Baykal: "Hesap sormayan namerttir"

ANKARA (İHA) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ABD'nin son dönemde Türkiye'ye karşı söylemlerini eleştirerek, "ABD'li dostlarımız şunu bilsin. Türkiye Amerikan düşmanı değildir. Bizim siyaset kültürümüzde 'yurtta barış, dünyada barış' ilkesi vardır. Barışı temel alırız. Dış politika anlayışımız buna dayanır. Dostluklarımıza değer veririz. Türkiye'yi gereksiz yere komşularıyla husumet içine sokulmasını içimize sindirmemiz mümkün değildir. Hafif bir yıldırma ve sindirme politikası izleniyor. Arkasından ne geliyor merak ediyorum" dedi.

Reklam
Reklam

Başbakan Erdoğan'ın Yuvacık Barajı'yla ilgili sözlerini de sert şekilde eleştiren Baykal, "Başbakan karnından konuşmasın, gel yuvacık barajının hesabını sor. CHP'nin gocunacak hiçbir nedeni yoktur. Bunun gereğini yerine getirmeyenler namerttirler" diye konuştu.

Baykal, partisinin bugün TBMM'deki grup toplantısında konuştu. Konuşmasında ABD ile olan ilişkilere değinen Baykal, son dönemde Türk toplumuna ne düşünmesi gerektiği konusunda ciddi uyarılar yapılmaya başlandığını, Türk halkının yüzde 80'inin Kuzey Irak'ta izlenen politikaya karşı olduğunun ortaya çıktığını söyledi.

"Hükümete üzerine düşeni yap denilmiştir. Medyamıza, siyasi partilerimize, kamuoyumuza nasıl davranmaları konusunda uyarılar yapılmaktadır" diyen Baykal, "ABD'li dostlarımız şunu bilsin. Türkiye Amerikan düşmanı değildir. Bizim siyaset kültürümüzde 'yurtta barış, dünyada barış' ilkesi vardır. Barışı temel alırız. Dış politika anlayışımız buna dayanır. Dostluklarımıza değer veririz. Türkiye'nin gereksiz yere komşularıyla husumet içine sokulmasını içimize sindirmemiz mümkün değildir. Hafif bir yıldırma ve sindirme politikası izleniyor. Arkasından ne geliyor merak ediyorum. Bu krizler gelir geçer. Ancak doğrusu tutarlı ve meşru çizgide siyaset yapmaktır" diye konuştu.

Reklam
Reklam

"YOLSUZLUĞUN İÇİNDE SATIN ALDIĞINIZ SİYASETÇİLER VAR"

Baykal, iç politikadaki hareketlenmenin altına bakınca bugünkü iktidarın yolsuzluğunun görüleceğini iddia etti. Baykal, "Kendi oluşturdukları kadrolarla, ihalelerle çok ciddi yolsuzluk girdabına sürüklendiğini görmekteyiz. Pek çok çevre için şaşırtıcı olmadı. Telefon kayıtlarıyla, belgeleriyle ortaya konulması hükümetin büyük iddiasının içinin boş olduğunu gösterdi. Hükümetin yolsuzluk girdabına sürüklendiği ortaya çıktı. Resmi tespit düzeyinde bir tablonun olduğu anlaşıldı. İnkar edilebilir bir tablo değil. İsimler, buluşmalar ortada" dedi. Dokunulmazlıkların mutlaka kaldırılması gerektiğini kaydeden Baykal, şöyle konuştu:

"Yurtdışında mesai harcıyorum. Bu yolsuzluğu yapanlar AKP damgalı bürokratlar. Cumhurbaşkanıyla kavgasını verdiğiniz öz bürokratlarınız bunlar. Bu işin içinde, ya satın aldığınız siyasetçiler ya da satın aldığınız siyasetçiler var. Olayın ucu AKP Genel Merkezi'ne kadar gidiyor. Genel Merkez'de bunların ağabeyleri var. Başını koparırmış. Bırak bu ağızları. Dokunulmazlıkları kaldır da görelim. Ne konuşuyorsun, gereğini yap. Ne yaptın? Senin hakkında, senin bakanların hakkında yolsuzluk dosyaları var. Mahkemelerin karşısına alnım ak diye çıkma cesareti gösteremediğin sürece bu yolsuzlukların altında kalmaya mahkumsun. Dokunulmazlığı kaldır kardeşim. Başbakan sinirlenince mantığını kaybediyor. Senin CHP'ye laf atıyor olman, sana yöneltilen iddianın altında ezildiğinin göstergesidir. Başbakan seçim sırasında da CHP'nin kökünü karıştırdı. Sen CHP'nin köküne laf atıyorsun, senin kökün nedir?"

