Ankara - AA- CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, iş adamı Remzi Gür hakkında verilen mahkeme kararıyla ilgili olarak, "Rüşvetin artık mahkumiyet belgesi var. Rüşvetin mahkeme ilamı var. Ne rüşveti? Bir kişinin cumhurbaşkanı seçilmesi için rüşvet teklif edildiği ilamla netlik kazanmıştır" dedi.
İş adamı Remzi Gür hakkındaki mahkeme kararına da değinen Baykal, "Seçimlerden hemen önce TBMM'de cumhurbaşkanlığı seçimi tartışmalarının yaşandığı bir dönemde CHP Kastamonu Milletvekili sayın Mehmet Yıldırım'a Başbakan'ın çok yakında yer alan bir insan, seçim öncesinde telefonla rüşvet teklif ettiği o zaman tespit edilmişti. Konu yargıya intikal etti. Yargı dün kararı aldı. 4 yıllık mahkumiyet teşebbüs aşamasında kaldığı için 1 yıla indirilmiş, iyi halden dolayı 10 aya çekilmiş bir
mahkumiyet" diye konuştu."Rüşvet teklifinin AK Parti Grup Başkanvekilinin odasından yapıldığını, mahkemede tanık olarak ifadesine başvurulduğunu" öne süren Baykal, şunları kaydetti:
"Sadece onun mu? Başbakan'ın bu konuda bilgisi yok mu? Bu girişimler, Sayın Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı seçilmesini sağlamak için rüşvet teklif etmek dahil yapılan bu çalışmalar Başbakan'ın bilgisi, onayı olmadan mı yapılmıştır?Böyle bir olay demokratik bir ülkede nasıl olabilir."
Baykal, "Açıkça cumhurbaşkanlığı seçiminde AKP iktidarının bilgisi dahilinde rüşvet teklif edildiği ortaya çıktı. Gerisini söylemeye gerek yok. Bu da Türkiye'deki, iktidar, hukuk çürümesinin yepyeni bir noktası" diye konuştu.
"Söz konusu iş adamının konuya ilişkin bir açıklama yaptığını" anlatan Baykal, bu açıklamayı da anlayışla karşıladığını, ancak "sorusunun muhatabının iş adamı değil, Başbakan olduğunu" söyledi.
"Dinlemenin güvenlik güçlerince yapıldığına ilişkin elinizde bir kanıt var mı?" sorusuna, "Durum çok açık. Bu çok ince, teknolojik bir çalışmayı gerektiriyor. Güvenlik güçlerinin niteliği, zaafıyla ilgili tespitler uzun süreden beri yapılıyor. Yayın yapan organın onlarla ilişkisi ortada. Açık istihbarat, çok özel bir çalışmaya gerek yok"
karşılığını verdi.Deniz Baykal, "Bu dinleme olayının iktidar tarafından iktidarın direktifiyle yapıldığını mı düşünüyorsunuz?" sorusunu da şöyle yanıtladı:
"Bu iktidarın kontrolü altındaki insanlar. Çok açık, hiç birbirimizi aldatmayalım. Türkiye'de iktidar dışında, bu en ileri teknolojiyle CHP Genel Merkezi'nin içini izlemeye muktedir hangi kadro var. Bu iktidarın resmi kadrolarının yaptığı iş."