CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, hükümetin, Türk Ceza Kanunu'nun 221'nci maddesi üzerinden bir af hazırlığı içinde olduğunu öne sürdü.
Baykal, hükümet yetkililerinin 221. madde ile ilgili "esneklik getirilecek" açıklamalarına da tepki gösterdi. Baykal, "Şimdi orada 'bir esneme getireceğiz' diyorlar, esnemeyi nerede getireceğiz? İki tane kısıtlama var. Kısıtlamalardan birisi ‘suç işlemiş olsalar da, suç işlemiş olanların işledikleri suçun yok sayılması' işte bu aftır. Şimdi buna yönelik bir arayış var" dedi.
Deniz Baykal, CNN Türk'te katıldığı Arena programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı George Bush'un 5 Kasım'da Washington'da yaptıkları görüşmede "gizli bir anlaşma" yapıldığı yolundaki iddiaları değerlendirdi. Washington görüşmesinin pek çok açıdan önem taşıdığını söyleyen Deniz Baykal, Türkiye'nin Kuzey Irak'taki PKK'ya yönelik operasyon yapmasının bu görüşmeyle somutlaştığını kaydetti. Baykal, söz konusu görüşmenin bundan sonra henüz netleşmemiş hangi gelişmelerin oradan kaynaklanarak ortaya çıkabileceği konusunda iç ve dış kamuoyunda yaygın bir ilgi ve değerlendirme bulunduğunu söyledi.
Washington'da yapılan görüşmenin "doğal" olmayan bir şekilde gerçekleştirildiğini ileri süren Baykal, söz konusu görüşmenin geniş bir kısmının sadece Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı George Bush arasında geçtiğine dikkat çekti. Görüşmede Dışişleri Bakanlığı'nın resmen temsil edilmediğini ifade eden Baykal, Genelkurmay Başkanlığı temsilcisinin de ikili görüşmede yer almadığını hatırlattı. Baykal özel görüşmede tutanak kaydedilmediğini belirtti. Baykal, "Dışişleri Bakanlığı tutanak tutar. Bu işle ilgili Türkiye'nin görevli yetkili bakanlığı tutanağı tutar. O zaman bir anlamı olur. Yoksa ‘Biz böyle konuştuk, bunu böyle yaz' diyerek yazdırılacak olan şey o anlamda tutanak değildir. Resmi tespite, kanıta, tanıklığa ihtiyaç vardır. Resmi tanıklık burada yok. Sadece en yukarı düzeyde bire bir iki kişi arasında gerçekleşen bir mutabakat var" diye konuştu.
-IRAK'IN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE SAHİP ÇIKILMALI-
Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Bizden mahrem bilgiler istiyorlar" sözlerini de değerlendirdi. Söz konusu görüşemeye ilişkin belirsizlik havasının hakim olduğunu ifade eden Baykal, iki lider arasında varılan mutabakatın olumlu yansıyan tarafı da bulunduğunu söyledi.
Terör olayına, siyasi parti anlayışıyla bakmadıklarını kaydeden CHP lideri Baykal, şöyle konuştu:
"Hepimizin tek bir derdi var. Bu konuyu Türkiye aşmalıdır. Bu terör tehdidi Türkiye'yi sıkıntıya sokmamalıdır. Bunu etkisiz kılmayı başarmalıyız. İktidar, muhalefet, asker, sivil hepimiz gerekli katkıyı yaparak, bir yanlışa sürüklenmeden Türkiye'nin bu büyük haksızlığı bertaraf etmesini sağlamalıyız" Baykal, "Şimdi herkesin kafasında şu var. Amerika'nın Irak'a yönelik genel yaklaşımıyla, Türkiye'nin Irak'tan etkilenme durumları arasında farklılıklar var. Irak'a yönelik Amerikan müdahalesin Türkiye'yi olumsuz etkilememesi için önlem alma hakkımız var."
