CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı adaylığını "partisinin üç beş militanı" dışında kimsenin istemediğini savunarak, "Başbakan'ın, kamuoyuna aday olmayacağına ilan edeceğine ve müjde vereceğine inanıyorum" dedi.
Baykal, partisinin grup toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmeler yaptı. Medya kuruluşları üzerinde iktidarın baskısının olduğunu belirten Baykal, "Demokraside sadece güçlünün fikrinin ifade edilmesi, muhalefetin düşüncelerinin gereken ilgiyi görmemesi demokrasinin işlemesini olumsuz etkiler. İktidar medya kuruluşları üzerinde ekonomik, mali baskıyı acımasızca sürdürmektedir. Seçime giden demokratik ülkede böyle bir medya tablosu hiçbir şekilde kabul edilemez. Türkiye'de gerçek düşünce özgürlüğünün var olduğunu iddia etmek giderek güçleşiyor" dedi.
Anadolu Ajansı'nın "cumhurbaşkanlığı seçimi araştırması" haberinin yayından çekilmesine değinen Baykal, "Başbakan bu araştırmada cumhurbaşkanı adayları arasında 4. olmuş. Anadolu Ajansı böyle bir haber yapamayacak mı? Korku ve telaşa, baskı yaratmaya dayalı anlayış Türkiye'de iş başında" diye konuştu.
Eve dönüş dağa dönüş oldu
Terörün, AKP iktidarında palazlandığını, tırmandığını savunan Baykal, "Terörün bu iktidar döneminde tırmanmaya başlamasını, bu iktidarın terör karşısında takındığı tavırdan bağımsız olarak algılamak mümkün değildir. İktidar, terör yapmış olanları affederek, terör yapanları destekleyen çevreleri yanına almaya çalışarak, onların amaçlarına hizmet edecek izlenimi vererek, onların üslubunu kullanarak kontrol edeceğini sandı" dedi.
Eve Dönüş Yasası ile Hizbullah ve PKK tutuklularının cezaevinden çıktığını anımsatan Baykal, "Yasa, dağa çıkış yasası haline geldi. PKK, Hizbullah himaye edildi. Dağdan kimse inmedi. Eve dönüş olmadı, dağa çıkış oldu" dedi. Hükümetin, Terörle Mücadele Yasası'na koyduğu 6. madde ile "terör örgütü kurucusuna etkin pişmanlık hakkından yararlanma imkanı getirdiğini" yineleyen Baykal, "Kim koydu bu düzenlemeyi, bugünkü iktidar bugünkü Başbakan yapmıştır. Böyle bir anlayış iktidardayken terörle mücadele başarılı şekilde götürülebilir mi? Bu yasayı çıkarın da görelim dedik, korktular vazgeçtiler. Terörü yapanların kafasındaki siyasi projeyi anlayamadılar" dedi.
Terörün arkasında siyasi bir proje olduğunu söyleyen Baykal, "Proje, Türkiye'nin anayasasını değiştirmeye, toprak bütünlüğü ve devletin yapısını ortadan kaldırmaya, Türk milleti tarifini bozmaya yönelik bir proje. Bu projeyi içerden, dışardan destekleyen pek çok çevre var. Türkiye terör konusunda ciddi tehlikeli bir ortama doğru sürüklenmektedir" dedi.
Barzani iflası gösterdi
Kuzey Irak'taki Kürt yönetiminin lideri Mesut Barzani'nin açıklamalarının hükümetin terör ve Irak politikasının iflas ettiğini ortaya koyduğunu belirten Baykal, Barzani'nin arkasında uluslar arası güçler olduğuna işaret etti. Türkiye'ye yönelik "PKK terörü siyasidir, siyasi çözüm bulmanız lazım" telkinleri yapıldığına işaret eden Baykal, "PKK'ya karşı mücadelede Kuzey Irak'ın Türkiye ile el ele verip etkin önlemler alması bekleyişi gerçekçi değildir, burada da iflas yaşanmıştır" dedi.
