Baykal: "Başbakan dikta özlemi içinde"

ANKARA (ANKA) – CHP lideri Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, referanduma ilişkin sözlerini, "Bu ülkeyi çok tehlikeli bir diktaya doğru sürükler. Bu gidişin sonu ya dikta olur, ya da buna karşı tepki gösterme işi ancak demokrasi dışı yöntemlerle kendisini gösterir. Başbakan anlaşılıyor, böyle bir arayışın, böyle bir özlemin içinde" dedi.

Deniz Baykal, NTV'ye gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunurken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Türkiye bundan böyle referandum kültürüne alışmalı. Öyle konular gündeme gelecek ki sahibine götüreceğiz" sözlerine tepki gösterdi. Demokrasinin bir hukuk sistemi olduğunun altını çizen Baykal, "Dengeler, kontroller ve yetkiler bir bütün içinde hukuk düzeni içinde şekillendirilmiştir" dedi.

Reklam
Reklam

Bazı ülkelerde ince demokrasi dengelerinden rahatsız olan bazı iktidarların "plebisiter" demokrasi denilen yönteme geçtiğini belirtti. Plebisiter demokrasinin, "topyekün onay olarak iş götürme" anlamına geldiğini ifade eden Baykal, şöyle dedi:

"Siz hukukun, Anayasa'nın toplumun temel kurumlarının işleyişinden tedirgin olduğunuz zaman, bütün bunları elinizin tersiyle itip, ‘ben giderim vatandaşlarıma sorarım onlardan oy alırım, bildiğimi gibi yaparım' dersiniz. Bu ülkeyi, çok tehlikeli bir diktaya doğru sürükler. Bu gidişin sonu ya dikta olur, ya da buna karşı tepki gösterme işi ancak demokrasi dışı yöntemlerle kendisini gösterir. Topyekun, kabaca bir onayla iş götürmek, ince demokratik geleneklerle bağdaşmaz. Başbakan anlaşılıyor, böyle bir arayışın böyle bir özlemin içinde."

Anayasa'nın referandumu, "Başbakan istediği konuda istediği zaman yapsın" diye öngörmediğine işaret eden Baykal, "Referandum bizde Anayasa değişikliklerini bir aşamasında ortaya çıkan bir ihtiyaçtır. Anayasa değişiklikleri belli bir oy oranının altında kalırsa, Anayasa değişikliğinin referanduma gitmesi gerekir. Ya da Anayasa değişikliği belli bir oranın üstünde olsa dahi Cumhurbaşkanı kararıyla referanduma gider. Ama ne gider? Anayasa değişikliği gider" dedi.

Reklam
Reklam

Sınır ötesi operasyon ve TCK 301'nci maddesinin referanduma götürülüp götürülmeyeceğini soran CHP lideri Baykal, şunları söyledi:

"Bunun sonu yok. Bu bir hukuk devletini yozlaştırmanın en kestirme yoludur. Bunu bir temel kültür olarak benimsemek ve ben referandumla ülkeyi yöneteceğim demek, Latin Amerika'nın bir süre önce denemiş olduğu yanlış yola, şimdi Türkiye'nin gecikmiş olarak girmeye yönelmesi demektir. Türkiye'de hukuk var, yetkili organlar var. ‘Bunlar yok kardeşim, ben bildiğimi yaparım. Vatandaşa sorar geçerim' yaklaşımı sağlıklı bir yaklaşım değil."

-"21 EKİM REFERANDUMU BİR FİYASKO"-

Deniz Baykal, 21 Ekim'de yapılacak Anayasa referandumuna ilişkin değerlendirmelerde de bulundu. Referandum sürecinin Türkiye için bir fiyasko olduğunu savunan Baykal, referandumun yapılması durumunda, Türkiye'nin ciddiye alınmayan ülkeler arasına gireceğini ileri sürdü.

Referanduma sunulacak Anayasa değişikliğinin son şeklini 16 Ekim'de alacağına işaret eden Baykal, 21 Ekim'de ise oylamaya gidileceğini hatırlattı. Öngörülen 45 gün sürenin ihlal edildiğini belirten Baykal, "Hani nerde 454 gün. ‘E canım biz 45 günü çok önceden başlatmıştık. Şimdi yolda değiştiriyoruz. Böyle referandum olur mu?" dedi.

Reklam
Reklam

Vatandaşların, referandumda Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, parlamentonun süresinin 4 yıla indirilmesi, Cumhurbaşkanının görev süresinin 5+5 olması ve Meclis Genel Kurulu'nun toplanması için 184 sayısının yeterli sayılmasını oylayacağını belirten Baykal, "Şimdi vatandaşlar, bu dört soruya da aynı anda evet ya da hayır demek zorunda mıdır? Şimdi diyoruz ki, 5 gün içinde bu dört değişikliği dikkate al ya evet de ya da hayır de diyoruz. Bu da referandum kültürünün yeni örneği ve Türkiye'nin demokratik bir açılımı diye sunacağız" diye konuştu. Baykal, referanduma evet demenin "çok ağır bir vebalı" paylaşmak anlamına geleceğini belirterek, "Kimse buna suç ortağı olmamalıdır" diye konuştu.

Baykal, Ekonomiden sorumla Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'in İngiliz vatandaşı olduğu yönündeki haberlere ilişkin ise, "Kimsenin özel durumlarıyla ilgili bir şey söylemek istemiyorum. Bizi ilgilendiren uygulamalarıdır. Bir insan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak Türkiye'ye ihanet edebilir. Bir insan birden fazla vatandaş olsa bile ülke menfaatlerini koruyabilir. Hangisidir bilemiyorum" dedi.

Reklam
Reklam

Baykal, CHP'deki muhalif hareketlere değindi. Baykal, CHP'nin kurultay sürecine girdiğini belirterek, "Çok doğaldır. Bizim kurultay mevsimimiz açıldı. Kurultaya giderken, bir seçim sonrasının tatminsizlikleri, küskünlükleri, siyasi ihtiraslar için bir destek potansiyeli sunar, bunu kullanma hevesi kendisini gösterir. CHP bu konuları en iyi şekilde çözer yoluna devam eder" dedi. Baykal, genel başkan adaylarının kendisi için rakip olup olmayacağının sorulması üzerine ise, "Bunun kararını bizim partililerimiz alacaklardır" diye konuştu. (ANKA)