberine göre, Öcalan’ın, Baydemir hakkındaki şu sözlerine yer verilmişti: “Bazen öyle şeyler oluyor ki, çok şaşırıyorum, öfkeleniyorum. Bazıları çıkıp sorumsuzca, ‘silahlı mücadele miadını doldurmuştur’ diyor. Açık söylüyorum, Kandil bile bu konuda tek başına yetkili değil. Herkes kendi işine bakmalı, sorumlu olduğu konularla ilgilenmeli, kafa yormalı, söz söylemelidir. ABD’si Avrupa’sı bile artık bu konuda beni tek etkili-yetkili kişi olarak görürken bunların yaptıkları açıklamalara bakın!” Baydemir kara listeye alındı Öcalan’ın Baydemir ile ilgili eleştirilerinin dozunun çok daha yüksek olduğu, örgüt içi tartışmaların yansımaması için haberden ayıklandığı öğrenildi. İddialara göre Öcalan, avukatlarla görüşmesinde Baydemir’in başkanlık koltuğunda oturmasını da PKK’nin yürüttüğü silahlı mücadeleye bağladı. Öcalan görüşmede “Söyleyin ona ya AKP’ye geçsin ya da özeleştirisini versin. Silahlı mücadele olmasaydı, o koltukta 2 ay bile oturamazdı” dedi.
Bu ifadeler PKK işleyişine göre Baydemir’den açıkça biat etmesi anlamına geliyor. Örgüt yönetiminin özeleştiri vermesini istediği kişi, eğer bağlarını koparmayacaksa, Türkiye sorumlularından birine yazılı olarak savunmasını sunuyor. Bu savunma da bir tür özür olarak kabul edilip Kandil’deki örgütün arşivlerindeki yerini alıyor. Zaman zaman bu savunma o kişinin karşısına çıkarılarak biat ettiği hatırlatılıyor. Ancak bu kişi örgütün “kara listesine” alınmış da oluyor. Zamanla yetkileri elinden alınarak siyasi hayatı da sona erdiriliyor. Öcalan’ın avukatlarıyla görüşmesinden sonra Baydemir’in ne tavır aldığı bilinmiyor.