Myers'e tepki
Türkiye'yi "uyutma, idare etme, susturma, etkisizleştirme" politikalarının yürütüldüğünü ifade eden Baykal, ABD Genelkurmay eski Başkanı Richard Myers'in "Amerika'nın Sesi" radyosuna yaptığı açıklamaları anımsatarak, "PKK'yı etkisizleştirmek gerekiyor ama biz etkisizleştirmeyeceğiz. Kim diyor, bunun anlamı ne? Bunun anlamı çok açık. Bütün Türkiye bu mesajı anlamalı. Bu mesaj sadece Irak'ın bölünmesine yönelik değil. Irak'ın bölünmesini Türkiye'ye kabul ettirmeye yönelik değil. Türkiye'yi bölmeye yönelik hareketleri himaye altına almaya yönelik bir harekettir. Türkiye'nin ulusal bütünlüğü toprak bütünlüğü ciddi tehlike altına girmektedir" dedi.
Al sana kardeş
Başbakan Erdoğan'ın "Sevgili Kardeşim Barzani" diye başlayan yazılarının kamuoyuna yansıdığını anımsatan Baykal, "Talabani ile yakınlık, Barzani ile dostluk Al sana kardeşin. Barzani'ye kardeşim diyor, ana muhalefete can düşmanım, konuşmam görüşmem, diyorsun" tepkisini gösterdi.
Silahlı kuvvetlere efelenen cumhurbaşkanı olur mu?
Cumhurbaşkanlığı seçim sürecine de değinen Baykal, "Başbakan'ın cumhurbaşkanı olmasını halkın ezici çoğunluğu istemiyor. Kendi üç beş militanı, AKP'liler bile istemiyor, üç beş militanı milletvekilleri başbakana destek veriyor, onu kışkırtıyorlar. Yanlışa doğru sürüklemeye çalışıyorlar" dedi. Anayasaya bakıldığında Başbakan Erdoğan'ın, cumhurbaşkanı görüntüsü vermediğini savunan Baykal, "Anayasa neyi öngörüyor? Cumhurbaşkanının temel görevi, anayasaya sahip çıkmak, anayasal kurumları kucaklamak, birbirleriyle uyumlu hale getirmek. Başbakan'da anayasaya sahip çıkma anlayışını görebiliyor musunuz? 80 yıldır girdiğimiz laik cumhuriyeti, hala tartışmak lazım diyen bir cumhurbaşkanı olur mu? Kurumlarla kavga etmek üzere cumhurbaşkanı olur mu? Silahlık Kuvvetlere efelenen bir cumhurbaşkanı olur mu? Cumhurbaşkanlığı temsil makamı. Yakışır, o olsun diyebilen yok" dedi.
Erdoğan hakkındaki belediye başkanlığı dönemine ilişkin çeşitli suçlamaları anımsatan Baykal, "Cumhurbaşkanı olmak isteyen 2 Kasım'da, seçimden sonra gelir, 10 gün içinde dokunulmazlığını kaldırır, mahkemelere çıkar, aklanır, niye o zaman yapmadın? Şimdi yok cumhurbaşkanı olacağım. Türkiye'nin çoğunluğu istemiyor. CHP'ye hak verdiği için istemiyor" diye konuştu.
Müjde verecektir
Cumhurbaşkanlığı yeminini anımsatarak "Erdoğan bu yemini yapabilir mi?" diye soran Baykal, "Başbakan'ın söylediklerimizin önemini, doğruluğunu kavrayacağına inanıyorum. Bir yandan kızacak ama siyasetçi kimliği ile bu sözlerin doğruluğunu, önemini kavrayacaktır. Kavramazsa bir siyaset adamı olarak çok kötü sınav verecektir. Başbakan'ın kamuoyuna, aday olmayacağını ilan edeceğine ve büyük müjde vereceğine inanıyorum" dedi.
Meclis tv konuşmayı kesti
Öte yandan TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın talimatı doğrultusunda Meclis TV, Baykal'ın konuşmasını tanınan 1 saatlik sürenin ardından kesti. CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, Meclis TV kameramanlarına "Genel başkanın konuşmasını nasıl kesersiniz? Bunun hesabını soracağım. Göreceksiniz siz?" diye tepki gösterdi. Meclis TV görevlileri ise, "Ne yapabiliriz" karşılığını verdi.
ANKA