Reklam
Reklam

"YUVACIK BARAJI'NIN HESABINI SORMAYAN NAMERTTİR"

Baykal, Başbakan Erdoğan'ın Yuvacık Barajı'yla ilgili sözlerini de eleştirerek, "Hangi hesabı sormak istiyorsan gel sonuna kadar soralım. İstanbul Belediyesi'nde CHP henüz iktidar olmadı. Olacak inşallah. İstanbul'da sorulacak hesap varsa gel birlikte soralım. CHP bundan gocunmaz. Yuvacık Barajı'yla ilgili komisyon kuruldu. Raporun gereğini yap, gel hesap soralım. Parlamentoda bunun mekanizması var. Yapması gerekeni yapmayıp, dedikodu yayma, Başbakan karnından konuşmasın, başbakana karnından konuşmak yakışmıyor, gel yuvacık barajının hesabını sor. CHP'nin gocunacak hiçbir nedeni yoktur. Bunun gereğini yerine getirmeyenler namerttirler. İşte biz buradayız. Gel hesabını sor, sormazsan namertsin. Kaçak güreşiyor" dedi. "CHP'nin geçmişine söz söylemek başbakanın haddi değildir" Baykal, CHP'nin geçmişinin milletin vicdanında yerini aldığını söyledi. Baykal, başbakana, "Senin geçmişin de tarihin de lekeli. Benim şahsi iddiam değil. Mekanizmayı çalıştır. O işine baksın. Kendi hesabını versin. CHP'ye de saygı durmak zorunda olduğunu unutmasın. Unutursa, bunu hatırlatacak 70 milyon insan var" diye konuştu. Baykal, Kıbrıs'taki seçimlere değinerek, seçimlerin parlamenter sistemin işlediğini gösterdiğini, seçimde başarı kazanan siyasi partileri yürekten kutladığını kaydetti. Baykal, Kıbrıs sorununa ciddi çözüm bulunmasını isteyerek, şunları söyledi:

Reklam
Reklam

"Kıbrıs sorununa dayatma ve emrivakilerde soruna çözüm bulunamayacağı açıktır. Rum Kesimi'nde bütün kararları ulusal konseylle alırlar. KKTC'de de aynı anlayışla sorunların çözümlenmesi gerekir. Kıbrıs'ta çözümün olması gerektiğine inanıyoruz. İki ayrı milletin, iki ayrı siyasi kimliğin bulunduğu kabul edilerek çözüm bulunmalıdır. Bu doğrultuda çok büyük haksızlıkları maruz kalmış, yanıltılmışlardır. Vaatlerin hiçbirisi gerçekleştirilmemiştir. Annan Planı'na karşın, KKTC dışlanmış, abluka altın alınmıştır. Biran önce büyük devletlerin sorumluluklarını üstlenerek ciddi ve somut adımlar atmaları gerekmektedir. Türkiye'de yaşayan bazı ecnebiler, KKTC'ye gittiler. Ambargoyu delen bir girişim olduğunu düşünmek yanlış. THY dışında oraya uçak inmelidir. Yabancı ülkelerin ciddi temsilcileri gitmelidir. Doğrudan Amerika'dan adamlar gitmelidir. Türkiye'de yaşayan ecnebiler değil. Başbakan Erdoğan'ın Papadopulos ile kahve içmesiyle Kıbrıs sorunu çözülmez. Onun muhatabı Yunan Başbakanıdır, Papadopulos değildir"

Reklam
Reklam

"ERDEMİR'DE CİNAYET İŞLENİYOR"

Baykal, Habur Sınır Kapısı ile taşımacılık konusunda yaşanan sıkıntılara değindi. Baykal, "Türkiye'de taşımacılık yapmak isteyenlerin cebine 400 milyar lirayı koyması gerekiyor. Yabancı sermayenin çıkarları doğrultusunda kararlar alınıyor. Türkiye'deki esnafın özü nakliyeci esnafıdır. 23 firma yeterlik belgesi almış. Çoğu yabancı firma. Türk firmalar tasfiye edilmiş olacak. Hükümet kapalı odalarda bazı çevrelerden gelin telkinler doğrultusunda karar alıyor. Çıkarılan taşımacılık yönetmeliği 700 bin insani ilgilendiriyor" dedi.

Erdemir'in dünyanın en önemli demir-çelik tesislerinden birisi olduğunu, Türkiye'nin lokomotifi olduğunu, 22 ülkeye ihracat yaptığını, rekabet kabiliyetinin yüksek olduğunu kaydeden Baykal, 2004'te 3 milyon 600 bin ton üretim yaptığını, 4.5-5 milyon ton üretim yapmak için yatırımlarını sürdürdüğünü söyledi. Erdemir'in yüzde 46'lık kısmının özelleştirme kapsamında olduğunu kaydeden Baykal, "Türkiye'nin bu alanda rakibi olan uluslar arası şirketler Erdemir'i nasıl ele geçiririz diye plan yapıyorlar. Hükümet, Erdemir'in blok olarak yabancı kuruluşlara devretmek istiyorlar. Fiyatları da 1 milyar dolar. 7 milyar dolarlık bir tesisi 1 milyar dolara devretme hazırlığı vardır. Bu bir cinayettir. Bu mazur görülemez. Göz göre göre Türkiye'nin en stratejik kuruluşunu satarak, Türkiye'nin kontrolü dışına çıkarmanın anlamı nedir? Dünyanın hiçbir ülkesinde bu konularda gevşek davranılamaz" diye konuştu.

Reklam
Reklam

TEKEL'den içki bölümünün gittiğini, sigara üreten bir tesis haline getirildiğini dile getiren Baykal, TEKEL'i alanın Türkiye'deki piyasaları ele geçireceğini ifade etti. "Tütün yetiştiren köylü, tütün yetiştiremez hale geliyor. Tütün üretimi yarı yarıya azaldı. Tütün üreticisi kaybedecek, fabrikada çalışan işçi kaybedecek. Kar eden bir kuruluş bu durumdan çıkarılacak. İthalat ihtiyacımız artacak. Bu nasıl politika" diyen Baykal, TEKEL'e yazık olduğunu söyledi.