ABD'nin Irak'ı parçalamak istediği yönünde peşin hüküm vermek istemediğini vurgulayan Baykal, AKP Hükümeti'nden Irak'ın toprak bütünlüğü konusuna öncelikle sahip çıkmasını istedi. Baykal, şunları söyledi:
"Irak'ın bütünlüğü konusunu gündeme getirelim. Bu konuda hepimiz, çok tehlikeli bir aşamaya geldiğini işlerin biliyoruz. Parçalanmanın çok ileri noktaya geldiğini görüyoruz. Ben şahsen henüz teslim olma noktasında olmadığımıza inanıyorum. Irak'ın toprak bütünlüğü için mücadele etmeye değer olduğunu düşünüyorum. Bizim hükümetin görevinin de Irak'ın toprak bütünlüğüne sahip çıkmak olması gerektiği kanısındayım. O nedenle Amerika'nın resmi söylemi de Irak'ın toprak bütünlüğüne saygıdır. Bütün komşu ülkelerin tercihi odur. Bunu lafta bırakmayalım, sahip çıkalım takip edelim ve o toprak bütünlüğünü güvence altına alın çünkü onun sağlanması bizi çok rahatlatır bölgede."
Baykal, ABD'nin Ortadoğu politikası karşısında ise "teyakkuz halinde" ve "dikkatli" olunması gerektiğine işaret etti.
-AF GETİRİLMEK İSTENİYOR-
Baykal, hükümetin üzerinde çalıştığı TCK'nın 221'nci maddesine ilişkin tartışmaları da değerlendirdi. TCK'nın 221'nci maddesinin eve dönmek isteyen, suça bulaşmamış olan terör örgütü mensuplarının "samimi bir şekilde bu kararı alıp örgüt yaşamına karşı bir çizgiye girmeleri halinde" eve dönüşe izin verdiğini hatırlattı.
Baykal, şöyle konuştu: "‘Şimdi bu yetmiyor, bunu düzelteceğiz' diyorlar. ‘Burada bir esneklik getireceğiz' diyorlar. Bu esneklik nedir? Şimdi onu anlamak lazım. Şu anda getirilen eve dönüşünün ötesinde gerçek bir af uygulamasına yönelik. Şimdi orada bir esneme getireceğiz diyorlar, esnemeyi nerde getireceğiz. İki tane kısıtlama var. Kısıtlamalardan birisi ‘suç işlemiş olsalar da, suç işlemiş olanların işledikleri suçun yok sayılması' işte bu aftır. Şimdi buna yönelik bir arayış var. İkinci olarak ta, 221'deki kısıtlama lider kadrosunda yer alanlarla ilgili bir kısıtlama. Onların kapsamının değiştirilip değiştirilmeyeceği. O konuda yapılan açıklamalara kulak verince görüyoruz ki, liderleri kapsamasına yöneltmeyeceğiz ama orada çeşitli dereceler var. Bunların netleşmesi gerekiyor."
-TÜRKİYE'NİN IRAK'A DÖNÜŞTÜRÜLMESİNİ İSTEMİYORUZ-
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, terörün arkasında, Türkiye'nin toprak bütünlüğünü ortadan kaldırmayı amaçlayan siyesi bir proje bulunduğunu belirtti. Baykal, "Biz hem terör yöntemine karşıyız, hem de bu projeye karşıyız. Bu projeye bizi götürecek gelişmelere göz yummak istemiyoruz. Çünkü, Türkiye'yi istikrarsızlaştıracağını, Türkiye'yi Irak'ın durumuna sürükleyebileceğini ve bunun ülkede yaşayan herkes için kökeni ne olursa olsun bir olumsuzluk getireceğini bölgeyi büyük bir sıkıntıya sürükleyeceğini görüyoruz. Buna fırsat vermek istemiyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye üzerine çok büyük oyunlar oynandığını ifade eden Deniz Baykal, artık bu konuda kimsenin tereddüt etmediğini söyledi. Baykal, "Bu artık paranoya değil, bu çok ciddi bir olasılık" dedi.
PKK'nın siyasi amaçlarına ulaşmasına yardımcı olacak Anayasal yaklaşımların işaretlerini, getirilecek olan Anayasa'da görme olasılığı bulunduğunu söyleyen Baykal, "Anayasa'nın başlangıcına ya da içindeki maddelerin birisine etnisiteyi ifade eden bir deyim girmişse; bilin ki, o siyasi projenin önü açılmak isteniyor" diye konuştu.
ANKA